Rektör Kızıltoprak, hedeflerini anlattı
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Rektörü Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, “Eğitim ve öğretim alanında önceliğimiz Türk milletidir. Sonra gönül coğrafyası daha sonra da tüm insanlık âlemidir' dedi.
Kızıltoprak, 30 yılı aşan köklü bir geçmişe sahip olan Kütahya Dumlupınar Üniversitesinin, Türkiye’nin seçkin üniversitelerinden birisi olduğunu ifade etti.
DPÜ’nün yeni dönemde beş önceliği olan bir üniversite olacağını belirten Kızıltoprak, “1 Ağustos 2023 tarihinden itibaren Rektörlük görevine başladım. Cumhurbaşkanımızın takdirleriyle Kütahya Dumlupınar Üniversitesine rektör olarak atanmaktan onur duyuyorum. Şahsımı bu göreve layık gören Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, YÖK Başkanımız Sayın Prof. Dr. Erol Özvar’a ve destekleyenlere şükranlarımı sunarım. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Türkiye’nin seçkin üniversitelerinden birisidir. 30 yılı aşan bir köklü bir geçmişe sahiptir. Ön lisans, lisans ve lisansüstü eğitimiyle kendisini Türkiye’de ve çevre ülkelerde ve yarıştığımız dünya ülkelerinde önemli bir konuma ulaştırmıştır. Kütahya Dumlupınar Üniversitemizde 5 önemli önceliğimiz var. Birincisi akademik, sanatsal ve sportif üretimde belirli bir kalite düzeyini sürdürmek, bunu her geçen gün arttırmak. İkinci önceliğimiz eğitim öğretimde modern teknolojiler ve gelişmeler doğrultusunda kaliteli bir hizmet sunmak. Öğrencilerimize yapay zekâ ve metaverse gibi ileri yüksek teknolojiler ile iç içe yetişecekleri, dijitalleşen dünyanın tüm olanaklarını sunacağımız bir ortam hazırlamak. Bu yılki TEKNOFEST’te uluslararası düzeydeki İHA ve Efficiency Challange Elektrikli Araç kategorilerinde elde ettiğimiz iki ayrı şampiyonlukta olduğu gibi, öğrencilerimize verdiğimiz eğitimin başarısını şampiyonluklarla tescillemek. Üçüncü önceliğimiz paydaşı olduğumuz kamu kurumları ve şehirdeki diğer kurumlarla iyi bir iletişim içinde olmak ve onlara katkı sunmak. Dördüncü önceliğimiz şehrimize, toplumumuza ve insanlığa bu üniversitede ürettiğimiz akademik bilgi, sanatsal ve sportif faaliyetlerle katkı sunmak. Beşinci yaklaşımımız ise üniversitemizin zafer kapısından girerken eğitimci, akademisyen, sanatçı kimliğimizin dışındaki kimlikleri içeri sokmamak. Bütün öğrencilerimize eşit seviyede, adil bir yaklaşım sergilemek. Eğitimci kimliğimizle, akademisyen, sanatçı, sporcu kişiliğimizle şehrimize bölgemize, ülkemize Türk Dünyasına, gönül coğrafyasına ve tüm insanlığa faydalı hizmetler sunmak. Üniversitemiz gerek kabul ettiği öğrenci sayısıyla, gerekse akademik kadrosuyla oldukça önemli bir konumdadır. 1000 civarında akademisyenimiz, 1000 civarında da çalışan ve idari personelimiz bulunmaktadır. Ön lisans, lisans ve lisansüstü eğitimde yaklaşık 55 bin öğrenciye hizmet veriyoruz. Hâlen 44 bin civarında öğrencimiz vardır. ÖSYM sınavları sonucunda ve YÖK’ün belirlediği diğer esaslar neticesinde 2023 yılı kontenjanımız toplam 12 bin 686’dır. Bunun 3 bin 338’i lisansüstü eğitime ayrılmıştır” diye konuştu.
“Kontenjanlarımız önce Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Türk öğrencilerimize aittir”
DPÜ’de okuyan yabancı öğrencilerin öncelikle Türkçe öğrenmesinin gerekli olduğunu kaydeden Rektör Süleyman Kızıltoprak, “Üniversitemiz hem Türk, hem yabancı öğrenciler için önemli bir cazibe merkezidir. Sürdürdüğü kaliteli eğitimiyle, uluslararası alana taşınan itibarıyla üniversitemizin yurt içi ve yurt dışında aday öğrenciler için cazip olması bizim için çok önemlidir. Üniversitemizdeki sıralarımız, kontenjanlarımız önce Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Türk öğrencilerimize aittir. Boş kalan sıralarımızı önce Türk dünyasına, yine boş kalırsa gönül coğrafyasından ve tüm dünyadan dost ve kardeş ülke vatandaşlarına açmış bulunmaktayız. Burada YÖK’ün benimsediği esaslara titizlikle uyulacaktır. Üniversitemize kabul şartlarını taşıyan öğrenciler kabul edilecek, bu şartları taşımayan öğrenciler kabul edilmeyecektir. Yine üniversitemizde öğrenci olma imkânı elde eden yabancı öğrenciler öncelikle Türk dilini güzelce konuşacaklar, Türk örf ve âdetini tanıyacaklar, benimseyecekler. Öğrencilerimizi hem akademik alanda, hem sanat alanında, hem de spor alanında bulunan akademik birimlerimizde eğitime aldığımızda onlardan beklentilerimiz elbette akademik başarıdır. Ama bunun yanında şehrimize, ülkemize entegre olmalarını da sağlamaktır. Bu da öncelikle Türk dilini hatasız konuşmaları, olabildiğince Türkçemizi lisans ve lisansüstü eğitim almış bir Türk öğrenciden beklediğimiz düzeyde konuşabilme ve kullanabilme kapasitesine erişmeleridir. Buna da çok gayret edeceğiz. Yapacağımız eğitim ve kültür faaliyetleriyle öğrencilerimizin tümünü Türk kültürü, Türk örf ve âdeti ve Türk medeniyetinin bilincinde olan, onu seven, onu benimseyen bireyler olarak yetişmelerini ve bu şekilde diploma almalarını sağlayacağız. Bundan sonra üniversitemizden mezun olan yabancı öğrencilerin öncelikle kendi ülkelerinde bu diplomalarıyla iş bulmalarını, oralarda çalışmalarını ve hayatlarını kazanmalarını temenni ediyoruz. Bu alanda zaten verilen diplomalar Türkiye’mizde değerlidir, ama esas kendi ülkelerinde yurt dışında istihdam edildikleri pozisyonlarda onlar için değerli bir altın, bilezik niteliğinde olacaktır. Görev yaptıkları, vatandaşı oldukları ülkelerde onlar Türk dilini bilmeleri, Türk kültürünü tanımaları ve Türk kültürüne ait bütün unsurları sevmeleri, entegre olmaları sebebiyle hepsi birer Türk elçisi gibi hizmet edecektir. Adeta onlar bizim kültürel elçimiz olacaktır. Esas hedefimiz budur” şeklinde konuştu.
“İdarecilerimiz Akademisyenlerimiz yabancı uyruklu öğrencilerin Türk eğitim sistemi, Türk gelenekleri ve Türk milletinin örf âdetilerine entegre olmaları için gayret gösterecek”
DPÜ’de toplam öğrencilerin yüzde 15’i civarında yabancı öğrencinin öğrenim gördüğünü dile getiren Kızıltoprak, “Türkiye’de eğitim alan yabancı öğrencilerde YÖK’ün belirlediği esaslar çerçevesinde yapılan sınavlarda bir seçme ve eleme yapılmaktadır. Yabancı uyruklu öğrenciler bizim üniversitemizde Türk dilini öğrenip ardından akademik dersler almaya başladıklarında akademisyenlerimiz onlara hem kendi akademik birikimlerini aktaracaklar, hem de onların Türkiye’ye, Türk milletine, Türk örf âdetine entegre olmaları için gayret göstereceklerdir. Üniversitemizde yapacağımız özellikle yabancı öğrencilere yönelik kültürel, sosyal, sportif faaliyetler ve sanatsal etkinlikler yabancı öğrencilerimizin bizim kültürümüzü sevmeleri, benimsemeleri ve bize benzemeleri noktasında etkili olacağını düşünüyoruz. Bizim öğrencilerimiz yabancı öğrencilerle birlikte aynı sıraları paylaşırken, onlar da Türk kültürünü, Türk dilini ve Türk örf âdet ve geleneklerini arkadaşlarıyla paylaşmaktan memnun olacaklar. Yabancı öğrencilerimizi hem üniversitemize hem şehrimize entegre etmek noktasında şehrimizin dinamikleriyle birlikte ortak hareket edeceğiz. Şehrimizi rahatsız eden, şehrimizdeki dinamikleri olumsuz etkileyen hiçbir davranışın içerisinde yabancı öğrencilerin olmasını istemiyoruz. Olmamaları için de gereken tedbirleri aldık ve önümüzdeki süreçte şehrimizin kültürel atmosferinde onların kendilerinin nasıl bir entegrasyon sağladığına da tanık olacağız. Şehrimizdeki yabancı öğrencilerimizin kendi kültür ve yaklaşımlarını şehrimize ve halkımıza entegre edebilecekleri yönler varsa onlar bir renk olarak kalacak. Asla Türk kültürünü, Türk dilini, Türk örf ve âdetini, Türk yaşam tarzını etkileyecek davranışlar içinde bulunmalarını arzu etmiyoruz. Bunun için de gereken önlemleri alacağız ve doğal olarak onlar bizim misafirimiz olarak üniversitemizde, şehrimizde bulundukları zaman dâhilinde bu çevrenin bir parçası olacaklar. Buradaki önceliklerimiz milletimizin, devletimizin öncelikleridir. Ülkemizin kaynaklarını yerinde kullanmak, ülkemizin eğitim, akademik, sanatsal ve sportif alandaki birikimlerini dost ve kardeş ülkelerin vatandaşları ve gençleriyle paylaşmaktır. Ama bütün bunlar bizim milletimizin öncelikleri çerçevesinde olacaktır. Bu konuda şehir halkımızın, şehrimizin ileri gelenlerinin, şehrimizdeki seçkin STK’ların herhangi bir endişeleri söz konusu olmayacaktır” ifadelerini kullandı.