Sanki Mahşer Yeri Provası

Kutsal topraklardan acı haber! 23 Türk vatandaşı hayatını kaybetti

Dünyanın dört bir yanından kutsal topraklara gelen Müslümanlar, gerekleri yerine getirmelerinin ardından hacı oldu. Hac için Hicaz’a akın eden Müslümanların kalabalığı “Mahşerin provası” gibiydi.

Haber
Hac ibadetini yerine getirmek için kutsal topraklara gelen Türk vatandaşlarından hayatını kaybedenlerin sayısı 23 oldu.

Arafat ve Müzdelife’de Kurban Bayramı arifesinde vakfe görevlerini yapan ve daha sonra Cemerat’a geçerek “büyük şeytan” olarak ifade edilen “Akabe cemresi”ne 7 taş atan Müslümanlar, daha sonra Kabe’de ziyaret tavafı ve sa’yi gerçekleştirdi.

Türkiye’den ilk kafilenin 9 Mayıs’ta gerçekleştirdiği süreçle başlayan 2024 yılı hac organizasyonunda hayatını kaybeden Türk vatandaşı sayısı 23’e yükseldi. Vefat eden hacı adaylarının ölüm nedenlerinin büyük bölümünü, kalp damar hastalıkları ve enfeksiyona bağlı hastalıkların oluşturduğu öğrenildi.

HACI ADAYLARININ YAŞ ORTALAMASI 60 OLDU

Haber

Bu sene 84 binden fazla vatandaş hac ibadeti için kutsal topraklara gelirken, bu kişilerin yüzde 53’ünü kadın, yüzde 47’sini ise erkekler oluşturdu. Hacı adaylarının yaş ortalaması ise 60 oldu.

Öte yandan, 2024 yılı hac organizasyonunda Diyanet İşleri Başkanlığınca kutsal topraklarda sağlanan sağlık hizmeti kapsamında 56 binden fazla muayene gerçekleştirildi.

Hacı adaylarının muayenelerinin büyük bölümü, Diyanet Mekke Hastanesinde yapıldı. 500’ün üzerinde sağlık personelinin görevli olduğu hastane, C tipi, bir ve ikinci basamak düzeyinde hizmet veriyor. 100 yatak kapasitesi, 20 branştaki poliklinikleri, acil servisi, görüntüleme merkezi, diş merkezi bulunan hastanede bu sene ilk kez çocuk polikliniği de açıldı.

Erbaş iddialara cevap verdi: Kimseyi şikayet etmedik

Haber

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Diyanet Hac İdare Merkezi’ndeki bayramlaşma etkinliğinde, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

Bir gazetecinin, sosyal medyada yer alan “kaçak hacı” videoları ve bu kapsamda “Diyanet Mekke’de Türk vatandaşlarını Suudi Arabistan mercilerine şikayet ediyor” iddiasını sorması üzerine Erbaş, geçen sene de hac vizesi dışındaki vizelerle “kural dışı” hac ibadeti konusunda büyük sıkıntıların yaşandığını hatırlattı.

Bu sıkıntıları sadece Türkiye’nin değil, diğer ülkelerin de yaşadığını aktaran Erbaş, “Suudi Arabistan geçen sene yaşanan bu sıkıntının ardından 2023 yılı haccının hemen ardından çeşitli ülkelere, hac vizesi sahipleri dışındakilerin hacdan 15 gün önce ve 15 gün sonrayı içine alan sürede Mekke’de bulunmasını yasakladığına dair yazıları gönderdi.” diye konuştu.

‘BÜYÜK SIKINTILAR YAŞATILDI’

Suudi Arabistan’dan resmi yazı ile gelen talebini kamuoyuyla defalarca paylaştıklarını vurgulayan Erbaş, şunları söyledi:

“Defalarca bunu paylaşmamıza rağmen yine de istenilen sonuç alınamadı. Vatandaşlarımızı hac vizesi almadan buralara, ticari veya seyahat vizesiyle getiren bazı yetkisiz şahıslar, belki şirketler oldu. Bizim işimiz sadece duyurmaktı, onun ötesinde bir yetkimiz de yok. Ticari veya seyahat vizesi almış kimseye ‘Gidemezsiniz’ deme yetkimiz yok. Gelenler çok büyük sıkıntılar yaşadı, vatandaşlarımıza büyük sıkıntılar yaşatıldı. Bununla ilgili ‘Diyanet Mekke’de hac vizesiz gidenleri şikayet etti’ diyorlar ya bu en basit ifadesiyle külliyen yanlış, gerçek dışı. Bir tane vatandaşımızı bile Mekke’de kimseye şikayet etmedik.”

BAZI KESİMLER KENDİ BİLDİĞİNİ OKUYOR

Haber

Söz konusu iddiayı ortaya atanların Diyanet İşleri Başkanlığından bir yetkilinin konuşmasının yer aldığı videoyu da sosyal medyadan paylaştığını belirten Erbaş, şöyle devam etti:

“O video konuşması hacdan iki ay önce Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonu’nda bizim ekip başkanları ve diğer görevlilere yaptığımız eğitim seminerinde, 2023 yılına ait yaşanılan birtakım hususların şikayetiyle alakalıydı. 2023 yılında vatandaşlarımıza bu sıkıntıları haksız yere yaşatan kişilerle, yetkisiz şirketlerle ilgili bir şeydir. Bunu ‘Bizim Mekke’deki vatandaşlarımızı, Suudi Arabistan mercilerine şikayeti’ şekline dönüştürmek tamamen çarpıtma, çok büyük bir çarpıtma. Burada bizim hiçbir arkadaşımız, tek bir vatandaşımızı Suudi Arabistan mercilerine şikayet etmemiştir.”

Basın açıklaması yapmalarına rağmen bunu bazı kesimlerin görmezden geldiğine dikkati çeken Erbaş, “İnsanlık bunu gerektirir ama böyle bir şey maalesef yok. Yine bazı kesimler kendi bildiğini okuyor.” dedi.

KOTALAR NASIL VERİLİYOR?

Hac kotalarının dağılımına ilişkin soru üzerine ise Erbaş, “Kotalar her ülkenin nüfusunun binde birine göre veriliyor. Bunun bizdeki karşılığı 84 bin 942. Bunun yüzde 60’ını Diyanet İşleri Başkanlığı olarak biz getiriyoruz. Yüzde 40’ını da TURSAB bünyesinde kurulan HURSAD’a bağlı ve Diyanet İşleri Başkanlığının denetimine tabi şirketler getiriyor. Vatandaşlarımızı hacca götürmek için yetki almış, teminat vermiş bu şekilde kurulan 150 civarında şirket var.” dedi.

Bakmadan Geçme