Sağırkaya Konya’da seminer verdi – Kocatepe Gazetesi

Burak Sağırkaya, Necmettin Erbakan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Akbulut’un yönlendirmesi ile gerçekleşen faaliyetin bu alanda üniversite öğrencilerine yapılan ilk çalışma olduğunu belirtti.AKÜ’DE DESEMPOZYUM YAPILACAKMüzik Terapi Uygulayıcısı Burak Sağırkaya, eski adı Selçuk yeni adı Necmettin Erbakan olan üniversitenin 1970’lerden bu yana müzik terapi alanında yayınları olduğunu vurguladı. Sağırkaya “Gerek Türk Musikisi, gerek [&hellip]

Burak Sağırkaya, Necmettin Erbakan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Akbulut’un yönlendirmesi ile gerçekleşen faaliyetin bu alanda üniversite öğrencilerine yapılan ilk çalışma olduğunu belirtti.
AKÜ’DE DE
SEMPOZYUM YAPILACAK
Müzik Terapi Uygulayıcısı Burak Sağırkaya, eski adı Selçuk yeni adı Necmettin Erbakan olan üniversitenin 1970’lerden bu yana müzik terapi alanında yayınları olduğunu vurguladı. Sağırkaya; “Gerek Türk Musikisi, gerek İlahiyat Fakültesi Dini Musiki Bölümünde ve gerekse Özel Eğitim Fakültesi bünyesinde yapılan akademik faaliyetler Konya’yı Klasik Müzik Terapi alanında ilk üniversitelerden biri yapmıştır. Bu faaliyetlerin ilimiz üniversitesinde Sayın hocam Doç. Dr. Uğur Türkmen aracılığı ile Türkiye’de ilk Uluslararası Müzik Terapi Sempozyumunun da yapılacağından büyük mutluluk duyuyorum. Ben 2007 yılında beri Müzik terapi faaliyetlerini sürdürüyorum. Avrupa Genç Müzik Terapistler Derneği Üyesiyim. İki yıla yakın bir süre staj ve eğitim için Polonya’da bulundum. Polonya’nın en saygın Pedagojik Müzik Terapi Uzmanı Dr. Agnieszka Rynkiewich’in asistanlığı yürüttüm” dedi.
ÇIKIŞ ŞAMANLAR’A
 KADAR DAYANIYOR
Uygulama alanında yapılan bu çalışmaların çok büyük eksiklikleri dolduracağını vurgulayan Burak Sağırkaya, Müzik Terapinin Klasik ve Çağdaş Müzik Terapi ve Klinik ve Pedagojik Müzik Terapi olarak sınıflandırıldığını aktardı. Konya’da yaptığı çalışmanın 30 kadar öğrenci ve akademik personelin iştiraki ile gerçekleştiğini söyleyen Sağırkaya; “Müzik terapinin genelde tarihi bilgisi vermek ya da gitar çalıp davul vurmak olarak algılandığından üzüntü duyuyorum. Günümüzde klinik müzik terapinin beşiği Amerika ya da Avrupa kaynaklı olduğu algısı yerleşti. Oysa ki müzik terapinin çıkış noktası Şamanik Türkler’den, Anadolu uygarlıklarına ve Osmanlı’ya kadar dayanır. Özellikle Çapa, Marmara Gata gibi üniversitelerin ilgili fakültelerinde 50’ye yakın klinik ve nörolojik alanda yüksek lisans tezi 90’lardan buyana verilmiştir. Farklı üniversiteler de birimler açıldı. Bu bağlamda özellikle nörolojik ve klinik müzik terapinin çok büyük bir etik alanı teşkil etmektedir. Uygulayacak müzik eğitimcisinin muhakkak en az 2 yıl bu alanda yüksek lisans yapmış olması gereklidir. İlgili alanlarda tıp uzmanları ile sürekli etkileşim halinde olmaları da zorunludur” diye konuştu. >> Burcu AYDIN’ın haberi

Bakmadan Geçme