'Sağlık için ayda 12 trilyon lira geliyor'

İl Sağlık Müdürü Necip Yemenici, Sağlık Bakanlığı'nın yeni teşkilatlanması, kurumlararasındaki iletişim, kendisi hakkında iddialar ve genel işleyiş hakkında gazeteniz Kocatepe'nin sorularını yanıtladı. Yeminici, yapılan uygulamaların sonuna kadar arkasında olduğunu kaydetti İl Sağlık Müdürü Necip Yemenici, sağlık alanında yaşanan gelişmeler ve kendisiyle ilgili ortaya atılan iddialar hakkında değerlendirmede bulundu. Yemenici'nin 'saha'da, gazeteniz Kocatepe ekibine verdiği mülakat [&hellip]

“Sağlık için ayda 12 trilyon lira geliyor”

İl Sağlık Müdürü Necip Yemenici, Sağlık Bakanlığı’nın yeni teşkilatlanması, kurumlararasındaki iletişim, kendisi hakkında iddialar ve genel işleyiş hakkında gazeteniz Kocatepe’nin sorularını yanıtladı. Yeminici, yapılan uygulamaların sonuna kadar arkasında olduğunu kaydetti

İl Sağlık Müdürü Necip Yemenici, sağlık alanında yaşanan gelişmeler ve kendisiyle ilgili ortaya atılan iddialar hakkında değerlendirmede bulundu. Yemenici’nin “saha”da, gazeteniz Kocatepe ekibine verdiği mülakat şöyle:
-Kocatepe Gazetesi: Sizinle ilgili sıkça gündeme getirilen konular var. Buna mobing de diyorlar. Kullanılan tabir bu. Siz ne söylemek istersiniz?
-İl Sağlık Müdürü Necip Yemenici: Geçen yıl böyle bir iddia gündeme geldi ama bunun gerçekle hiçbir alakası yok. Ne bizim ne ben, ne de sağlık teşkilatımızın mobingle ilgili böyle bir şeyi yapmamız söz konusu değil. Bu mobing işi çok suistimal edilen bir husus. Mobingin sınırı nedir? Bunun net bir çizgisi yok. Bir personele ‘niye geç geldin’ demek mobing sayılıyorsa tüm yöneticiler o zaman bu suçu işliyor demektir. Bu iddia şöyle ortaya çıktı. Bir hemşire hanımın göreve gitmemesi ile ilgili iki tane tutanak tuttuk. Vay efendim Sağlık Müdürü mobing yapıyor!. Biz görevimizi yapıyoruz. Ama öyle bir algı oluşuyor. Ben göreve gitmiyor ya da geç gidiyorum ama bu böyle yaparak bana mobing yapıyor. Mobing demek bir personele sürekli bir baskı yapılmasıdır. Her şeyine müdahil olursun. Çalışma ortamına müdahil olursun, sık sık yerini değiştirirsin. Asla böyle bir şey söz konusu değil. Bize böyle bir şey yakışır mı? Mobing yapma lüksümüz olamaz. Zaten memurun bir hatası varsa yapılacak iş ve işlemler bellidir.
Kocatepe: Bu kadar uzatılmasındaki sebep nedir bu konunun?
Dr. Yemenici: Tabii ki bizi yıpratmak amaç. İnsanlar bazı eksiklikleri arıyorlar. Diyorlar ki mobingle ilgili yürütülen soruşturma var. Asla böyle bir soruşturma yok. Bir hemşire hanımın iddiası üzerine hakkımda inceleme yapıldı. Orada da herhangi bir kusurumuz olmadığı ortaya çıktı. Yargıda devam eden dosyaları var ne demek hakkında dava açılmış demek. Böyle bir şey asla yok. Bunu kim nasıl diyorsa ispatlaması gerekir. İnsanların bunu böyle ortaya atıp da gündeme sıkça getirmeleri hiç hoş değil.
MESLEK HAYATIMDA
BÖYLE BİR ŞEY YOK
Kocatepe: Yanlış bilgilendirme mi kasıt mı var? Teşkilat yapılanması değişiklikte bağlantı var mı bunda?
Dr. Yemenici: Bunu görüyorsunuz. Bazı gruplardan bu kasıtlı olarak işleniyor bu noktada. Bu bağımsız bir konu. 3800 tane personelimiz var. Ne ben, ne Ayhan Bey, ne de Halk Sağlığı Müdürümüz asla böyle bir şey yapmazlar. Yapmaya da gerek yok. Bir personeli sürekli baskı altında tutmak bir kere insan onuruna yakışmaz. Bize de yakışmaz. Onun da onuru zedelenir. Bir kere bu benim 19 yıllık meslek, 18 yıllık yöneticilik hayatımda asla böyle bir şey olmadı. Biz soruşturma yaptık. Ceza da verdik yerini de değiştirdik. Ama bu yasal sınırlarda oldu. Tabii ki maksadı aşmadık. Ben de devlet memuruyum. Benim de amirlerim var. Sürekli bana mobing yapsınlar, ben bunu kabul eder miyim? Yaptığım hareketlerin biri tarafından sürekli gözlenmesi bu mümkün mü? Asla ve asla öyle bir personel değilim. Sorabilirsiniz. Ben sürekli Halk Sağlığı Müdürü’yle hastaneleri geziyorum. Aile sağlığı merkezlerini geziyorum. Beni eleştiriyorlar bazı arkadaşlarımız. Bu yeni yapılanmada sağlık teşkilatlarının olumsuzluklarını ilgili arkadaşlara bildirme, raporlama yetkimiz var. Bu yetkiyi bize kanun vermiş. 663 sayılı kanun hükmündeki kararname ile. Sağlık Müdürü’nün görev ve yetkilerini okursanız görürsünüz. Verilen sağlık hizmetlerinin Bakanlık politikalarına uygun yürüyüp yürütülmediğini de kontrol ve denetimi de Sağlık Müdürlüğü’ne bağlıdır. Geçenlerde bir gün komple günümü Emirdağ’da geçirdim. Gittim arkadaşlar gayet memnun oldular. Çoğuna da teşekkür ettik. Gerçekten aile hekimliği sistemi Türkiye’de en iyi oturmuş illerdeniz.
MR SORUNU NASIL HALLEDİLECEK?
Kocatepe: Yine bir eleştiri konusu olan MR alım ihalesi de sizin sorumluluğunuzda mı?
Dr. Yemenici: MR konusunda mesela Muharrem Uslu eleştirilerde bulundu. Bu da yanlış yorumlanıp yanlış kamuoyuna bilgilendirme şeklinde olan bir iş. Geçen yıl Kocatepe Hastanesi’nde olan MR ihalemizin süresi doldu. O sürenin dolmasına iki ay kala Sağlık Müdürlüğü olarak toplu alımları biz yapıyorduk. O dönemde tomografileri aldık, röntgen cihazlarını filan aldık. Sorunsuz şekilde hizmet alımlarını yaptık. Fakat MR’da fiyat yüksek geldi. Şimdi devletin kamu ihalesi alımının bir düzeni var. Bir mevzuatı var. Bir prensibi var. Bunun dışına çıkmanın ağır cezaları vardır. Zaten çıkamazsınız. Biz ihaleye çıktık bizim belirlediğimiz fiyatın çok üstünde bir fiyat geldi. Alabilir misiniz? Fiyat yüksek ve tek kişi girdi. İkinci ve üçüncü ihaleye giren olmadı. İlk ihaleyi Sağlık Müdürlüğü yaptı diğerlerini biz hastaneye devir ettik. Bir tane cihaz olduğundan toplu olmadığı için dedim ki siz devam ettirin. Mehmet Duran Bey tamam dedi. Mehmet Beyler’in yaptığı ikinci ve üçüncü ihaleye giren olmadı. Ben soruyorum; ihaleye firma girmiyor peki biz ihaleyi nasıl yapalım? Bakanlıkla görüştük süreyi uzatalım dedik. Bir yıllığına çıkıyorduk tamam denildi, 3 yıl süreli çıkın iznini aldık. Bu seferde firmalar birbirlerini Kamu İhale Kurumu’na (KİK) şikayet etti. Bir ihaleyi de KİK iptal etti. Bir tanesinde şartnameye eleştiri geldi. Bunlar çok yanlış şeyler altını çizerek söylüyorum. (Konuyla ilgili açıklama yapan) Muharrem Uslu’ya telefon açıp söyledim. ‘Birilerine mi vermek için yapılıyor’ denildi. Biz ne bir firma tanırız ne de ihaleye giren kişileri biliriz. Bizleri bu ifadeler töhmet altında bırakır. Bir kere kesinlikle hiç kabul ettiğim bir iş değil.
MR’DA GEÇİCİ ÇÖZÜM MÜMKÜN MÜ ?
Kocatepe: Peki geçici bir çözüm üretilemiyor mu?
Dr. Yemenici: Geçici çözüm üretilemiyor. Çünkü bu fiyatı düşük bir şey değil. Bir kaç aylığına alınabilecek bir şey değil. Söz konusu olan rakam milyarlarca liradır. Uzun soluklu kullanılacak bir cihaz söz konusu. Yine gazetelerden eleştiriler ‘Birilerine mi veriliyor’ vs gibi. Taraflı mı? Asla böyle bir şey yok. Bu şartnameyi hazırlayan arkadaşlarımızın hepsi radyoloji uzmanlarıdır. Aldığımızda görülecek Türkiye’nin en iyi MR’larından biri olacak. İlimize yakışır bir şey. Bu işin sorumluları var. Böyle bir şey olsa emniyeti var, savcılığı var. Bu konu hakkında gerekli yasal işlemler başlatılır. Bir firmaya yönelik mesela firma kazanmadı diye ihale iptali böyle bir şey olabilir mi? Bir kere bu tamamen yanlış bir bilgi ve kabul edilebilir bir olay değil. En son yaptığımız ihaleyi çok güzel yaptık. Yapıldı, firmalar girdi üç tane. En düşük fiyat verene verdik ki bizim yaklaşık maliyetimizin çok aşağısındaydı. İkinci firma itiraz ediyor. İkinci firma ile birinci firma arasında ben fiyat söylemeyeyim, milyarlarca lira fark var. Şimdi KİK’te bugün-yarın çıkmayı bekliyoruz. KİK lehimize karar verdiği an firmaya gelin kurun diyeceğiz. Bürokrasi ötesinde işliyor. Çünkü bu iş İhale Kanunu ile olan bir şey. Bürokrasiye takılsa biz bazı şeyleri risk alarak ilerleme kaydederiz. Bunca rekabet olan bir ortamda, yanıltıcı şekilde kamuoyu yanlış bilgilendirildi. Hiçbir zaman bu haberi yapanlar benden bilgi alarak bu işin içine girmediler. Muharrem Uslu’ya ömründe ihale yapıp yapmadığını sordum. İhale kanununu bilip bilmediğini sordum. Vallahi aynen bunları söyledim. Bunu böyle sürekli söylüyorsun senin eline ne geçecek dedim. Sen git işçinin hakkını savun. Bu işi alacağız. Bakanlığımızın 3 yıldır ihaleye çıkıp da alamadığı cihazlar var. Neden aynı mevzuata takılıyor. O itiraz ediyor öbürü itiraz ediyor. İlimize nükleer tıp kurulacak. İki yıldır mahkemedeydi. Sonuçlandı önümüzdeki ay kuruluyor. Neden çünkü onu bakanlık aldı. 2 milyon TL’lik bir yatırım. Artık kanser teşhisi için vatandaşlarımız il dışına gitmeyecekler. Biz ilimizde bunları çözeceğiz. Dolayısıyla bu MR konusu suistimal edilmemeli. Sonuçta bu hizmet ilimize gelecek. Aksine basınımızın bu MR işi nasıl çözülebilir gibi yardımcı olması lazım. Geçenlerde bir gazetemiz ‘Bir milyon dolarları yok mu da hizmet alımı yapıyorlar.’ Şimdi bu haberi yapmadan bizi bir ara. 150 bin TL’nin üzerinde mal alımı yapabilmek için bakanlığın izni gerekiyor. Bakanlık teknoloji sürekli değiştiğinden hizmet alımı yapmayı tercih ediyor. MR bu nedenle çok az ilde var. MR edinimi küçük illerde var. Bir de işletmesi hizmet aldığın yerde oluyor. Tüpü bitiyor kaç bin dolar. Verimli ve ekonomik anlamda kullanım esastır. Onun için bakanlık hizmet alımı yapıyor.
SAĞLIĞA HER AY 12 MİLYON GELİYOR
Yoksa bizim Allah’a çok şükür 6,5-7 milyon dolar hastanelerimize para geliyor. Bir milyon dolara mı biz alım yapamayacağız. Evet bu rakam Afyon için. Hastanelerimizin ihtiyaçları için her ay ilimize 7 milyon dolar para geliyor. 12 milyon TL oluyor Türk lirasına çevirdiğimde. Bu her ay bakanlık tarafından gönderilen direkt bir ödenek. Her ayın 10’unda maaşlar hariç personelin döneri ve hastane giderleri için. Döner sermayelere bu yıl ayrılan para 20 katrilyondur. 16 milyar dolar. Bunu yazan arkadaşlar yani 1 milyon dolarınız yoktu da mı alamadınız diyenlere söylüyorum. Çok şükür bakanlığımızın durumu çok iyi. Hastanelerimizin durumu da iyi. Bakanlığımız gönderir de ama gönderim izne tabidir.
İZİN ALINMASI GEREKİYOR
Kocatepe: Bu izni almak çok mu zor?
Dr. Yemenici: Bakanlığımıza izin için müracaatta bulunduk. Bize bu cihazı alın dedik. Ama teknoloji sürekli değiştiği için bakanlığımız alım yapma taraftarı değil. Değişime değil hizmete para harcama yanlısı. Bir de kullanım maliyetleri yüksek. Bir bozulsa bizim kendi yaptırmamızla özel yaptırması çok fark ediyor. Bir tüpü bitse Japonya’dan tüp getirtmek durumundasınız. Bakanlığımızın da tabii ki bir bildiği var. Bu işlerle uğraşanlar var. Biz bunları şimdi hizmet alımı şeklinde ediniyoruz. Düşünüldüğünde 1 milyon dolarlık MR’ı alsam 4 taksitle öderim. Dolayısıyla bu gerçekten üzücü bir polemik konusu. Bunları yadırgamıyoruz çünkü biz işimize bakıyoruz. Bizim amacımız bir an önce KİK’ten bizim MR’ımız sonuçlansın bir an önce kuralım. Yoksa polemik peşinde değiliz. Bu süre içinde hiçbir hastamızı mağdur etmedik. Çok acilleri biz taşıdık. Olmayanları da Kocatepe Tıp ile sözleşme yaptık orada çektiriyoruz. Avantajımız şu gözden kaçıyor. İki tane tomografimiz var. Bir tanesi hizmet alımı diğeri bizim. Sağ olsun bakanlığımız 600 bin TL’ye alıp gönderdi. Biri bozulduğunda diğeri kullanılsın diye. Tomografinin olması MR açığını aslında kapattı. Bunlar çok teknik konular. Bu ilde bir tane MR olsa aslında yeter. Çünkü MR çekilmesi çok acil bir görüntüleme değildir. Bir trafik kazasında tomografi hemen gerekli de MR öyle değil. Vatandaştan hiçbir şikayet yok. Bu konuyu basın ele aldı. Malzemeyi de aslında ben verdim. Bir radyo programında 6 tane ihale yaptık 5’i iptal oldu dedim. İş buradan çıktı. Ben kötü niyetli olsam kusurum kabahatim olsa bunu söyler miydim? Allah korusun. Ben şeffaf olarak kamuoyu ile paylaştım. Çok acil gördüğüm hastaları da biz taşıyoruz. Dediğim o tomografi farkı kapattı. Biz vatandaşımızı asla mağdur etmedik ama tabii ki hastanemize çok güzel geldiğinde herkes görecek. Türkiye’nin en iyi MR’larından birini ilimize kazandıracağız. Biz bunun peşindeyiz. Bu eleştiriler bize güç veriyor. Kendinden emin insanlarız. Yaramız yok ki gocunalım. Her şeyimiz şeffaf net. Onun için asla niye yıpratıcı olsun ki? MR’ımızın olmadığını ben söyledim. Onun bunun söylemesi ile ortaya çıkmadı. Saklamadık ki. Gelin bana sorun. Sizin belki gözünüzden kaçan bir sürü belki de sağlık problemi vardır.
ACİLDEKİ HEKİM SIKINTISI NASIL AŞILACAK?
Kocatepe: Acilde yaşanan hekim sıkıntısı sorunu var. Sizi diretk ilgilendirmese de neler söylersiniz?
Dr. Yemenici: Hekim sıkıntımızın olduğu doğru. Pratisyen hekim sıkıntımız da var. Aile hekimliklerine doktor gidiyor. TUS’a doktor gidiyor. İstifa ediyor. Yazmışlar ‘Doğumevinden kaçan kaçana’ Ne alakası var. Tayin olup gidiyorlar. Devletin bir işleyişi var. Biz bu sefer bir kaç doktor ayarladık bu sefer de onu eleştiriyorlar. Aile hekimliklerinden biz doktor almıyoruz. Bunu açıkça yazabilirsiniz şu anda ilimizin en önemli sorunu pratisyen hekim açığıdır.
Kocatepe: Bunun çözümü nedir?
Dr. Yemenici: Doktor açığının kapatılması için dönem tayinlerini bekleyeceğiz. Haziran’da 3 bin tane falan mezun olacak. Oradan ilimize 50-60 adet doktor gelecek. Fakat 3-4 ay sonra onlar da gidecek. Çünkü TUS var. O zaman iş neye geliyor. Türkiye’de doktor açığı var. Eski bakanımız Sayın Recep Akdağ hep demiyor muydu? Şimdiki bakanımız 20 bin uzman, 10 bin acil pratisyene ihtiyaç var. Bizimkisi bakkal dükkanından değil ki hemen doktor alalım. İthal doktorlar da yetmedi.
TIP FAKÜLTELERİ ÖĞRENCİLERİNİN KALİTESİ
Kocatepe: Anadolu’daki tıp fakültelerinde yetişen doktorun kalitesinde bir sorun olur mu?
Dr. Yemenici: Ben buna katılmıyorum. Bütün sahayı geziyoruz. Sözü edilen tıp fakültesinden mezun olan arkadaşların hepsi bilinçli ve bilgili. Öğretim görevlileri ve hocalarımız da öyleler. Pratik yetişiyorlar. Teorikte zaten sorun yok. Teoriyi her yerde edinebilirsin. Bizim Kocatepe Tıp’tan mezun çok başarılı arkadaşlarımız var. Mevcut tıp fakültesi sayısına ilave kontenjan olması gerektiğini söylüyoruz. Tıp fakültesi sayımız yeterli olabilir. Ama öğretim üyesi sayımızda çok şükür yeterli. Belki doğu, batı, güney, kuzey dağılımında sorun vardır. Tıp fakültesine kayıtların, öğrenci alımının artması için kontenjan artmalı. Bizde böyle bir şey olamaz. Ünvan değiştir boşver gazeteciliği gel doktorluk yap diyemezsin. Ama yöneticilik yap diyebilirsin. Doktorluk ayrı bir dünyadır. Bir gazete de ‘Doktor eksiğini kara kara düşünüyorlar’ başlığı atılmış. Biz planlamamızı yapıyoruz. Bazen mizansen şekilde yazmaları hoş olabiliyor. Bakanlığımızla doktor açığının kapatılması için dönem tayinlerinden yararlanma için görüşüyoruz. 1980 dönemini bilenler hatırlarlar. Hızlandırılmış öğretmen kursu ile insanları 3 ayda öğretmen yaptılar. 201 tane aile hekimi var ilde. Geçenlerde Aşağıpiribeyli’ye gittim, Süleyman Hilmi Aydın diye çok güzel bir arkadaşımız aile hekimliği yapıyor. Bu sistem olmasa Aşağıpiribeyli’de doktoru nereden bulacaksınız? Aslında bardağın boş kısmına bakılmalı. Yapılan yapılmıştır. Bendeki mantık odur. Yaptığımı konuşmayı sevmem. Yapamadıklarıma uğraşırım. En çok işlenenlere bakın. Hastanede lağım sorunu. Çok şükür Ayhan Bey Allah razı olsun çözdü. TOKİ ile savaştık dedi. MR cihazı ihalesi de çözülecek inşallah. Doktor açığı işi o da çözülür. İnsanlarımıza şunu söylüyoruz. Bizim eksiğimiz varsa eleştirin. Eleştirdiğinize saygı duyuyoruz. Eleştirin ki eksikleri sizin sayenizde görelim, bilelim. Ama haksız şekilde bilgi edinmeden, taraflı olarak, insanları töhmet altında bırakıcı haberler yapılmasına biz karşıyız. Elde bilgi yok, belge yok, somut delil yok. İnsanları sen böyle bir zanda bırak. MR’ı niçin alamadığımızın zannında bırak. Böyle bir şey yok olamaz.
3 YÖNETİCİ ARASINDA SÜRTÜŞME OLDU MU?
Kocatepe: Sağlıkta üç birimin idarecisi arasında ilk başlarda sürtüşme oldu mu?
Dr. Yemenici: Hiçbir zaman hiçbir sürtüşme olmadı. Öyle lanse edilmeye çalışıldı. Sizler de bizim içimizdesiniz. Öyle bir izleniminiz var mı? Başlangıçta adaptasyon sürecinde personelin kimde kalıp kalmayacağı gibi o kadarlık bir şey. Çok başlılık, senin dediğin benim dediğim asla yok. Çünkü hepimizin çizgisi belli. Kanun net çizmiş. Biz de rekabet yok bizde hizmet var. Dr. Lütfi Akgün ilk atandığında gazete başlığı, ‘Binayı paylaşamadılar.’ Öyle bir intiba yoktu onlar öyle baktılar. Kişi nasıl bakarsa öyle görür. Sizler isteseniz konuşmalarımızdan benim aleyhimde onlarca haber çıkarabilirsiniz. Oysa biz Lütfi beyle oturup binayı nasıl kullanalımın çalışmasını yaptık. İki levhamız görülüyor.
GÖĞÜS HASTANESİ DEĞERLENDİRMESİ
Kocatepe: Göğüs Hastanesi’nin devlet hastanesi ile birleştirilmesi eleştirisi var. “İki hastanemiz varken, biri gitti, hastane sayısı bire düştü” diye eleştiriliyor. Buna nasıl bakıyorsunuz?
Dr. Yemenici: Bu ilimize yapılmış en büyük hizmettir. O dönemler bitti. Bölge hastanesi kavramı bitti. Hastanemiz 600 yataklı. Göğüs Hastanesi 100 yataklı idi. O dönemde 300 hasta orda yatıyordu. 300’ü boş. Burada tıklım tıklım üst üste yatıyorlardı. Bir oda da 4-5 kişi. Çoğunda tuvaleti yok pek çok şeyi yoktu. Yaşlı hastalardı çoğunluğu. Bir tane dahiliyeci lazım olduğunda hastaneye sevk oluyordu. Aslında doktorun gelmesi lazımdı ama doktor diyor ki benim işim var. Yaşlı amcayı ambulansa atıyorduk yazık günahtır. Yasin Köksal bana teşekkür etti. Amcasından dolayı yaşadığı eziyeti kendisinin bildiğini söyledi. Sedyede getir götür. Dahiliyeciyi bul, kalpte sorun çıktı bir daha getir götür. Yazık günahtır. İki hastane bir hastaneye dönüştü eleştirisi haksız bir eleştiridir. Çünkü hizmet kalitesi arttı. Tek kişilik odalarda, banyosu, tuvaleti içinde odalarda yatıyorlar. Hizmeti en iyi şekilde alıyor mu? Elinin altında tüm doktorlar var mı? Şu anda yatak doluluk oranımız yüzde 95’e çıktı. 600 yatağın 535’i dolu. Ayrı borç, ayrı elektrik, ayrı su ödemeleri kalktı hepsi birleşti. Buralar kimsenin babasının çiftliği değil.
ESKİ BİNALAR NASIL KULLANILACAK?
Kocatepe: Eski hastane binaları ne olacak? Sürekli gündeme getirilen konu Kocatepe ve eski Devlet Hastaneleri’nin semt polikliniği gibi değerlendirilebilecekleri. Siz ne düşünüyorsunuz?
Dr. Yemenici: Eski Kocatepe Devlet Hastanesi binası ile ilgili Bakanlığımız görüşme halinde. Orayı uygun şekilde değerlendirecekler. Göğüs’e çocuğu taşıdık. Eski blok Ağız Diş Sağlığı Merkezi olacak. Şu anda C blokta geçici olarak Ağız Diş Sağlığı Merkezimiz hizmet veriyor. B bloka da Halk Sağlığı taşınıyor. Toplum sağlığı, sağlıklı yaşam merkezini, Verem Savaşı da oraya taşıyor. Biz oraları şu anda değerlendiriyoruz. Semt polikliniği değerlendirmesine bir kere bakanlığımız bunlara izin vermiyor. Semt polikliniği demek ayrı bir hekim demek. Ayrı yatırım demek. Ayrı röntgen demek. Böyle bir şey mümkün değil. Bu bizim bakanlık politikamızda yok. Millet diyor ki hastane şehrin dışında. Bizim hastanemiz şehir içinde. Ulaşımda sıkıntı yok. Belediye çözüyor yeni yeni hatlar açıyor. Ulaşımda sorun yok. Bir müjde daha vereyim yanına Fizik Tedavi Rehabilitasyon Hastanesi başlayacak. 150 yataklı ihaleleri bitti. Sağlık kompleksi. Göğüs Hastanesi bakanlığımızın sağlıkta hizmeti birleştirme durumunun sonucudur. Afyon’da Sağlık Bakanlığı’nın politikaları uygulanıyor. Yapılanlar ferdi değil. Önce duruma bakar bakanlığımıza sunarız. Bakanlık uygun görürse yapılır. Hastanelerin birleşmesi olayı bundan çok farklı. Eskiden, Devlet, Kocatepe Devlet, Göğüs vardı. Şimdi Devlet Hastanesi var. Şimdi Çocuk Doğum da yanına gidiyor. Belki çocuk olarak kalmayacak yine Afyonkarahisar Devlet Hastanesi olacak. İşte bu bürokrasiyi azaltıyor. Sistem artık bu. Ayrı başhekim, başhekim yardımcısı, ayrı hastane müdürleri, ayrı alım, ayrı gider ödemeleri yok. Ayrı gayrı yok. Her şey tek, bundan niye gocunuluyor? Kişinin birinci derecede olan bir yakınını üç defa konsültasyona getirip götürmeye vicdan el verir mi?
FATURA KİME ÇIKAR?
Kocatepe: Tüm bu değişikliklerden sonra başarısızlık halinde bir fatura çıkarsa bu fatura Necip Bey’in faturası mı olacak?
Dr. Yemenici: Eğer bana düşen bir görev varsa ben o faturayı öderim. Ben o işin doğru olduğuna yüzde yüz inanan bir insanım. Bakanlığımızın onayı ile olmuş bir şey. Burada kimseye fatura çıkamaz. Yapılanlar Sağlıkta Dönüşüm Projesinin sonuçlarıdır. Fatura çıkacak bir durum yok. Bunlar genel politikanın eseridir. Eğer çıkacak olursa da ben aslanlar gibi savunurum. İleride derler ki niye kapattın? Olabilir, ben savunurum. Ben yazdığım yazınında attığım imzanın da arkasındayım. İnanmadığım bir işi asla yapmam. Biz o işe inanmasak bakanlığımıza derdik ki bak bu iş böyle. Bakanlığımız çocuk kısmını da taşıyalım dedi. Bakanlık yetkilileri Afyon’a geldiğinde oranın 300 yatağı boş dediler. 100 yatak da Göğüs etti 400. 200 de burası dediler. Ben hayır dedim. Çünkü biz burayı doldururuz dedim. Çocuk yerinde kalsın. Yoksa Bakanlığımız 800 yataklı Afyon Devlet Hastanesi dediği çocuk, doğum, göğüs ve hepsini birleştirmek istediğini anlatan yazıyı gösterebilirim. Şimdilik kadın doğum ve çocuk taşınamaz dedim. Oraya 300 yatak daha yaparsanız taşınır dedim. Onlar da yapıyorlar. O teklif bizden gitti bakanlık ta uygun gördü. Acil yardım hastanesi kurulacağı belirtilen iller arasında yokuz. Bizim şehir hastanemiz zaten var. İlimiz planlamasında adli psikiyatrik hastane yok. Bizde fizik tedavi var. Zannederim adli psikiyatri Eskişehir’de var. Bakanlığımız bir şeyi planlarken boş planlamıyor. Bölgeye göre planlıyor. Yapılan uygulama ve açıklamaları doğru anlayalım, anlamak istediğimizde ısrar etmeyelim. Eski hastanelerin yerine TOKİ’nin lüks konut inşa edeceği duyumunu bend e aldım. Ama kesin mi bilmiyorum. Orada bizim tasarrufumuz yok. Duyumum Kocatepe hastanesinin yeri için. Öbür tarafa yönelik bir duyumum da yok. Bilgi ve belge yok, konuşmam. Sadece bir duyum.
BAHÇELİ KEŞKE GÖRVEDEYKEN KONUŞSAYDI
Kocatepe: Tabip Odası Başkanı Dr. Türker Bahçeli bir takım açıklamalarda bulundu. Yüz yüze geldiniz mi kritiğini yapabildiniz mi?
Dr. Yemenici: Yok hiç yüz yüze gelmedik. O açıklamaları Türker beyin ne için yaptığını herkes gördü. Arkadaşımızla o açıklamaların ardından hiç bir araya gelmedik. Ben kırgın değilim. Bir araya gelsek selamlaşırım da konuşurum da. Benim ona karşı kötü bir sözüm yok. Hiç duydunuz mu? Beyefendi diyor ki Sağlık Müdürü’nün çalışmalarından memnun değilim. Saygıyla karşıladım, ne yapabilirim ki? Ben ona iyi çalıştım, aksini ispat edeyim vs gibi bir durumum olamaz. Gerçekten fikirlerine saygı duyuyorum. Yarın ben de onla ilgili bir eleştiri yaptığımda oda bana saygı duymalı. Fakat üzüldüğüm nokta şu; bana kendisi başhekim iken konuşsaydı daha iyi olurdu. Çünkü böylece daha samimi ve objektif olmuş olacaktı. Şimdi samimiyetini sorgular haldeyim. Samimi olmadığı ortaya çıkıyor. O dönem ben onu ziyaret ederdim, o bana gelirdi. Ben o zamanda bu hizmetleri yapıyordum. O zaman beni asla eleştirmedi. O zaman yüzlerce iş yaptık. Ya da şu şöyle olur demedi. Canlı yayında katıldığım programda da söyledim. Keşke eleştirilerini görevde olduğu zaman yapsaydı dedim. Ben eleştirilmekten asla gocunmam. Bizi takip eden var. Bizim performansımızı ölçen var. Sicil amirim değil. (Kocatepe)

Bakmadan Geçme