“Sansür yasasıyla amaç yolsuzluklarını örtbas etmek”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Milletvekili Av. Burcu Köksal, “dezenformasyonla mücadele düzenlemesi” olarak bilinen 'Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi' hakkında eleştirilerde bulundu   CHP Afyonkarahisar Milletvekili Av. Burcu Köksal, TBMM'de görüşülmekte olan 'sansür yasası' ile AK Parti'nin giderayak A Haber'e benzeyen bir sosyal medya ve internet ortamı oluşturmak istediğini ileri [&hellip]
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Milletvekili Av. Burcu Köksal, “dezenformasyonla mücadele düzenlemesi” olarak bilinen “Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” hakkında eleştirilerde bulundu
CHP Afyonkarahisar Milletvekili Av. Burcu Köksal, TBMM’de görüşülmekte olan “sansür yasası” ile AK Parti’nin giderayak A Haber’e benzeyen bir sosyal medya ve internet ortamı oluşturmak istediğini ileri sürdü Köksal, “Teklifin yeni yasama yılının daha ilk haftasında yangından mal kaçırır gibi getirilmesi iktidarın seçime yönelik kaygılarını açıkça ortaya koyuyor. Tüm baskıcı rejimler güçten düşerken türlü seçim oyunlarıyla keyfi düzenlemelerle elini güçlendirmeye çalışır. Ama ne yaparlarsa yapsınlar nafile” dedi.
“BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE VE SOSYAL MEDYAYA YASAKLAR GETİRİLMEK İSTENİYOR..!”
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) Basın Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifinin görüşüldüğünü kaydeden Milletvekili Av. Burcu Köksal, “Kanunla basın özgürlüğüne ve sosyal medyaya kısıtlamalar, yasaklar getirilmek isteniyor. Kanun sosyal medya paylaşımlarına ve haberlere iktidar tarafından rahatlıkla müdahale edebilme olanağı sağlanıyor. Teklife baktığımızda; sıkıntıları, yanlışları görüyoruz. Süreli yayınlarda eksiklikler veya yasaya aykırılıklar olması halinde süreli yayınların durdurulması için o yer, Asliye Ceza Mahkemesine müracaat ediliyordu. Bu teklifle süreli yayının merkezi neresi olursa olsun İstanbul Asliye Ceza Mahkemesinin yetkili kılındığı görülüyor. Bu doğal hakim ilkesine aykırıdır. Süreli yayın beyannamesi Cumhuriyet Başsavcılığına verilirken teklifle Basın İlan Kurumu’na (BİK) verilmesi esası getiriliyor. 81 İldeki Cumhuriyet Başsavcılığına dağılmış iş yükünün Basın İlan Kurumu’nda toplanması altından kalkılamayacak bir yoğunluk ve yük oluşturur. Basın Kartının 9 üyesinin 5’ini İletişim Başkanlığının belirlediği Basın Kartı Komisyonu eliyle verilmesi iktidarın makbul görmediği gazetecilere basın kartı vermeyeceğinin kanıtıdır.” dedi.
“ÖZGÜR BASIN VE MUHALEFET SUSTURULMAK İSTENİYOR”
Milletvekili Köksal, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Özgür basını ve muhalefeti susturmak için suç oluşturulmuştur. Suç ve cezaların kanuniliği ilkesi gereğince suç tipi açık net anlaşılabilir-ulaşılabilir objektif biçimde tanımlanmalıdır. Oysa 29.madde de tanımlanan suç tipi muğlak kavramlarla yazılmıştır. Vatandaş hangi sosyal medya paylaşımının, gazeteci hangi haberinin bu suçu oluşturacağını tayin edemeyecektir. Kişi yaptığı her paylaşımda, söylediği her sözde bu suçtan yargılanabilecektir. Vatandaş bir bilginin gerçek olup olmadığını nereden bilecektir. Kaldı ki gazeteciler iddiaları yazarlar, haberleştirirler. Kişi her sosyal medya paylaşımında kaynakça mı gösterecektir ya da gazeteciler her haberde bilimsel makalelere atıf mı yapacaktır? Gerçeğe aykırılık nasıl tarif edilecektir? Örneğin TÜİK’in açıkladığı verilerin gerçeği yansıtmadığını düşünen bir vatandaş gerçeğe aykırı bir paylaşım mı yapmış olacaktır? Ya da mobbinge uğradığını iddia eden bir vatandaşın haberini yapan bir gazeteci kamu düzenini bozan bir yayın mı yapmış olacak? Kriterler belirlenmeden tamamen iktidarın keyfiliğine bırakılmıştır.” >> Hayriye CANER’in Haberi