• Haberler
  • Genel
  • Problemler Kur'an ve sünnet ışığında çözülür

Problemler Kur'an ve sünnet ışığında çözülür

İl Müftü Yardımcısı Galip Kolcu, Ensar Vakfı’nın İkindi Sohbetlerinde yaptığı konuşmada, Müslümanlar’ın tüm problemlerini çözecek yegane unsurun Kur'an ve Peygamber Efendimiz'in sünneti olduğunu kaydetti Ensar Vakfı Afyon Şubesi’nce düzenlenen İkindi Sohbetleri programında konuşan İl Müftü Yardımcısı Galip Kolcu, “Kuran ve Tefsir” başlığı çerçevesinde konuştu. Konuşma öncesi Abdülkadir Macit Kuran tilavetinde bulundu.PROBLEMLER KURAN VE PEYGAMBERE ARZEDİLMELİ [&hellip]

Problemler Kur’an ve sünnet ışığında çözülür

İl Müftü Yardımcısı Galip Kolcu, Ensar Vakfı’nın İkindi Sohbetlerinde yaptığı konuşmada, Müslümanlar’ın tüm problemlerini çözecek yegane unsurun Kur’an ve Peygamber Efendimiz’in sünneti olduğunu kaydetti

Ensar Vakfı Afyon Şubesi’nce düzenlenen İkindi Sohbetleri programında konuşan İl Müftü Yardımcısı Galip Kolcu, “Kuran ve Tefsir” başlığı çerçevesinde konuştu. Konuşma öncesi Abdülkadir Macit Kuran tilavetinde bulundu.
PROBLEMLER KURAN VE PEYGAMBERE ARZEDİLMELİ
İl Müftü Yardımcısı Galip Kolcu, meleklerin inananlara hayran kaldığı zaman diliminde, tutulan oruçların makbul olmasını, Rabbimizin halis kulları arasına girebilmeyi ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e (SAV) layık bir ümmet olmayı Allah’tan niyaz edip, katılımcılara teşekkür ederek sözlerine başladı. Bir ayeti kerime ile konuya giriş yapan Kolcu; “Rabbimiz yemin ederek bizim gerçek manada Müslüman olamama, imanımızın kemale erememesi noktasında bir konuya dikkatimizi çekiyor.Cenab-ı Hakk, inanan, Kuran’a saygı gösteren insanlar arasında itilaf çıktığında bunun çözüm kaynağı, müracaat olarak Peygamber Efendimizin hakemlik olayına başvurulmasın Cenab-ı Hakk dikkat çekiyor. Müracaatta bulunulan Hz. Peygamberin vermiş olduğu karara da saygı duymamızı tam bir teslimiyet vermemizi Cenab-ı Hakk istiyor. Farklı ilimler öğrenip bunu farklı üsluplarla söyleyebiliriz. Ama bugün Müslüman toplumların en baş problemlerinden birisi; yaşanan sıkıntıların Kuran’a ve Peygambere arz edilmemesidir. Eğer problemler Kuran’a ve Peygambere arz edilmiş olsaydı. Bugün İslam dünyası ki böyle bir dünya var mı yok mu o da tartışılır, Müslümanlar’ın yaşadığı bölgelerdeki problemler bu seviyeye gelmemiş olurdu.” dedi.
PEYGAMBERİMİZİN SÜNNETİ REHBER
Galip Kolcu, Kuran’ı Kerimin inmiş olduğu Ramazan ayında herkesin bunu nazarı dikkate almak durumunda olduğuna işaret eden Galip Kolcu, ailevi, kişisel ve farklı konularda araya giren fitne, fesat karşısında Kuran ve Peygamber Efendimize arz ayetini özellikle gündeme getirdiğini söyledi. Bu ayetin çok fazla gündeme getirilen bir ayet olmadığını belirten Kolcu; “Bu çok önemli bir konu, ister ferdi ister farklı aramızda çıkan problemlerin çözümünde Kuran’ı ve Hz. Peygamberi mutlaka biraraya getirmeliyiz. Hz. Peygamberin bize bıraktığı ebedi sünneti mutlaka değerlendirmeye almalıyız. Eğer huzurlu olmak istiyorsak ona müracaat etmeliyiz.” diye konuştu.
KUR’AN NURUNDAN HER TOPLUM FAYDALANDI
“Kuran’an ve Tefsir” konusunun bir saatle sınırlandırılamayacak kadar geninş bir konu olduğunu söyleyen Galip Kolcu, İslam ahlak ve ritimlerini öğrenirken unutulmaması gerekenleri sıraladı. Kuran’ın indiği tarih, toplum, teknoloji seviyesinin tüm şartların nazarı dikkate alınması gerektiğini kaydeden Kolcu; “Kuran’ı anlamak için indiği dönemin şartlarını iyi kavramak gerekiyor. İnsanlık 21. yüzyıla gelmiş. Kuran’ın nurundan her türlü toplum istifade etmiş. Yahudisi, gayri Müslimi, inançlısı, inançsızı her türlü insan ve toplum yararlanmış. İnsanlık Kuran’dan kaynaklanan bir medeniyet oluşturmuş. Dolayısıyla Kuran’ı iyi anlamanın yolu; O dönemin mutlaka iyi bilinmesinden geçer. Kuran’ın indiği çağa ilgi göstermemiz lazım. Mesela kadın hakları ile ilgili tartışmalar var. 21. Yüzyıl da başta İslam’ın getirmiş olduğu tefsirlerle toplumlar ister erkek ister kadın olsun belli bir merhale katetmişler. Bugün bile insan haklarının ne halde olduğunu görüyoruz. Kuran’ı yorumlamak için o dönemin kelimelerine yüklenen lafızlara bakmak zorundayız.” şeklinde konuştu.
KUR’AN ARAPÇA DEMEKTİR
Kuran’ı Kerimin Allah tarafından Cebrail aracılığıyla Hz. Peygambere vahiy yolu ile indirildiği tanımlamasını yapan İl Mütfü Yardımcısı Galip Kolcu, İslami literatürdeki genel kavram hakkında bilgi verdi. Kolcu; “Yalan söylemesi mümkün olmayan kalabalık grupların, cemaatlerin, insanların hiçbir nesilde, hiçbir silsile de bu kalabalıklık azalmadan asırdan asıra aktarılmasıdır. Buna tevatür denilir. Kuran’ı Kerimin bütün ayetleri tevatür yoluyla gelmişir. Allah’ın izni ile kıyamete kadar da insanlara bir emanet ve hayat düsturu olarak gelmiştir. Kuran denilince aklımıza mutlaka Arapça metni gelmelidir. Aksi takdirde tercümeler Kuran değil sadece tercümedir. Kuran’ı Kerimin tercümesi Kuran denildiğinde o ebedi mucuize yönü de kaybolur. Burada hikmetler var. Neden Kuran’ı Kerim mutlaka Arapça olmalıdır? Aslında ümmetin ortak bir dil oluşturma ve birlik mesajı burada yatıyor. Dua yaparken her millet kendi özelliklerine göre duasını yapar. Ama iş Kuran’a geldiğinde ortak bir mesaj ve kültürün oluşması noktasında Kuran’ı Kerim Arapça’dır.” ifadelerini kullandı.
KURAN OKUNURSA MESAJ VERİLİR
Kuran’ın ilimle ayakta kalacağını belirten İl Müftü Yardımcısı Galip Kolcu, Kuran okunmayıp, ilim terk edildikçe İslamiyetin gerçek mesajını insanlara ulaştırılması mümkün olmadığını anlattı. Kolcu şunları söyledi: “Son gelen ayette Rabbimiz, ‘Ben size gelen dininizi kemale erdirdim.’ diyor. Başkaca din aranmayacağını, başkaca din aranırsa dünya ve ahirette hüsrana uğranacağı başkaca ayette belirtilmektedir. Rabbimiz, ‘Bundan hoşnut oldum.’ diyor. Allah-u Teala İslam dininden hoşnut olduğunu belirtiyor. İnşallah bizlerde İslam dininin prensiplerini yaşamak suretiyle de Allah’ın hoşnut olduğu kullarından olalım diyelim. Kuran’la ilgili olarak bugünün insanının üzerinde durması gereken konulardan biri de 23 yıl gibi bir zamanda kemale ermesidir. Bilindiği üzere Peygamber Efendimiz 40 yaşında vahip almaya başladı. Bunun 13 yılı Mekke’de kalan 10 yılı da Medine’de olmak üzere takriben 23 yılda tamamlanmıştır. Kuran’ın bu kadar uzun zamana yayılmasına itirazlar var.” >> Burcu AYDIN’ın haberi.

Bakmadan Geçme