Reflü ciddiye alınması gereken bir hastalık

Özel Fuar Hastanesi İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. İsmail Uygan, reflü hakkın bilgi verdi. Uygan, 'Reflü hastalığı bazı durumlarda ciddiye alınması gereken ve takip edilmesi gereken bir hastalıktır. Bir grup hastada uzun vadede yemek borusu kanserine neden olabileceği bilinmektedir. Bu nedenle hastalığın takibi ve doğru tedavisi çok önemlidir' dedi.Uygan, göğüste ve boğazda [&hellip]

Özel Fuar Hastanesi İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. İsmail Uygan, reflü hakkın bilgi verdi. Uygan, “Reflü hastalığı bazı durumlarda ciddiye alınması gereken ve takip edilmesi gereken bir hastalıktır. Bir grup hastada uzun vadede yemek borusu kanserine neden olabileceği bilinmektedir. Bu nedenle hastalığın takibi ve doğru tedavisi çok önemlidir” dedi.
Uygan, göğüste ve boğazda yanma hissi, ağza acı su gelmesi, mide ve göğüs ağrısı dışında yutma zorluğu, ses kısıklığı, açıklanamayan öksürük, geceleri olan astım atakları, inatçı diş ve dişeti hastalıkları, kronik sinüzit ve tekrarlayan akciğer enfeksiyonlarının da reflü belirtisi olabileceğini vurguladı.
Uygan açıklamasına şöyle devam etti:
“Düzensiz ilaç kullanımı reflü hastalığında kalıcı çözüm sağlamamaktadır. Bu durum, yemek borusu kanseri dahil yemek borusu veya yemek borusu dışı çeşitli hastalıklarının geç tanı almasına sebep olabilir. Reflü, yemek borusunda ülserler, larenjit, ses kısıklığı, akciğer enfeksiyonu, astım ve bronşektazi gibi kalıcı akciğer hasarına da neden olabilir. Vurgulanması gereken bir başka husus ise reflü hastalığının şiddetinin şikayetler ile paralellik göstermeyeceğidir. Her ne kadar reflü tanısı hastanın öyküsü temelinde konulsa da teknolojik gelişmeler ile günümüzde reflünün şiddetini ölçmek ve alt tiplerinin tanısını koymak mümkündür. Bu yolla gereksiz ilaç tedavisi ve cerrahi işlemler önlenebilir. Bu teknolojilerden en faydalı olanı Liv Hospital Ankara’da da uygulanan 24 saatlik pH-empedans monitorizasyonudur. Bu yöntem ile reflünün alt tiplerini ve şiddetini tespit edip hastayı doğru tedaviye yönlendirmek mümkündür. Yeni başlayan, kısa süreli ve hafif şiddetli hastalıkta hayat tarzı değişikliği tedaviye dirençli, sık tekrarlayan ve şiddetli hastalıkta daha kuvvetli asit baskılama stratejileri kullanılabilir. Medikal tedavi ile semptomların yeterince kontrol edilemediği, uzun süreli ilaç kullanımının sakıncalı olduğu veya mide fıtığı gibi yapısal değişikliğin olduğu durumlarda ise cerrahi uygulanabilir.”

Bakmadan Geçme