Nöbetçi Eczaneler
1 Mart 2011 Salı 02:00:00 Herkes kendi anlayışına göre ekonomik göstergeleri yorumlayarak rakam kalabalığı ile milletin kafasını karıştırmaya devam ediyorlar. Madalyonun tek tarafını görmek ve işine geldiği şekilde konuşmak milletin gözüne bakarak yalan söylemektir.
Hükümet, merkez bankası döviz rezervinin 82 milyar dolara çıktığını söylüyor. Ancak, ülkemize yüksek faizle nemalanmaya gelen yabancı paranın da merkez bankası kasalarında durduğunu unutmamak gerekir. Dünya milli gelirinin % 1 lik kısmı Türkiye’de üretilirken, dünya ihracatının % 1 lik kısmı Türkiye’den yapılırken dünya sıcak para hacminin % 10’u neden Türkiye’ye geliyor acaba? Kim karda?
İhracatımızın 36 milyar dolardan 114 milyara çıktığından öğünürken; % 70’lik kısmının ithalata dayalı ürünlerden olduğunu, ithalat patlamasının yarattığı dış ticaret açığını da unutmamak gerekiyor.
1923–2002 arası 79 yılda dış ticaret açığımızın 250 milyar dolar, son 8 yılda ise 380 milyar dolar olduğuna ne diyeceğiz?
1923–2002 arası 79 yılda cari açığımızın(döviz açığı) 40 milyar dolar, son 8 yılda ise 202 milyar dolar olduğuna ne diyeceğiz?
Toplam borç yükümüzün 2002 yılında 221 milyar dolarken şimdi 520 milyar doları bulduğunu kim inkâr edebilir?
Milli gelirimizin 230 milyardan 730 milyara çıktığını söylerken,2003-2010 arası toplam büyümemiz % 43 ise 230 dan 730’a nasıl çıkıyorsunuz? Üstelik milli gelir dağılımındaki adaletsizlikte hiç bu kadar uçurum olmamışken.
Sayın Başbakan;”Türkiye dünyanın 16.büyük ekonomisine sahip.26.sıradan 16.sıraya getirdik.”demektedir.1990 Yılından itibaren Türkiye ilk 17’nin içerisindedir. Hatta 93 ve 98 yıllarında 15.sıradadır. Rakamlara yalan söylettiriliyor.
Sonuç itibari ile görülüyor ki;
—Büyüyen bir Türkiye’den 2005 ten bu yana sürekli büyümesi düşen Türkiye’ye ve büyümesinin, istihdama, aşa, işe katkı sağlamadığı bir Türkiye’ye.
—Üretimimizin artırılamadığı ve bu sebepten dolayı da işsizliğe teslim olduğumuz ve bunu itiraf ettiğimiz bir Türkiye’ye.
—Borçlarımızın ikiye katlandığı,
—İhracattan çok fazla ithalatın olduğu, İthal malları ambarı olduğumuzu,
—Cari açığın geçmiş 79 yıldakinin % 500 üze-rine çıktığını,
Değerli dostlarım;sizin net geliriniz,yani reel alım gücünüz artmışsa ve halinizden memnunsanız mesele yoktur. Ama ülke olarak bütçe kaynakları, borçlanmalar ve özelleştirmelerden 1 tril-yon 800 milyar dolarlık kaynağa hükmedilirken 8 yıllık dönemde bölünmüş yollardan başka elle tutulan, gözle görülen bir şey olmadığını da söylemek mümkündür. İsterseniz devletin borçlarından şahsınıza düşeni bir hesaplayın bakalım, hissenize ne düşecek? Tabi kendi borçlarınızdan devletin borçlarından hissenize düşeni hesaplamaya fırsatınız olursa!
