'Ruh gibiydik, F.G'siz hayat olmaz sanıyorduk'

Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) Paralel Devlet Yapılanması (PDY) Silahlı Terör Örgütüne Üye olma iddiasıyla haklarında kamu davası açılan üçü tutuksuz, 12'si tutuklu toplam 15 sanığın yargılaması dün yapıldı. 'EŞİ DARBE GECESİDIŞARIYA ÇIKMA DEDİ'Yargılaması tutuksuz olarak yapılan ve İmamlık görevinden ihraç edilen Sanık Talat Bozca'nın duruşmasında toplam 9 tanık dinlendi. Bozca'nın duruşmasında [&hellip]

Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) Paralel Devlet Yapılanması (PDY) Silahlı Terör Örgütüne Üye olma iddiasıyla haklarında kamu davası açılan üçü tutuksuz, 12’si tutuklu toplam 15 sanığın yargılaması dün yapıldı.
 “EŞİ DARBE GECESİ
DIŞARIYA ÇIKMA DEDİ”
Yargılaması tutuksuz olarak yapılan ve İmamlık görevinden ihraç edilen Sanık Talat Bozca’nın duruşmasında toplam 9 tanık dinlendi. Bozca’nın duruşmasında; H.L, A.K, O.U, M.D, M.K, H.K, İ.A, O.T, M.M tanık olarak ifade verdi. Bozca’nın hakkında;  Silahlı Terör Örgütüne Üye olma, imamlık görevine atanmadan önce örgüte müzahir dershaneler ve okullarda çalıştığı yönünde iddialar bulunuyor.  H.L sanığın eşi E.B ile tanıştığını bildiği kadarı ile eşlerin ayrı yaşadığını dile getirdi. 15 Temmuz Darbe girişimi gecesi sanığın eşi E.B’nin telefonla kendisini arayarak dışarı çıkmamasını söylediğini aktaran Tanık H.L kendisinin dışarı çıkılarak darbe girişimine karşı mücadele edilmesi gerektiği uyarısında bulunduğunu belirtti. Tanık A.K, Sanık Talat Bozca’nın örgütle bağı bulunduğunu düşünmediğini söyledi. Tanık A.K sanık Bozca’yı çok fazla tanımadığını, arkadaşlar arasındaki sohbette 15 Temmuz gecesi köy muhtarının ısrarına rağmen sela vermediği yönünde söylentiler duyduğunu aktardı. Tanık A.K kahvehanede geçen konuşmalarda “Fetullah Hoca’ya laf söylemeyin. Âlim insanlar hakkında konuşulmaz” söylentisini duyduğunu dile getirdi.
“İMAMLIĞI ZAYIF SELAYI
KISA TUTTU DEDİLER”
Sanık Talat Bozca’nın duruşmasında tanıklık yapan M.D darbe kalkışması gecesinde Sanık Talat Bozca’nın kendisinden sela vermesini isteyen köy halkının üzerine yürüyerek “Evinize gidin dua edin” ifadelerini kullandığını duyduğunu belirtti. Tanık M.K, sanığın terör örgütünü öven ve propagandasını yapan bir faaliyetini görmediğini kaydetti. Tanık H.K, Sanık Bozca’nın küçük yaştan beri örgütle iltisaklı olduğunu,  Azerbaycan bölgesine örgüt kanalıyla gittiğini bildiğini dile getirdi. Tanık İ.A, sanığın ailesi ile birlikte FETÖ içinde olduğunu ifadesinde belirttiğini, Çay ilçesinde sanığın kardeşi ile birlikte bir süre Zaman Gazetesi dağıttığını beyan etti. Sanık Talat Bozca’nın duruşması ileri bir tarihe ertelendi.
ÜĞÜT EK SÜRE VE
TAHLİYE TALEP ETTİ
Tutuklu olarak yargılanan polis memuru Sanık Yılmaz Üğüt’ün duruşması da ileri bir tarihte görülecek. Yılmaz Üğüt, telefonunda örgütün kriptolu haberleşme programı bylock programını kullandığı ve örgütün finans kurumu olan Bank Asya’da hesabı olduğu iddiaları var. Üğüt, kalp hastası olduğunu bu nedenle tahliyesini talep etti. Sanık Üğüt savunma yapmak üzere ek sürede talep etti. Üğüt’ün duruşmasında tutuklu Tanık Abdurrahman Eşsiz tanık olarak dinlendi. Emniyette verdiği ifadeyi kabul etmediğini, işkenceye maruz kaldığını ileri süren Eşsiz’e Mahkeme Başkanı örgütün “mahrem imamı” olduğu yönündeki iddiayı hatırlattı.
BYLOCK İDDİASINA KARŞI
HAT KOPYALANDI İDDİASI
Polis Memuru iken Emniyet Teşkilatından ihraç edilen ve tutuklu yargılanan Sanık Yüksel Memiş’in hakkında Silahlı Terör Örgütüne üye olması, Bank Asya’dan aldığı kredi kartını aktif kullanması, telefonunda örgütün kriptolu haberleşme programı bylock tespiti, çocuklarının örgüte müzahir okullarda okuması iddiaları mevcut. Bylock kullandığı iddiasına karşı Sanık Memiş, telefonuna kullandığı hattın kopyalandığı mesajının geldiğini belirterek savunma yapmak için ek süre talep etti. Memiş’in duruşması ileri tarihte görülecek.
SANIKLARA İDDİANAME GÖNDERİLİYOR
Dün yargılanan toplam 15 sanıktan büyük bir çoğunluğu kendilerine haklarında düzenlenen iddianamenin gönderildiğini ancak talep ettikleri çeşitli evrak, dosya v.b gelmediğini kaydetti.  Bu taleplere karşı Mahkeme Başkanı; Yargılamayı Ceza Muhakemesi Kanuna (CMK) göre yaptıklarını bu kanun doğrultusunda tutuklu veya tutuksuz tüm sanıklara haklarında düzenlenen iddianameyi gönderdiklerinin altını çizdi. Mahkeme Başkanı bu talepte olan tüm sanıklara bunu anlattı ve ekledi: “Mahkemeler sizlerin özel kalemi değil. CMK doğrultusunda her türlü bilginin yer aldığı iddianame tutuklu ya da tutuksuz tüm sanıklara gönderiliyor. Bu iddianameler doğrultusunda bize yazılı savunma gönderip taleplerde bulunuyorsunuz. Avukatı olan sanıklar istedikleri dosya ve belgeleri avukatları vasıtasıyla elde edebilirler.”
DURUŞMALAR İLERİ
TARİHTE GÖRÜLECEK
Tutuklu olarak yargılanan ve Polis Memuru iken Emniyet Teşkilatından ihraç edilen Muhammed Aydoğdu’nun duruşması da ileri bir tarihte görülecek. Tutuklu Sanık Cüneyt Dönmez hakkında ki suçlamaların tümünü ret etti. 1998 yılında Bank Asya’ya hesap açtırdığını, başkaca bir hesap hareketi bulunmadığını aktaran Sanık Dönmez, tayini sonrası o dönem devlet teşviki alan özel okul olduğu için çocuğunu sözü edilen okula gönderdiğini ve telefonuna örgütün kriptolu haberleşme programı bylock yükletmediğini söyledi. Emniyet Teşkilatından ihraç edilen İkram Ekici’nin hakkında sahiplik belgesi üzerine olan iki ayrı telefon hattında bylock programı tespiti, Bank Asya’ya talimatla para yatırma iddiaların ret etti. Sanık Ekici, tutuksuz yargılanmayı talep etti. Duruşması ileri bir tarihe ertelenen İkram Ekici’nin tahliye talebi mahkeme heyetince oybirliği ile ret edildi. Emniyet Teşkilatından ihraç edilen ve tutuklu yargılanan Ahmet Topyıldız’ın hakkında da aynı iddialar bulunuyor.
“İFADEM DETAYLI,
ENGEL ÇIKARMADIM”
Yargılaması tutuksuz yapılan Emniyet Teşkilatından ihraç edilen Feyzullah Beyaz’ın duruşması da ileri bir tarihe ertelendi. Soruşturma aşamasındaki ifadesini tekrarlayan Beyaz, “Meslektaşlarıma verdiğim ifademde detaylı açıklamaya çalıştım. Hiç engel çıkarmadım. Ege Üniversitesini kazanınca İzmir’de bunlarla bir şekilde tanıştım. Aradan 10 yıl geçti isimlerini hatırlayamıyorum. 11 çocuklu bir ailenin üyesiydim. Benimle birlikte üniversite okuyan kardeşlerim vardı. O dönemde cüzi rakamlara örgütün evlerinde kaldım. İlk başta dini anlamda hoşuma gitse de daha sonra anlaşamadım. Başka bir cemaate yöneldim. Daha sonra POMEM’e girince benimle yine irtibata geçtiler. İzmir’den tanıdığım için sıkıntı görmedim. Zaten toplantılara bazen sınıf olarak da katılırdık” dedi.
“CEMAAT ABİSİ BYLOCK YÜKLEDİ”
Mahkeme Başkanının 17-25 Aralık 2013 sürecinden sonra örgütün farklılaşıp sıkı bir denetim anlayışı izlediğini belirterek Sanık Feyzullah Beyaz’a Afyon’a geldiğinde kimlerle görüştüğünü sordu. İlk iki ay Afyon’da hiç kimsenin kendisiyle irtibat kurmadığını dile getiren Beyaz, “İki ay kimse benle irtibata geçmedi. Daha sonra telefonla irtibat sağladılar. İmaret Camiinde görüştük” diye konuştu. Sanık Beyaz’ın ifadesinde, “İsmini ‘Okan’ olarak bildiğim “cemaat abisi” birkaç kez evime geldi. Bir gelişinde bana mesajlaşma ve iletişim kurmak için; kullanıcı adı, onay kodu ve şifre gerektiren bylock haberleşme programını yükledi’ beyanını sordu.
BYLOCK BİR HAMLEDE
 RAST GELE YÜKLENMİYOR!
Bugüne kadar yürüttükleri yargılamalarda 500’e yakın kişiyi dinlediklerini söyleyen Mahkeme Başkanı, “Bugüne kadar 500’e yakın kişiyi dinledik. Bylock programı yüklemesi için ‘Çocuğum kullanmış, internetime başka yerden girilmiş olabilir’ gibi beyanlarda bulunuldu. Örgütün kriptolu haberleşme programı bylock kullanımı için kullanıcı adı, onay kodu ve şifre aşamalarından geçilmesi gerekiyor. Buna karşılık bir hamle ile rast gele bylock haberleşme programı yüklenmesi mümkün mü?” diye sordu. Sanık Beyaz soruyu, “Kesinlikle hayır efendim” diye cevapladı.
CEMAAT ABİSİ OKAN
KOD ADLI EYÜP AKBABA
Sanık Feyzullah Beyaz, bylock programını telefonuna “Okan” kod adı ile tanıdığı “örgüt abisinin” yüklemesi ardından mesaj olarak dini bilgilerin, bazı duaların geldiğini anlattı. Mahkeme Başkanının himmet, burs gibi maddi yardımda bulunup bulunmadığı sorusuna Beyaz, “Afyon’a geldiğimde ve ilk maaşımı aldığımda yeni evlenmiştim. Maddi durumum iyi değildi” cevabını verdi. Örgütün o dönem “Cemaat İmamı” kimdi sorusunu Sanık Beyaz, “Okan” kod ismi ile tanıdığı ve telefonuna bylock programını yükleyen Eyüp Akbaba olduğunu söyledi.  Bu duruşmada tanık olarak dinlenilen F.D soruşturma aşamasında ifade verdiğini, sanığın kendisini sohbet toplantısına davet ettiğini ama bu daveti kabul etmediğini, sanığın bir kez davette bulunduğunu ve ısrarcı olmadığını ifade etti. Talimatla ifadesi alınan Tanık Ş.Ş’nin de ifadesinde sanığın sohbet toplantısı davetine gitmediği okundu. Beyaz, o dönemde “cemaat” olarak bildiği yapının terör örgütü olduğunu bilmesi halinde dahil olmayacağını dile getirdi.
KARAKUŞ’A AVUKAT ATANACAK
Emniyetten ihraç edilen ve tutuklu olan Sanık Özcan Karakuş, Bank Asya’daki hesabı, telefonunda örgütün kriptolu haberleşme programı bylock tespiti ve tanık beyanları doğrultusunda örgütle iltisaklı olduğu iddialarıyla yargılanıyor. Avukatı olmayan ve Baro Başkanlığı’ndan avukat talebinde bulunan Sanık Karakuş’un duruşması ileri bir tarihte görülecek.
“SINAV
SORULARI CEVAPLARIYLA VERİLDİ”
İhraç edilmeden önce komiserlik görevi yaptığını belirten ve tutuklu yargılanan Nurittin Duru, kullandığı telefonun bylock ya da başka program yükleme özelliği olmadığını açıkladı. Çocuklarını devlet teşviki alan bir okul olduğu için tercih ettiği özel okula gönderdiğini anlatan Duru, “Bu okula çocuklarımı gönderdiğime pişman olup kayıtlarını sildirdim. Kız kardeşimin örgütle müzahir derneklerde üyeliği olduğunu iddianamede öğrendim. Kendisi ilkokulu mezunu ev hanımı bir bayandır. Kendisi ile görüşme fırsatım da olmadı” dedi. Bu duruşmada tanık M. K’nın soruşturma aşamasında ki ifadesi okundu. M.K, “İsmini Oğuz olarak bildiğim şahıs ile Van Gölü kenarında araç içinde oturuyorduk. Elimi tutarak, ‘Elimi Kur’an sayarak yemin et. Eşin de, Hoca Efendi de gelse kimseye söylemeyeceksin’ dedi. Sonra bana cevaplarıyla birlikte yüz soruyu verdi. Beni komiserlik sınavına girmeme ikna ettiklerinde bana verilen 80 soru sınavda çıkan 80 soru ile aynıydı. Sınavdan 87 puan aldım. Nurittin Duru benim örgütten olduğumu hissetmiş olacak ki görevlendirme de beni farklı bir yere aldı’ Öte yandan Sanık Nurittin Duru’nun evine ayda bir laptop ile bir şahsın gelip gittiği yönünde tanık beyanları bulunduğu ifade edildi. Duru, bu iddiaları kesinlikle kabul etmediğini, evine devre arkadaşlarının misafirliğe geldiklerini kaydetti.
“GÜLEN VAAZLARI İZLENİYORDU”
Emniyetten ihraç edilen, Etkin Pişmanlık Hükümlerinden yararlanan,  yargılaması tutuksuz yapılan Sanık Şevket Göz’ün duruşması da ileri bir tarihte görülecek. Kolluk kuvvetine verdiği ifadeki anlatımlarının samimi olduğunu belirten Sanık Göz, “Kayseri Polis Koleji Hazırlı Sınıfında iken ‘Bahadır’ isimli kişi ile toplantı yapardık. O dönem CD yoktu. Fetullah Gülen’in VHS kasetleri, çok eski vaazları dinletilirdi. Bu yapıya 13-14 yaşları itibariyle girmiş bulunduk. ‘Bahadır’ isimli şahıs Kolej Sorumlusu üniversite öğrencisi abiydi diye hatırlıyorum. Genelde bu toplantılara 4-5 kişi katılır, Cumartesi ya da Pazar günleri vaazları dinlerdik” dedi. Mahkeme Başkanı, “Beş yüze yakın kişiyi dinledik. Hiçbiri kaset, cd, vaaz dinlemedik dediler” ifadesini kullandı.
“ATAMALARA DA EL
ATTILAR, MAAŞLARA DA”
Ankara Polis Koleji’nde de bulunduğunu anlatan Sanık Şevket Göz, sohbet adı verilen örgüt toplantılarının burada da devam ettiğini söyleyince Mahkeme Başkanı, “Bizi perişan etmişler” dedi. Alt ve üst devrelerin özellikle karıştırılmadığına dikkat çeken Sanık Şevket Göz, kişilerin birbiriyle irtibat kurmalarının engellendiğini, bu nedenle sohbet gruplarının ayrı ayrı düzenlendiğini kaydetti. İlk görev yerinin Adana olduğunu anlatan Göz’e, Mahkeme Başkanı, “Bunlar atamaya da el attılar mı?” diye sordu. “İlk görev yerim Adana idi. Doğrudur efendim. Atamalara da el attılar. Çünkü bilinçli insanları yanlarında istiyorlardı. Maaşımdan hisse verdim. Bize ilk başta bunu aldığımız ücretin sadakası diyerek yumuşak bir karından giriş yaptılar. Böylece bela ve kazadan korunacağımızı söylediler. Maaşımın yüzde 10’nu verdim” diye konuştu. Mahkeme Başkanı, “İhraç edilen çok sayıda kişi var. Bunların verdikleri toplandığında ortaya dehşet bir para çıkıyor. Bu paralar elden teslim edildiği için kaydı da yok” şeklinde konuştu. Sanık Göz, para vermeyenin ötelendiğini, baskı gördüğünü, ilk görev yeri olan Adana’da bir yıl bekâr kaldığını anlattı.
“TOYDUK KAVRAYAMADIK
 EŞİM BAŞINI AÇTI”
Mahkeme Başkanı, Sanık Şevket Göz’e örgütün eşine yönelik bir talimatı olup olmadığını sordu. Göz şöyle konuştu: “Eşim başörtülü mutaassıp bir insandı. Ben de onun öyle olmasını istiyordum. Çünkü o düşüncede bir insanım. ‘Eşin başını açsın’ talimatı geldi. O zamanlar biz toyduk, delikanlıydık kavrayamadık. Eşim başını açmak zorunda kaldı. ‘Selim’ olarak bildiğim şahıs, ‘Fetullah Gülen hoca efendi emniyet personelinin eşleri başını açabilir vebali yok’ dediğini söyledi. Eşimin başını açtık. Oysa Kur’an-ı Kerim’deki ayet bunun tersini belirtiyor. Adana’dan Ağrı’ya tayinim çıktı. Nereye gitsem bırakmadılar. Ben 1998 yılı devresiyim. Bir şekilde bizi devrelerimiz vasıtasıyla buluyorlardı. Toplantılar genelde haftalık olurdu. Maaşımın yüzde 10’nu verdim” ifadelerine yer verdi. Mahkeme Başkanı Sanık Göz’e örgütün ağ kurduğunu belirtince Göz, “Nereye gitsek devremiz bizi bulurdu” karşılığını verdi.
“GÜLENSİZ HAYAT
OLMAZ RUH HALİNDEYDİK”
Mahkeme Başkanı Sanık Şevket Göz’ün, 17-25 Aralık sürecinde o dönem için cemaat olarak bilinen yapının dini ve milli anlayışta bir yapı olmasından şüphe duymasına rağmen korktuğu için ayrılamadığı ifadesini sordu. Mahkeme Başkanı, sanığa komiser yardımcısı olarak iç güvenlikten sorumlu bir birimde görev yaptığını hatırlattı. Sanık Göz, “Hükümeti yıkmaya kalkanlar bize neler yapmazlardı? Ayrılmak istedim ama korktum” dedi. Göz şunları söyledi: “Yıllar boyunca Fetullah Gülensiz bir hayat olmaz gibi bir ruh halindeydik. Ruh gibi yaşadık. Bir korku ile sorgusuz, sualsiz beynimizi bir şahsa kiralar gibi verdik. Cemaate ve lidere karşı gelmenin ahretimizi kaybettireceği söylenirdi” Sanık Göz’ün bu ifadeleri üzerine Mahkeme Başkanı, “Vay halimize” dedi.
AFYON İMAMI HALİL KARAGÖZ
Ağrı’daki görevi sırasında telefonuna bylock programı yüklendiğini anlatan Afyonkarahisar’ın Çay ilçesinde Emniyet Amirliği görevi yapan Sanık Göz, hipnotize edildiklerini de düşündüğünü açıkladı. Örgütün Afyon İmamının kim olduğunu soran Mahkeme Başkanına Sanık Göz, “Kod ismini bilmiyorum. Ben de Emniyet’te öğrendim. Öğretmen Halil Karagöz’müş” cevabını verdi. Mahkeme Başkanı, “Anladığımız kadarıyla örgüt imamları öğretmenlerin içinden seçiyor” dedi. Şevket Göz, Örgüt İmamı olarak Halil Karagöz’ün yönettiğini, kaçakçılık, istihbarat gibi emniyetin kritik birimlerine örgütün kendi adamlarını yerleştirdiğini dile getirdi. Göz, pişman olduğunu, 13-14 yaşlarında dini görüntü altında olan bu yapıya inandığını takdirin mahkemenin olduğunu sözlerine ekledi.
“SUDAN’A GÖREVLİ GÖNDERİLDİM”
Öğleden sonraki ilk duruşmada, tutuklu yargılanan Sanık Salih Albay mahkeme heyeti karşısına çıktı. Albay’ın duruşması da ileri bir tarihe ertelenecek. Hakkındaki suçlamaları ret eden Sanık Albay, 2008 yılında Sudan’a çevik kuvvet eğitimi için görevli olarak gönderildiğini söyledi. Bank Asya’daki hesabının çocuğunun okul taksitini ödeme amaçlı açıldığını belirten Albay, “Bankadan kredi kartı da verdiler. Zaman zaman bu kartı kullandık. Eşim de memlekete gidip gelirken nakit para yerine kredi kartını kullandı. 1 Ağustos 2016 tarihinde tutuklandım. Bylock programını indirmedim, telefonuma yüklemedim. Kızımın Uluslar arası Antalya Üniversitesi’ndeki kaydını da sildirdim” dedi. Tanık beyanlarını da kabul etmeyen Albay’ın duruşması ileri bir tarihe ertelenirken K. H. A’nın tanıklık yapması için Osmaniye Ağır Ceza Mahkemesine talimat yazılmasına karar verildi.
“BYLOCK KULLANIMI ARAŞTIRILSIN”
15 Temmuz darbe girişimi sırasında Dinar ilçesinde Emniyet Amirliği görevini yürüten, tutuklu yargılanan Sanık İbrahim Türker, bylock programı kullanmadığını, iPhone telefonunu ilk aldığı yıllarda meraktan dolayı çok sayıda program indirip sildiğini, bylock iddiasında ilk aklına gelen durumun bu olduğunu belirtti. Polis Lojmanında kaldığında internetini kullandırdığından söz eden Türker, bylock kullanımına yönelik araştırma yapılmasını istedi.
“BİZE TALİMAT GELMEDİ”
Sanık İbrahim Türker’e, hakkında 15 Temmuz darbe kalkışması gecesinde uygulama yapan ve görevi biten polislere “Evinize gidin yatın” şeklinde tanık beyanları olduğu belirtildi. Tespitlerin çarpıtıldığını ileri süren Türker, “Kaymakamlıktan talimat olup olmadığı yönünde kontrole geldiler. Ben daha sonra emniyete geçtim. 155 Haber Merkezinde ki polisi arayıp il merkezinden bir talimat olup olmadığını sordum. Sadece ‘duyarlı olun’ talimatı geldiğini öğrendim” dedi.  
“BENİ ZORA SOKMAYA ÇALIŞIYORLAR”
Tanık beyanına göre yanında söylenen “Darbe kalkışması sarayın, AKP’nin oyunu” yönünde ki ifadeyi kendisinin duymadığını ileri süren Türker, “Müdahalede bulunmadığım iddiası doğru değildir. 08.00-23.00 saatlerinde çalışan personeli yorgun oldukları için gönderdim. Denizli’den komanda ekibinin yola çıktıkları, Dinar’a ulaşmaları halinde kesinlikle geçirmememiz ve çatışmamız emrini aldım. Eğer benim ihmalim varsa benim emrim altında niye bu göreve gitmişler?” diye sordu. Kendisini zor duruma sokmak için 26 gün sonra dosyasına böyle bir tutanak eklendiğini iddia eden Türker’in duruşmasında Polis Memuru Y.D tanık olarak dinlendi.
BYLOCK İDDİASINA
 İNCELEME TALEBİ
Görevinden ihraç edilen Emniyet Amiri tutuklu Sanık Sabri Taşkuyu rahatsızlığı nedeniyle cezaevinde 20 kilo verdiğini söyleyerek rahatsızlığı nedeniyle tutuksuz yargılanmayı talep etti. İki ayrı telefonda bylock programı tespitini ret eden Taşkuyu, bu konuda teknik inceleme talep etti. Taşkuyu’nun duruşması ileri bir tarihte görülecek. >> Burcu AYDIN’ın Haberi

Bakmadan Geçme