'Promosyon ayıbına ortak olmuyoruz'
KESK Eğitim Sen Afyonkarahisar Şube Başkanı Ender Karaaslan, tüm çağrılarına rağmen promosyon görüşmelerinin şeffaf yürütülmediğini açıkladı. Karaaslan, 'Şartlarını bilmediğimiz bir sözleşmenin tarafı olmayı kabul etmiyoruz. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve yetkili sendikanın şartlarını açıklamaya utandığı bir sözleşmenin ayıbına ortak olmak istemiyoruz' dedi   Eğitim Sen Şube Başkanı Ender Karaaslan, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile banka [&hellip]
KESK Eğitim Sen Afyonkarahisar Şube Başkanı Ender Karaaslan, tüm çağrılarına rağmen
promosyon görüşmelerinin şeffaf yürütülmediğini açıkladı. Karaaslan, “Şartlarını bilmediğimiz bir sözleşmenin tarafı olmayı kabul etmiyoruz. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve yetkili sendikanın şartlarını açıklamaya utandığı bir sözleşmenin ayıbına ortak olmak istemiyoruz” dedi
Eğitim Sen Şube Başkanı Ender Karaaslan, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile banka arasında imzalanan promosyon protokolüne göre ildeki eğitim emekçilerine promosyon adı altında ödemeleri yapıldığını ifade etti.
“PROMOSYON GÖRÜŞMELERİ ŞEFFAF YÜRÜTÜLMEDİ”
Ender Karaaslan, promosyon sürecinde sendika olarak sürecin şeffaf yürümesi adına çağrılar yaptıklarını tüm çağrılarına rağmen promosyon görüşmelerinin kapalı kapılar ardında ve eğitim emekçilerinden gizlenerek tamamlandığını ifade etti. Karaaslan, “Eğitim emekçileri 8 bin 830 TL ödeme almıştı. Yapılan ödemenin mevcut şartlarda yeterli olmayacağını, enflasyon karşısında bir anlam ifade etmeyeceğini defalarca dile getirmiştik. Fakat yetkili sendika ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü şartları makul bulmuş olacaklar ki, sözleşmeyi rahatlıkla imzalayıp ‘Rekor promosyon, büyük kazanım’ şeklinde ilan etmişlerdi. İl Milli Eğitim Müdürlüğü bu hafta içinde eğitim emekçilerinin ve sendikaların taleplerine karşı bankalarla görüşme yapmış ve belirlediği üç seçeneği çalışanlara bir anketle sunmuştur. Sunulan seçeneklerin yetersizliğinden ayrı olarak öncelikle anketin ‘demokratik karar’ olarak sunulmasına karşı çıkıyoruz. Demokrasi maalesef öyle bir şey değil. Anlaşma öncesi tüm taleplere kulakları tıkamışsın. Getirilen teklifleri kamuoyuyla paylaşmamışsın. Eğitim emekçilerinin temsilcisi sendikaların katılım taleplerini yok saymışsın. Yetkili sendika ile kapalı kapılar ardında imzaları atmışsın. Sözleşme şartlarını kimseyle paylaşmamışsın. Alınan sonucu büyük kazanım diye duyurmuşsun. Sözleşme güncelleme taleplerini aylardır görmezden gelmişsin. Gelinen süreçte seçenekleri yine kendinin belirlediği bir anketi demokrasi şöleni olarak sunmuşsun. Öyle olmuyor maalesef. Kusura bakmayın, biz teşekkür edemeyeceğiz.” dedi.
“BİZ BU AYIBA ORTAK OLMAYACAĞIZ”
Karaaslan sözlerini şöyle sürdürdü: “Promosyon sözleşmesi çamura düşmüştür. ‘O çamurlu kâğıdı yerden siz alın, temizleyip masaya koyun.’ diyerek eğitim emekçileri de bu ayıba ortak edilmek istenmektedir. Biz bu ayıba ortak olmayacağız. Mağduriyeti ortadan kaldırmayan seçenekler bizim için bir şey ifade etmemektedir. Bizler, bankacılık sektörünün yüzde 400’ün üzerinde net kâr açıkladığı bir ortamda hakkımız olanı istiyoruz. Sözleşme tarafı bankanın -herhangi bir zarara uğramamasına rağmen- ödediği miktarın nerdeyse iki katına yakın faiz talep etmesini kabul etmiyoruz. Bankanın iki kata yakın faiz işlettiği bir ortamda yeni önerisinin ilk ödediği miktar civarında kalmasını kabul etmiyoruz. Şartlarını bilmediğimiz bir sözleşmenin tarafı olmayı kabul etmiyoruz. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve yetkili sendikanın şartlarını açıklamaya utandığı bir sözleşmenin ayıbına ortak olmak istemiyoruz. İl Milli Eğitim Müdürlüğü EM derhal bu anlamsız sözleşmeyi tek taraflı olarak iptal etmelidir. Yeniden ihaleye çıkmalı, günümüz şartlarına uygun, emekçileri mağdur etmeyecek bir taban rakamla ve yine mağduriyet doğurmayacak şartlarla süreci şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşmalıdır.”
“DEMOKRASİ YETERSİZ BİR ANKETLE TANIMLANAMAZ”
“Eğer yine başarısız bir sözleşmeye imza atılırsa demokratik haklarımızı kullanmak çekinmeyeceğiz.” diyen Karaaslan sözlerini şöyle tamamladı: “Eğitim emekçileri bir kez daha mağdur edilirse kredi kartlarının iptal edilmesi söz konusudur. Maaşların ilk günden başka banka hesabına aktarılması veya çekilmesi, otomatik ödeme talimatlarının iptal edilmesi söz konusudur. Ek hesapların kapatılması, kredi vb. bankacılık ürünlerinin kullanılmaması dâhil diğer demokratik haklarımızı kullanmaktan çekinmeyeceğiz. Son söz olarak; Demokrasi, milattan önce 400 yıllarına kadar dayanan köklü bir kavramdır. Yetersiz bir anketle tanımlanamayacak kadar da önemli ve değerlidir.” >> Burcu AYDIN’ın Haberi