“Sağlık için fiziksel aktivite yapın”

Afyon Kocatepe Üniversitesi’nin (AKÜ) öğrenci kulüplerinden Sağlık Kulübü ve Afyon Sağlık Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bölümü işbirliğiyle düzenlenen “Sağlıklı Beslenme ve Fiziksel Aktivite” konulu konferans, Ahmet Necdet Sezer Kampusü 1. Eğitim Binası Abdullah Kaptan Konferans Salonunda gerçekleştirildi AKÜ Afyon Sağlık Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bölümü ile AKÜ Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu öğrencilerinin yoğun katılım [&hellip]

"Sağlık için fiziksel aktivite yapın"

Afyon Kocatepe Üniversitesi’nin (AKÜ) öğrenci kulüplerinden Sağlık Kulübü ve Afyon Sağlık Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bölümü işbirliğiyle düzenlenen “Sağlıklı Beslenme ve Fiziksel Aktivite” konulu konferans, Ahmet Necdet Sezer Kampusü 1. Eğitim Binası Abdullah Kaptan Konferans Salonunda gerçekleştirildi

AKÜ Afyon Sağlık Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bölümü ile AKÜ Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu öğrencilerinin yoğun katılım gösterdiği konferansa Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülgün Ersoy konuşmacı olarak katıldı.
Egzersiz ile fiziksel
aktivite aynı şey değil
Egzersizin diş fırçalamak gibi günlük yaşam olayı haline getirilmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Ersoy, egzersiz ile fiziksel aktivitenin aynı şeyler olmadığını belirterek, “Fiziksel aktivite, yapılan her türlü harekettir. Egzersiz ise planlı, tekrarlayan, fiziksel aktivitenin alt bileşeni ve dozlarla harcanan enerji miktarını belirliyor. Tüm egzersizler fiziksel aktivitedir ama tüm fiziksel aktiviteler egzersiz değildir. 2006 yılından itibaren tüm fiziksel aktiviteleri arttırma çabalarının içerisine girmiş bulunmaktayız. 2006 yılında tüm dünya ülkeleri İstanbul’da bir toplantı yaptı. Ben de o toplantıda bulundum ve orada ülkeler Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) fiziksel aktiviteler ile ilgili eserler geliştirilmesi konusunda baskılar yaptı. O yıldan bu yana ülkelerin aktivite düzeylerini arttırmak için her ülke kendi adına büyük bir çaba verdi. Bunu başaran ülkeler oldu ve DSÖ, 2010 yılında fiziksel aktivite rehberlerini yayınladı. Bizim ülkemize baktığımızda ise 2006 yılından bu yana çok fazla gelişme kaydedemedik ama geçen ay benim de içinde bulunduğum Sağlık Bakanlığı’ndaki bir komite tarafından yapılan çalışmalar sonunda artık her yerde tıpkı sigara kampanyalarında olduğu gibi ‘aktif olun’ uyarılarını duyacağız. Bu konudaki rehberimiz gelişecek hatta bu rehberleri gruplara göre ayrı ayrı değiştirme planının da ipi çekilmiş durumdadır. Bunun için neler yapılacağı ile ilgili oldukça büyük bir uzman grubu var” dedi.
Sağlık araştırması yapıldı
Herkes için beğendiği, devam edebileceği, yaşamının bir parçası haline getirebileceği bir egzersizin var olduğunu belirten Prof. Dr. Ersoy, “Maalesef geçmişten günümüze derken, günümüzde ve gelecekte de artık oturduğumuz yerde bize egzersiz yaptıran aletler revaçta. Fiziksel inaktivite, kronik hastalıklar için önemli bir risk faktörü olduğu için bununla ilgili çalışmalar da çok fazla. Avrupa ülkelerinde yapılan çalışmalarda inaktif ülkeler arasında yer alıyoruz ve şu anda biz Türkiye’de sağlık araştırması yaptık. Bu araştırmanın sonuçları, önümüzdeki Mart ayında açıklanacak. ‘Sağlık için fiziksel aktivite yapın’ önerilerinin en önemli olanı, başta kalp damar hastalıkları olmak üzere diyabet, hipertansiyon gibi hastalıklara savaşmak içindir” şeklinde konuştu.
Enerjiyi çok kolay alıyoruz
Konuşmasında sağlıklı beslenme konusuna da değinen Prof. Dr. Ersoy, yediklerimizi harcamanın zor olduğunu belirterek, “Küçük bir çikolatalı kurabiye 10 dakika yürümeye, büyük boy cheese burger, patates kızartması ve kolalı içecekler ise 2 buçuk saat koşmaya eş değerdir. Buradan çıkan sonuç, enerjiyi çok kolay alabiliyoruz ama harcamakta zorlanıyoruz ve bunun sonucunda kronik hastalıklar giderek artıyor. Çünkü etrafımız çok çeşitli yiyeceklerle sarılmış durumdadır” dedi. Düzenli aktivitelerin çocuklar için de önemli olduğunu dile getiren Prof. Dr. Ersoy, bugün DSÖ’nün önerdiği önemli bilgilerden birinin haftada 150-300 dakika orta şiddette veya 75 dakika yüksek şiddette aktivite olduğunun altını çizdi. Prof. Dr. Ersoy, 300 dakikanın üzerinde yapılan aktivitelerin yarar sağlayıp sağlamadığı konusunda kanıtlanmış bir bilginin olmadığını da sözleri-ne ekledi. Konferans sonunda öğrencilerin sorularını da yanıtlayan Prof. Dr. Gülgün Ersoy’a AKÜ Afyon Sağlık Yüksekokulu Müdür Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Pakize Özyürek tarafından plaket ve çiçek takdim edildi. Konferans, Prof. Dr. Gülgün Ersoy’un “Egzersiz ve Spor Yapanlar için Beslenme” adlı kitabını öğrenciler için imzalamasının ardından sona erdi.
Gülgün Ersoy Kimdir?
Yükseköğrenimini 1977 yılında Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünde “İhsan Doğramacı Üstün Başarı Ödülü” alarak tamamladı. Sporcular üzerinde yaptığı araştırmalarla 1979 yılında bilim uzmanlığı ve 1982 yılında ise doktora eğitimini tamamladı. 1988 yılında doçent, 1996 yılında profesör unvanını aldı. Çalışmaları spor beslenmesi üzerinde yoğunlaşan Prof. Dr. Ersoy’un 200’ün üzerinde yayını bulunmaktadır. Çeşitli spor kuruluşları ve federasyonların eğitim ve sağlık kurullarında görev almaktadır. Halen Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünde öğretim üyesi olarak görevini sürdürmekte olan Prof. Dr. Ersoy, ülkemizde “spor beslenmesi” alanında öncülük yapmış ve sporcularda doğru beslenme bilincinin yerleşmesine yardımcı olmaktadır. (Kocatepe)

Bakmadan Geçme