“Rus uçağının düşürülmesi sıkıntılı bir süreç olacak”

TÜGİK Genel Başkanı Erkan Güral, 24 Kasım’da Rus savaş uçağının sınır ihlali yapması dolayısıyla düşürülmesinin ardından iki ülke arasında yeni bir ekonomik döneme girildiğini anımsattı.

Rusya ile yaşanan gelişmelerin hassas bir konu olduğuna işaret eden Güral, “Yaşananlar bizi etkilemedi demek yanlış olur. Şöyle ki sadece seramik sektörünü değil, tekstil sektöründen yaş sebze meyve ihracatımıza tutun, herkesin belirli bir pazar hacmi var Rusya’da. Dolayısıyla bir anda siparişlerin kesilmesi, sevkıyatın durması üreticileri belirli bir süre geçiş sürecine tabi tutacaktır” diye konuştu.

Rusya ile ticaret yapan iş adamlarının bu pazardaki paylarını diğer ülkelere yönlendirmek suretiyle bu süreci kolayca atlatabileceklerini ifade eden Güral, şöyle devam etti:

“Açıkça söylemek gerekirse Türkiye’yi çok fazla etkilemeyeceğini düşünüyorum. Sonuçta Rusya’ya sattığımız ürün çeşitleri belli. Sadece Rusya’ya değil, körfez ülkeleri başta olmak üzere Arap ülkeleri başta olmak üzere pek çok ülkeye ürünlerimizi her an satabiliriz. Kaldı ki Katar başta olmak üzere, diğer Arap ülkeleri ‘Rusya’nın almadığı ürünleri almaya hazırız’ diye açıklamalar geliyor. Böylece hem ülkemize ilişkin duruşlarını göstermiş oluyorlar hem de Türkiye’de üretilen kaliteli ve lezzeti ürünlere kolay yoldan ulaşma şansı yakalamış oluyorlar. Bizim için sıkıntılı bir süreç olacaktır ama uzun vadeli tahribat oluşturucak, zarar verecek bir durum olacağını hiçbir şekilde düşünmüyorum.”

“2 KASIM SABAHI MORALLİ UYANDIK”

Güral, 1 Haziran seçimleri sonrası oluşan siyasi tablo nedeniyle işlerin biraz yavaşladığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Türk halkı olarak önünü görmek isteyen bir milletiz. İş dünyasının birtakım beklentilerinden ve önünü görme isteğinden dolayı işler biraz yavaşlamıştı. 1 Kasım seçimlerinden önce çok ilginç şeylere şahit olduk. Antalya’da bir otelin seramik işleri için anlaşma yapıldı. Birinci aşaması bitti, işin ikinci aşaması öncesi otelin sahibi ‘2 Kasım’da tek partili hükümet olursa ünleri getir, tek parti olmazsa beni arama’ dedi. Bu, istikranın ne kadar önemli olduğunu çok basit biçimde ortaya koyuyor. İstikrar, sürdürebilirlik ve güven anlamında, tek parti iktidarları iş dünyası açısından çok ciddi önem arz ediyor. Bu anlamda 2 Kasım sabahı son derece motivasyonlu, önümüzdeki süreci gören, tahmin edebilen, fikir yürütebilen bir moralle uyandık. Sonuç bizim için son derece olumlu olmuştur.” (AA)