• Haberler
  • Genel
  • 'Sadaka değil hakkımızı istiyoruz' – Kocatepe Gazetesi

'Sadaka değil hakkımızı istiyoruz' – Kocatepe Gazetesi

Büro Memur-Sen Afyonkarahisar İl Başkanı Mehmet Karaca, Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü binası önünde, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndaki yapılandırma ve fazla mesai mağdurluğuna karşı bir basın açıklaması yaptı Büro Memur-Sen Afyonkarahisar İl Başkanı Mehmet Karaca Sosyal Güvenlik Kurumu, Türkiye’de yaşayan bütün vatandaşları yakından ilgilendiren bir kurum olduğunu ifade etti. Hakları olanı istediklerini belirten Karaca, 'Sosyal güvenlik [&hellip]

“Sadaka değil hakkımızı istiyoruz”

Büro Memur-Sen Afyonkarahisar İl Başkanı Mehmet Karaca, Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü binası önünde, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndaki yapılandırma ve fazla mesai mağdurluğuna karşı bir basın açıklaması yaptı

Büro Memur-Sen Afyonkarahisar İl Başkanı Mehmet Karaca Sosyal Güvenlik Kurumu, Türkiye’de yaşayan bütün vatandaşları yakından ilgilendiren bir kurum olduğunu ifade etti. Hakları olanı istediklerini belirten Karaca, “Sosyal güvenlik kurumundaki yapılandırma ve fazla mesai mağdurluğuna dur demek için, hakkımız olanı istemek için, çocuklarımızın ekmeği üzerindeki gözlerin çekilmesi için buradayız” dedi.
“Personel, mesai mefhumu
gözetmemektedir”
Genelgeden hareketle hizmetin etkin bir şekilde vatandaşa ulaştırılması şüphesiz kurum çalışanları tarafından sağlandığını dile getiren Karaca, “Emekli aylığı bağlamaktan yetim aylığına, Bağ-Kur işlemlerinden, sigorta işlemlerine kadar kurumlar arasında en fazla hizmet çeşitliliği bulunan Sosyal Güvenlik Kurumunda çalışan personel, mesai mefhumu gözetmemektedir. Bunun en güzel örneği son çıkarılan yapılandırmada yaşanmıştır. Yapılandırmada, Kurum çalışanları kendinden, ailesinden büyük fedakârlık göste-rerek akşamları geç saatlere kadar ve hafta sonları dahi çalışmış, İşverenler ile vatandaşların yapılandırma işlemlerini aralıksız bir şekilde atmıştır” diye konuştu.
SGK kendi çalışanlarını
göz ardı etmektedir
Karaca, kendi çalışanlarına göz ardı eden SGK’ya şöyle seslendi:
“Vatandaşların kaliteli ve hızlı hizmet almasını amaçlayan Sosyal Güvenlik Kurumu, ne yazık ki bu amacın gerçekleştirilmesinde en büyük paya sahip olan kendi çalışanlarını göz ardı etmektedir. Unutulmamalıdır ki hizmetin en iyi şekilde verilebilmesi öncelikle çalışanlarının mutluluğunu sağlamaktan geçmektedir. Kendi çalışanını memnun edemeyen kurumun vatandaştan memnun etmesi mümkün değildir.”
Personelin çalışma azmini kırmaktadır
Mesai ücretlerinde yapılan değişikliğin personelin çalışma azmini kırdığı belirten Karaca “Hizmet çeşitliliği, personel yetersizliği, teknik alt yapı sıkıntıları, çalışma ortamlarının uygunsuzluğu gibi nedenlere bağlı olarak oluşan aşın iş yükü kurum çalışanlarının motivasyonunu olumsuz etkilemektedir. Bu olumsuzluklar yetmiyormuş gibi bir de fazla mesai ücretleri üzerinde yapılan değişiklikler kendinden, ailesinden fedakârlıkta bulunarak özveri ve büyük gayretle çalışan kurum personelinin çalışma azmini kırmaktadır” ifadelerini kullandı.
Yoksulluk sınırı 2 bin 492 Lira
Memur-Sen’in en son yaptığı araştırmada, 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 959 Lira, yoksulluk sınırı ise 2 bin 492 Lira olarak belirlendiğini dile getiren Karaca, yoksulluk sınırının 2 bin Lira’nın üzerinde olduğu bir dönemde, iş yükü altında ezilen sosyal güvenlik çalışanlarının 90 saat olan fazla mesai ücretlerinin 60 saate indirilmesi tam anlamıyla bir adaletsizliktir. Bunun üzerine birde fazla mesaiye ilişkin olarak esas alınan manyetik kart geçişil turnike sistemi uygulaması işin tuzu biberi olmuştur. Yapılan bu uygulamalar kurum çalışanlarının evine götürdüğü ekmeğe, çocuklarının rızkına göz dikmekten başka bir şey değildir” dedi.
“Bu parayı da istemiyoruz”
İnsanca yaşamak ve evlerine güler yüzle gitmek istediklerini belirten Karaca; “Son yapılandırmada sosyal güvenlik çalışanlarına verileceği söylenen para hem düşündürücü, hem de güldürücüdür Yapılandırma kapsamında 5 ay boyunca gecesini gündüzüne katarak, mesai mefhumu gözetmeden çalışan personele sadece 220 lira fazla mesai ücreti verilmesi düşünülüyor, Genel seçimlerde sandık görevlisine 10 saat karşılığı 168 lira verilirken sosyal güvenlik çalışanlarının 5 aylık emeğine 220 lira verilmesi reva mıdır, adalet midir? Üstelik bu para Başbakanlık genelgesine göre çalışana verilmesi gereken promosyondan ödenecek. Sosyal güvenlik yönetimi, zaten bize ait olan parayı bir cebimizden alıyor öteki cebimize koyuyor. Bu uygulama hangi mantığa uygundur. Bizler sadaka değil hakkımızı isti-yoruz. Artık bu kurumun adaletsizliklerinden bıktık. Bu parayı da istemiyoruz. Sosyal güvenlik emekçilerine reva görülen 220 lirayı, düştüğümüz durumu anlaması için. Kurum Başkanı Zararsıza gönderiyoruz. Bu şartlar altında, adı sosyal güvenlik olan bu kurumda çalışanların sosyalliğinden, güvenliğinden nasıl bahsedilebilir” şeklinde konuştu.
“Çalışanlarının hali düşünülmeli”
Karaca, çalışanlarıyla barışık olmayan yönetim istemediklerini aktardı ve şöyle devam etti:
“Artık iflas eden ‘Ben yaptım oldu’ mantığı kurum çalışanlarına zarar vermektedir. Çalışanlarıyla barışık olmayan, çalışanlarını dinlemeyen bir yönetim istemiyoruz, Kurum yöneticilerinden kendini çalışanlarının yerine koymalarını, çalışma azmimizi kırıcı değil artırıcı kararlar almalarını istiyoruz. Çalışanlarının halini düşünmeli, buradaki yüksek sese cevap vermelidir. Büro Memur-Sen olarak di-yoruz ki; çalışanlardan verim bekleniyorsa artık bu adaletsizliğe yol açan fazla mesaî, ek ödeme mağduriyetine son ve-rilmelidir. Turnikesiz fazla mesai, ek ödeme ağır iş yükü altında ezilen sosyal güvenlik çalışanlarının en tabî hakkıdır.”

Bakmadan Geçme