“Rejimi bir kişi belirleyemez, ülke 1’den büyüktür”

Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Kemal Demirkırkan, yeni Anayasa çalışmaları hakkında basın açıklaması yaptı. Anayasaların toplumsal bir sözleşme olduğunu hatırlatan Demirkırkan, “Anayasalar birer toplumsal uzlaşma belgeleridir. Anayasa tüm toplum kesimlerini koruyan kollayan, inandığı, devlete bağılığının gösterebileceği toplumsal sözleşmelerdir. Tüm yurttaşlarımız  ‘bu benim anayasamdır’ diyebilmelidir. Bu nedenle anayasalar bir partinin ya da grubun değil toplumun malıdır. Anayasa ülkenin geleceğidir. Anayasalar ülkenin gelecekteki ihtiyaçları, evrensel hukuk kuralları göz önüne alınarak büyük bir toplumsal uzlaşmayla yapılmalı ve hayata öyle geçirilmelidir. Ülkemizin içinde bulunduğu şartlarda bugün için anayasa değişikliğine gidilebilecek uygun şartlar yoktur” dedi.
YARGI BAĞIMSIZ DEĞİL,
MEDYA BASKI ALTINDA
Olağanüstü Hal uygulamalarında düşüncelerin özgürce ifade edilmediğine dikkat çeken Demirkırkan, “Olağanüstü Hal uygulamalarının olduğu, düşüncelerin özgürce ifade edilemediği, yargının bağımsızlığının olmadığı, üniversitelerin susturulduğu, akademisyenlerin tutuklandığı, üniversitede yüzde 85 oy alanın değil de seçime katılmayanın rektör atandığı, terörün ve ölümün kol gezdiği, vatandaşlar, medya ve basın üzerinde büyük bir baskının uygulandığı, ekonominin alarm zilleri verdiği bir dönemde toplumun tüm kesimlerinin kabullendiği tutarlı, sağlıklı ve kalıcı bir anayasa değişikliği yapabilir miyiz? 12 Eylül 1982 anayasasının olağanüstü şartlarda yüzde 94 oy oranıyla halk tarafından kabul gördüğünü, ancak aradan geçen 34 yılın neredeyse tamamında bu anayasayı düzeltmekle geçirdiğimizi hatırlatmak isterim” ifadelerini kullandı.
TOPLUMUN TÜM KESİMLERİ
TARAFINDAN KABUL GÖRMELİ
Demirkırkan, açıklamasına şöyle devam etti:
“Bugün ülkemiz olağanüstü günler yaşıyor ve gerek siyasi, gerek etnik gerekse dinsel açıdan kamplaşmalar yaşanıyor. Bu dönemde tartışmadan, konuşmadan, düşüncelerimizi özgürce açıklamadan, sadece birilerinin başkanlık hevesini tatmin etmek için yapılacak yeni bir anayasa önümüzde bir 30 yılın daha heba edilmesi anlamına gelmektedir. Bir ülkenin rejimini bir kişi belirleyemez. Bir kişinin arzusu ve istekleri üzerine rejim değişmez. Unutmayın bu ülke 1’den büyüktür. CHP olarak, demokrasiden, özgürlüklerden, hukukun üstünlüğünden yana, parlamenter sistemin daha güçlü bir meclis yapısı ile taçlandırıldığı bir sistem, devleti değil birey ve insan onurunu öne çıkaran, hak ve özgürlükleri koruyan, sivil toplumu güçlendiren ve sivil denetim ile katılım yollarını açan bir felsefeyle ortaya çıkarılan ve tüm toplum kesimlerince ortaklaşa kabul gören bir anayasa üzerinde çalışılması gerektiğini düşünüyoruz.” (Kocatepe Haber Merkezi)