Saadet kapısı Afyon’a şube açtı
Dersaadet Kültür Platformu Derneği Afyonkarahisar Şubesi’nin tanıtım toplantısında konuşan derneğin Genel Başkanı Mehmet Kamil Berse, kardeş kavgalarını nihayetlendirmek istediklerini söyledi Dersaadet Kültür, Edebiyat, Dil, Sanat ve Tanıtım Platformu Derneği’nin Afyonkarahisar Şubesi’nin tanıtım toplantısı yapıldı. Toplantı dün İkbal Otel’de gerçekleştirildi.GÜNDEMDE OSMANLI’NIN İSLAM BELDELERİNE BAKIŞI Tanıtım toplantısı AA muhabiri Ali Kemal Akan’ın Kuran’ı Kerim tilaveti ile başladı. [&hellip]
Dersaadet Kültür Platformu Derneği Afyonkarahisar Şubesi’nin tanıtım toplantısında konuşan derneğin Genel Başkanı Mehmet Kamil Berse, kardeş kavgalarını nihayetlendirmek istediklerini söyledi
Dersaadet Kültür, Edebiyat, Dil, Sanat ve Tanıtım Platformu Derneği’nin Afyonkarahisar Şubesi’nin tanıtım toplantısı yapıldı. Toplantı dün İkbal Otel’de gerçekleştirildi.
GÜNDEMDE OSMANLI’NIN
İSLAM BELDELERİNE BAKIŞI
Tanıtım toplantısı AA muhabiri Ali Kemal Akan’ın Kuran’ı Kerim tilaveti ile başladı. Dersaadet Kültür Platformu Derneği Afyonkarahisar Şube Başkanı Fatma Gülşen Özen, 1980’li yıllarda Aykut Edibali’nin, Cemil Çiçek, Hüseyin Gülerci, Mehmet Akif Ak gibi büyüklerin gölgesinde yetiştiklerini belirtti. Özen, yıllar sonra İstanbul’da Dersaadet’in huzur kapısında Osmanlı’nın İslam beldelerine bakışını tekrar gündeme getirmek için Dersaadet Kültür Platformu Derneği Afyonkarahisar Şubesini açmaya karar verdiklerini söyledi. Şube Başkanı Fatma Gülşen Özen, derneğin Genel Başkanı Mehmet Kamil Berse’ye güveni nedeniyle teşekkür etti. Özen; “Yaptığımız programlarda bana destek sağlayan Belediye Başkanımız Burhanettin Çoban’a, bize destek olmak üzere gelen AK Parti eski Milletvekili Hüseyin Kansu ağabeyime çok teşekkür ediyorum.” dedi.
AMAÇ KAVGALARI NİHAYETLEDİRMEK
Dersaadet Kültür Platformu Derneği Genel Başkanı Mehmet Kamil Berse tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, Afyonkarahisar’da Dersaadet Kültür Platformu için çalışmalar başlatarak, dernek şubesinin tanıtımını yapan Şube Başkanı Fatma Gülşen Özen’e teşekkür etti. İstanbul’un güzel bir isminin Dersaadet olduğunu kaydeden Berse; “Dersaadet saadet kapısı demektir. Bin yıldır Anadolu’da olan bir milletin torunlarıyız. Bin yıldır bu topraklarda çok şeyler yaşadık. Bu topraklarda bin yıldır Bizans’ın entrikaları bitmedi. Bin yıldır bu topraklarda kardeş kavgaları bitmedi. Bizler o kardeş kavgalarının nihayete ermesi için yıllar boyu mücadele eden bir neslin evlatları ve torunlarıyız.” diye konuştu.
İSTANBUL’UN SORUMLULUĞU
PLATFORMU KURDURDU
İstanbul’da bulunmanın, yaşamanın ve feyiz almanın sorumluluğu olarak Dersaadet Kültür Plaftormunu kurma yükümlülüğünü hissettiğinden söz eden Berse; “Dersaadet Kültür Platformunu 22 arkadaşımızla birlikte 1,5 sene evvel İstanbul’da kurduk. Biliyorduk ki; Afyonkarahisar’ın Dersaadet’te hakkı vardır. Kudüs’ün, Mekke’nin, Medine’nin hakkı vardır. Azerbaycan’ın, Bosna’nın hakkı vardır. Ankara’nın, Van’ın, Kahramanmaraş’ın, Özbekistan’ın, Kırım’ın, Cezayir’in, Tunus’un, Fas’ın hakkı vardır. Biz bu sorumluluğu hissederek yola çıktık. Diyorduk ki; Osmanlı İmparatorluğu döneminde bu bölgelerin insanları bir dertleri olduğunda gözleri ve kulakları Dersaadette idi. Acaba bize yardım ederler mi, bizim derdimize derman olurlar mı diye.” şeklinde konuştu.
“YIKILAN ASLINDA İNSANLIKTI”
Osmanlı İmparatorluğu’nun 600 yıl boyunca bu sorumluluğu taşıdığını dile getiren Dersaadet Kültür Platformu Derneği Genel Başkanı Mehmet Kamil Berse şöyle konuştu: “Bu devlet büyük bir mücadele ile yıkıldı. Aslında yıkılan insanlıktı. Bu insanlığın yıkılmaması için biz hala mücadelemizi devam ettiriyoruz. Şöyle derlerdi bundan yüzyıl önce Balkanlar’ı karıştırırken; ‘Makedonya dağlarında bir kıvılcım çakılsa, Dersaadet’in yüreği yanar.’ Başka bir ifade ile ‘Dersaadet’in ciğerlerini yakmak için Makedonya dağlarında kıvılcım yakalardı.’ Bugün bu ifadeleri her vesile ile başka kabuklara koyabilirsiniz. Nerelerde kıvılcım yakılır, nerelerde yangın çıkarılır. Bunları görüyor, göreceğiz de. Bizim için yapmamız gereken hepimizin üzerimizde bulunan sorumluluğu yerine getirmektir.”
KÜLTÜREL BİRİKİM TAŞINIYOR
Dersaadet Kültür Platformu Derneği Afyonkarahisar Şubesi Başkanı Fatma Gülşen Özen’in üzerine düşen görevi hakkı ile yaptğını belirten Genel Başkan Mehmet Kamil Berse şunları söyledi: “Baro Başkanlarımızın üzerlerine düşen görevi hakkı ile yapmaları lazım. Doktorlarımız aynı şekilde. Bizim de kültür insanları olarak yapmamız gereken şeyler var. Bizden fikir isteyen, yardım isteyen herkese koşmak zorundayız. Ulusal veya uluslararası heryere biz Dersaadet Kültür Platformu olarak kültürel birikimlerimizi, emeklerimizi taşıyoruz, taşımaktayız ve taşıyacağız. Afyonkarahisar’da bulunmamızın nedeni de budur. Afyonkarahisar’da bulunmamızın nedeni de budur. Burada yiğit bir kardeşimiz çıktı. Fatma hanım kültürel programlar yapıyor. Biz bunu görmezden gelemeyiz. Onun için biz kendisine her türlü desteği vereceğiz. Dernek şubemiz umutlarımız hayırlı olsun.”
DERSAADET ŞUBESİ MEMNUN ETTİ
Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, Dersaadet Platformu Derneğine ildeki faaliyetleri dolayısıyla teşekkür etti. Afyonkarahisar’da Dersaadet Platformu dernek şubesinin açılmasından duyduğu memnuniyeti ifade eden Çoban; “Biz yerel yönetimler her işi özellikle kültür ve sanat faaliyetlerini bire bir kendimiz yapamayız ya da yapsak da tam başarılı olamayız. Bu şekilde kendisini kültüre adamış sivil toplum kuruluşlarımızla işbirliği yaparak kültür hayatında bir takım gelişmeleri sağlamak bize çok özel anlamlar ifade ediyor. Allah nasip ederse önümüzdeki günlerde bu çalışmaları artarak devam ettirmeyi arzu ediyoruz. Derneğimiz Afyon’a hayırlı olsun.” dedi.
SEÇKİN ESERLER ÜRETİMİ ZORUNLU
Toplantıda söz alan Şair, yazar, ressam, 22. Dönem AK Parti Milletvekili Recep Garip, Dersaadet Afyonkarahisar Şubesi açılışından duyduğu mutluluğu dile getirdi. Edebiyatsız bir milletin, milletsiz de bir edebiyatın olamayacağını vurgulayan Garip, medeniyete sahip olan bir toplum olarak sahip olunan kültürel dokuya cidid emek verilmesi, sahip çıkılması gerektiğini belirtti. Edebiyatın edeple yapılması, şiirin ustalıkla kelimeler halinde dizilmesi zorunluluğuna değinen Garip; “Biz şiir medeniyetinden gelen bir milletin evlatlarıyız. Medeniyetin çocukları bulundukları topraklarda, bulundukları iklimlerde dünden bugüne akan soylu ırmaktan kendileri içtikleri gibi çocuklarına, kendileri içtikleri gibi gelecek nesillere edebiyatın seçkin eserlerini üretmeye zemin hazırlayıp destek vermelidirler.” diye konuştu.
ŞAİRLER VE EDEBİYATÇILAR
ŞEHRE SAHİP ÇIKAR
Bir şehri şehir yapanın asıl itibariyle o şehrin ruhu olduğunu belirten Recep Garip, o ruhu oluşturan asıl mayanın kültür ve sanat olayları olduğunu dile getirdi. Bir şehri şehir yapanın edebiyat ve şiri olacağını kaydeden Garip; “Şiir varsa bir toplumda hayat var demektir. Şiir okumayan insanda hayatın emaresi tartışılabilir. Şiir okuyan insan yaşıyor demektir. Bir şehirde şairlerin, edebiyatçıların varlığı demek o şehrin sahipleri var demektir. O anlamda öyle bir medeniyetin çocukları olan bizlerin mutlaka ve mutlaka kendi yanımızdaki, kendi evimizdeki, mahallemizde ki, kendi şehrimizde ki kültür ve sanat ocaklarına ciddi katkılarda bulunmaya muhtaç ve mecburuz. Seçkin konukların Dersaadet Kültür Platformu kapısından girdikleri zaman aldıkları saadet sırrını, tılsımını şehre yürürken o anlayışla yürüyecekler. Çaldıkları her kapıya, baktıkları her gözde o tılsımı yayacaklardır.” şeklinde konuştu.
BU MEDENİYET BAŞKA
MİLLETLERDE YOK
Saadet kapısından alınan ikramın gidilen her yere götürüleceğini belirten Recep Garip şöyle konuştu: “Bunu böyle yaparsak hayatın anlamı var. Yaşamış olduğumuz hepimizin hayatı çok kıymetli. Ama bu kıymeti var eden şehirler bizim ruhlarımız ve dokularımızla varlar. Bizim anlayışlarımızla varlar. O zaman bu milletin geçmiş yüzyıllardan beri biriktirdiği bu mayayı, sağlıklı tutmak ve bu sağlıklı zemin içinde gelecek nesillerin daha iyi ve coşkulu bize ait kültürlerle sanat anlayışları ile onları hayata yürütmek bize düşüyor. Hiçbir medeniyetin sahip olmadığı bir medeniyetin çocuklarıyız. Şiir medeniyeti ifadesi kullandık. Bizim Osmanlı payi tahtı topraklarının bulunmuş olduğu uçsuz bucaksız toprakların adı aslında bir şiir medeniyetidir. Yer yüzünde insanlık var olduğundan bu yana böyle bir duyguyu, algıyı, vasfı, sıfatı almış dünya devletlerinin herhangi bir medeniyeti yoktur.”
TÜM BUNLAR YAŞAYAN DOKULAR
Sahip olunan medeniyetin sadece bu toplumun insanlarına has olduğunu vurgulayan Recep Garip sözlerine şöyle devam etti: “Fuzuli, Karacaoğlan, Yunus Emre, Mevlana bizlere bunu bırakmışlardır. Namık Kemal, Mehmet Akif Ersoy, Yahya Kemal bize bunları bıraktılar. Necip Fazıl, emin olun Sezai Karakoç, Cahit Zarifoğlu, İsmet Özel, Cemil Meriç bize bunları bırakmıştır. Tüm bun sıraladıklarımız bizim yaşayan dokularımızdır. O zaman şiiri ayağa kaldıracak olan buradaki topluluğun top yekun halde birlik beraberlik içerisinde yanan ateşi büyütmeleri ve yüreklerde yer alabilmeleridir.” Toplantıya; Dersaadet Kültür Platformu Derneği Genel Başkanı Mehmet Kamil Berse, AK Parti eski Milletvekilleri Hüseyin Kansu, Recep Garip, Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, Baro Başkanı Av. Turgay Şahin, Tabip Odası Başkanı Dr. Türker Bahçeli, davetliler ve basın mensupları katıldılar.
>>Burcu AYDIN’ın haberi.