Sadece İngilizce bile yeterli olmayabilir

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Uluslararası Ticaret ve Finansman Kulübü tarafından 'Yabancı Dil Eğitiminin Önemi' konulu bir seminer düzenlendi. Seminerde sadece İngilizce bilmenin bile, günümüzün dünyasında yeterli olamayacağı belirtildi AKÜ İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Sabri Bektöre konferans salonunda düzenlenen seminerde, dil öğreniminin önemine ilişkin bilgiler verildi. Hasan Tahmaz seminerde yaptığı konuşmada özellikle İşletme, Uluslararası [&hellip]

Sadece İngilizce bile yeterli olmayabilir

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Uluslararası Ticaret ve Finansman Kulübü tarafından “Yabancı Dil Eğitiminin Önemi” konulu
bir seminer düzenlendi. Seminerde sadece İngilizce bilmenin bile, günümüzün dünyasında yeterli olamayacağı belirtildi

AKÜ İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Sabri Bektöre konferans salonunda düzenlenen seminerde, dil öğreniminin önemine ilişkin bilgiler verildi. Hasan Tahmaz seminerde yaptığı konuşmada özellikle İşletme, Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölümleri için yabancı dil bilmenin çok önemli olduğunu söyledi. Günümüzde işverenlerin yabancı dil bilmeyen kişileri işe almaktan kaçındığını belirten İngilizce Öğretmeni Hasan Tahmaz, “Çünkü insanlar ürettiklerini yurt dışına satmadığı sürece para kazanamaz” dedi.
Tahmaz şöyle konuştu:
“Örneğin anne, baba ve 2 çocuktan oluşan bir aile düşünelim. Baba sepet üretsin, anne kazak örsün, erkek çocuk tespih yapsın, kız çocuk ise mantı yapsın. Bu aile, ev içinde yaptıklarını birbirlerine satmaları halinde ticaret yapmış olur ancak bu evin geliri artmış olmaz. Biz Afyonkarahisar’da ürettiklerimizi burada satıyorsak Afyonkarahisar’ın zenginleşebilme şansı yok. Türkiye’de ürettiğimizi Türkiye’ye satmak üzere plan ve proje yapıyorsak bu kurumun uzun vadeli yaşama şansı yoktur. Ürettiğiniz malı yurt dışına satmak zorundasınız. Dünyada iletişimi sağlayabileceğimiz yegâne yol yabancı dildir. İngilizce ise dünyanın ana dili olmuş konumdadır.”
Günümüzde işverenlerin artık sadece İngilizce bilmenin dışında başka diller ve vasıflar da istediklerini ifade eden Tahmaz, Türkiye’deki pek çok kimsenin özgeçmişinin sadece eğitim hayatından ibaret olduğunu, Avrupa’da daha pek çok yerde işe başvuran kişilerin özgeçmişlerinin ise bu noktada farklılık arz ettiğini ifade etti. Tahmaz, “Bir öğrencinin akademik anlamda başarılı olması, o öğrencinin görevi. Bunun yanında neyiniz var diye bakıyorlar. Örneğin bir öğrenci özgeçmişine ‘2003 yılında Afyonkarahisar’da 3 ay garsonluk yaptım. Şu yılda Bulgaristan’da katıldığım gençlik kampında elma topladım. Şu tarihte Adana’da pamuk topladım.’ yazarsa diğerlerinin önüne geçiyor. Yani dersin dışında yaptığınız nitelikler sizi başkalaştırıyor. Kişiyi başkalaştıran şeylerden biri de dildir. Farklı olduğumuz takdirde yaşama şansımızın olduğunu unutmamamız gerekiyor” diye konuştu.
İşadamları ile bir süre önce Çin’e gittiğini anlatan Tahmaz, dil bilmenin özellikle ihracatta ve ithalatta büyük önem arz ettiğini belirterek şöyle devam etti:
“Orada bir fuarı geziyoruz. Bir makinenin fiyatını sorduk. 5 bin dolar yanıtını aldık. Aynı makine Türkiye’de 25 bin dolar fiyata sahipti. İstanbul’daki bir avuç bu işi bilen insan Türkiye’ye bunu ithal ediyor. Türkiye’de Anadolu’daki esnafın dil bilmemesini kullanarak 5 bin dolarlık malı 25 bin dolara satıyorlar. Çin’e gittiğimiz o iş adamlarını ikna ettim ve sonuçta Türkiye’ye 3 defa her birinde 18’er makine olmak üzere makine ithalatı yaptırdım. Nakliyesi, vergisi, KDV’si dâhil makine 8 bin dolara Türkiye’ye getirildi. Biz bunu 12 bin dolara sattık ve makine başına 4 bin dolar kar ettik. Sonrasında onlar kurdukları ekiple zamanında ithal ettikleri o makineyi Konya’da kendileri üretiyorlar. Bu imkânı bizim İngilizce biliyor olmamız sağladı. Ayrıca 12 bin dolara sattığımız makineyi 25 bin dolara satan İstanbul sermayesinin kasasına akan paranın Anadolu’da kalmasını sağladık. Bunlar az şeyler değil.”(Kocatepe Haber Merkezi)

Bakmadan Geçme