'PKK'lı isem derhal beni tutuklayın şerefsizler'

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Afyonkarahisar'dan AK Parti iktidarına sert çıktı. Akşener, 'Afyon’da PKK’lıyım, Diyarbakır’da faili meçhulcüyüm. Eğer ben PKK’lıysam benim dokunulmazlığım yok. Ben PKK’lıysam derhal beni tutuklayın şerefsizler. Ne işe yarıyorsunuz? Bir PKK’lıya, bir teröriste, bir haine nasıl tahammül ediyorsunuz?' dedi İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Afyonkarahisar Zafer Meydanı'nda yaptığı mitingde 'Bir [&hellip]

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Afyonkarahisar’dan AK Parti iktidarına sert çıktı. Akşener, “Afyon’da PKK’lıyım, Diyarbakır’da faili meçhulcüyüm. Eğer ben PKK’lıysam benim dokunulmazlığım yok. Ben PKK’lıysam derhal beni tutuklayın şerefsizler. Ne işe yarıyorsunuz? Bir PKK’lıya, bir teröriste, bir haine nasıl tahammül ediyorsunuz?” dedi

Haber

Haber

Haber

Haber

Haber

Haber

Haber

Haber

Haber

Haber

Haber

Haber

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Afyonkarahisar Zafer Meydanı’nda yaptığı mitingde “Bir oy Kemal’e, bir oy Meral’e” sözleriyle Millet İttifakı Cumhurbakşanı adayı CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve partisine oy istedi.

“AFYON’DA OLMAK BENİM İÇİN BİR ŞEREF”

Meral Akşener, Afyonkarahisar’da ki mitingine 41 dakika gecikmeli başladı. Polisin aldığı geniş güvenlik önlemi kapsamında miting alanında sahnenin sağ kısmında kalan bariyerleri kaldırmasını isteyip konuşmasına öyle başlayacağını belirten Akşener, “Ben Afyonkarahisar’lı kardeşlerimden razıyım. Polis kardeşlerimden rica ediyorum bariyerleri kaldırın. Konuşmama öyle başlayacağım. Afyon’da olmak benim için bir şereftir. Allah şahit çok büyük bir heyecandır. Miting alanımızda tam karşımda Zafer Müzesi, Ata’mın resmi var. Mansur Başkanım konuşurken hey gidi günler, hey dedim. Ben İnkılâp Tarihi hocasıyım. 15 yıl gençlere inkılâp tarihi anlattım. Afyon’u, Sakarya’yı anlattım. Cumhuriyet’in kuruluşunu anlattım. Afyon’da Zafer Müzesi’ne baktım. Çekilen çileleri gördüm. Ve o çilelerin sonunda bu milletin el ele vererek göz göze gelir. Omuz omuza vererek bir İstiklal Savaşını nasıl başardığını düşündük. Allah mekânlarını cennet etsin. Cenab-ı Hak bizleri de cumhuriyeti kuran o iradeye, o şehitlerimize, o gazilerimize layık olmayı nasip etsin. Cenab-ı Hak önce kendi huzurunda, sonra kullarının karşısında hiçbirimizi utandırmasın. Bir şey daha rica ediyorum. Bu meydanı şereflendirdiniz. Buraları şereflendirdiniz. İşinizi gücünüzü bıraktınız. Bizimle olmaya geldiniz. Bu bir vebaldir. Hakkınızı helal edin.  Allah razı olsun.” dedi.

“MİLLET İRADESİNDEN KAÇIYORLAR”

“Şimdi bir seçime gidiyoruz. Seçim seçmen için bayramdır. Seçim siyasetçinin, seçmenin, milletin tartısında tartıldığı ve milletinin karşısında hazır olda durup kendini anlattığı, milletin tartısına çıktığı bir demokrasi şölenidir.” diyen Akşener, “Biz sanki seçime değil savaşa gidiyoruz. Allah,  Allah naralarıyla bize savaş açıldı. Biri çıkıyor diyor ki ‘14 Mayıs’ta bunlar kazanırsa bu bir darbedir.’ Bu o kadar ayıp bir şey ki. Bu kadar ayıp bir şey ki millet iradesine millet iradesine darbe demek kadar ayıp ahlaksız bir söz olamaz. Yahu demokrasi şudur, bu millet ister, birilerini seçer muhterem 21 yıl bu millet seni seçti. Biz de sana amenna ve sadekna dedik, milletimizin kararına uyduk. Çünkü millet bir karar verir. Der ki seni iktidar ettik. Döner geçen seçimde bize de dediniz ki seni de muhalefet ettim. Sen bizim avukatımız olacaksın. Bizim sesimizi dinleyeceksin. Döndün AK Parti’ye de dediniz ki sen de hizmet edeceksin. Yahu arkadaş bu iş kadar basittir.  Ama doymadınız. Yetkiye doymadınız. Güce doymadınız. Hırsızlığa doymadınız. Haksızlığa doymadınız. Onun için de milletin iradesinden kaçıyorsunuz.” diye konuştu.

“MANSUR BEYLE FAKİR FUKARA YALVARMADAN ALIŞVERİŞ YAPIYOR”

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, için Mahalli İdareler Genel Seçiminde “Eğer onu oy verirseniz, PKK’lılar, DHKPC’liler su saatlerinizi okuyacak.” denildiğini belirten Akşener, “Ankara’da böyle bir şey oldu mu? Hayır. Yanına uğrayabildi mi? Hayır. Tam tersine vatan evlatları işe girdi. Tertemiz haksızlığa uğramış çocuklar işe girdi, evine ekmek götürür oldu. Denildi ki hepinizi işten çıkaracak. Hayır, iş yerinde herkes çalışmaya devam ediyor. Denildi ki Mansur Yavaş gelecek. Bütün yardımları kesecek. Tam tersine davulla, zurnayla gönderilen yardım işi bitti. Cebine kartını koyduğu fakirin fukaranın evinde bir kart var. O kartın içinde para var. O kartın içindeki parayla kimseye hesap vermeden, kimseyle herhangi bir yalvar yakar ilişkiye girmeden istediği marketten gidip alışveriş yapan fakir insanlarımızın tam tersine geliri arttı. Davulla, zurnayla yardım yapmak yerine devletin sosyal devlet olma görevini yerine getirdi. İhtiyaç sahibi insanlarımızın elinde bir kilogram et alabilecekleri bir kartları var. Okula giden çocukların okul imkânlarını sağlayacak bir kartları var. Onun dışında soğuktan koruyacak doğalgaz parası ödenen bir kart var. Bir komşu öbürünün fakir olduğunun farkında olmayacak şekilde bunlar yapılıyor. Mansur Başkan işte o kadar güzel bir yöntem buldu.” şeklinde konuştu.

“AFYON’DA PKK’LI DİYARBAKIR’DA FAİLİ MEÇHULCÜYÜM”

İktidarı sert sözlerle eleştiren Akşener şunları söyledi: “Şimdi 14 Mayıs’ta İYİ Parti’ye oy kullanırsanız efendime söyleyeyim 13’ncü Cumhurbaşkanı olarak Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu seçerseniz Türkiye’ye bu bir darbe olacakmış. Efendime söyleyeyim biz HDP, PKK şununla bununla haşır haşır neşir olacakmışız. Çok enteresandır ben şanssız bir insanım. Bu ülkenin en uzun sınır dışı harekâtını yani kilometrelerce ötedeki sınır dışı harekâtının altında imzası olan tek İçişleri Bakanı’yım. PKK’yla yapılan mücadelede o imzayı atan benim. Afyon’da PKK’lıyım, Diyarbakır’da faili meçhulcüyüm. Kafayı mı yediniz? Her yerde aynı adamlar farklı şey söylüyor. Eğer ben PKK’lı isem benim dokunulmazlığım yok. Ben PKK’lıysam derhal beni tutuklayın şerefsizler. Ne işe yarıyorsunuz? Bir PKK’lıya, bir teröriste, bir haine nasıl tahammül ediyorsunuz? Tutuklayın beni. PKK’yı kanlı bir terör örgütüdür. Onunla mücadele etmek herkesin boynunun borcudur. PKK ile barışmaya çalışan hain oğlu haindir.”

“KATİLLERİ BULUP HESAP SORACAĞIZ”

Akşener sözlerine şöyle devam etti: “Rahmetli Sinan Ateş, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu başkan ve şehit Emniyet Müdürümüz Gaffar Okkan. Hendekli bir kardeşimiz. Gaffar Okkan, benim yarı hemşehrim. Gaffar Okkan aynı zamanda benim meslektaşım. Ben eski İçişleri Bakanı’yım. Gaffar Okan’la beraber çalıştık. Benim İçişleri Bakanlığım döneminde müdürdü. Sonra emniyet müdürü oldu ve Hizbullah tarafından Diyarbakır’da şehit edildi. Bugün Gaffar Okkan dendiği zaman Diyarbakır’da meydanlar alkıştan inliyor. O derece sevilen bir kişi. Şimdi bana laf eden çakallar bir elinizde sayenizde Hizbullah var sizin. Gaffar Okkan’ın katilleriyle berabersiniz. Kime laf ediyorsunuz? Aynı zamanda gencecik bir akademisyen, iki küçücük çocuğu, genç bir eşi olan Sinan Ateş başkentin ortasında katledildi.  Genç bir kadın dul kaldı, iki küçük kız çocuğu babasız kaldı. Azmettiriciler belli. Katiller belli. Ey Recep Bey bu ülkenin tek adamısın sen. Nasıl oluyor da ne katili bulabildin, ne azmettiricisini buldun. Dayan oğlum iki hafta kaldı, iki hafta. Azmettericiyide katilide bulacağız. Yakalanacaklar ve hepsinden hesap sorulacak. Aynı şekilde Muhsin Başkan’ın katlinin sonrasında asla ve kata kim ne yaptı bilinemedi, bulunamadı. Kulaklarının üstüne yattılar. Onundan peşinden gidip hesabı sorulacak.”

“VALLAHİ KAFAYI YEMİŞ GRUP TARAFINDAN YÖNETİLİYORUZ”

“Tekrar söylüyorum. Bir seçime gidiyoruz. Biz bir savaşa gitmiyoruz.” diyen Akşener şunları kaydetti: “Bu seçimde kendi projelerimizi, kendi hizmet anlayışlarımızı seçmenimize anlatın. Seçmenimiz velinimettir diyerek karşınıza geçip sizin gönlünüzü, kalbinizi kazanmak üzere seçime gidiyoruz. Bugün konuşulanlara baktığımız zaman vallahi bir kafayı yemiş, grup tarafından yönetildiğimiz ortaya çıktı. Aman ha, aman bu arkadaşları bir an evvel emekli edelim. Adam tuhaf evliliklere kafa takmış. Diyor ki, ‘Bunlar kazanırsa erkek erkeğe evlilik normal olacakmış.’ Yahu onca problem arasında hangi akıl, erkek erkeğe evliliğinin serbest kalacağını düşünür, anlayabilmiş değilim. Daha da ileriye gitti bu fantezi. Diyor ki erkeklerle hayvanların evlenmesini serbest bırakacakmışız. Ya böyle bir şey olabilir mi? İnanmış, dindar, imanı olan bir insan bunları akıl edebilir mi? Böyle bir şey olabilir mi? Ben 8 sene meclis yönettim arkadaşlar. Bu arkadaş kadar FETÖ övgüsünü cıvıkca yapan birini görmedim. Çıktı Adalet Bakanı de ki, biz kazanırsak FETO’cular kazanmış olacakmış. Sen bizi FETÖ’cü yaptın da kendin FETÖ’den kurtuldun mu arkadaş. Yani açtırma kutuları, söyletme kötüleri. Şimdi bir başkası çıktı. Yaşına hakikaten saygı duymaya çalıştığımız birisi başbakanlık yapmış bir arkadaş Sayın Binali Yıldırım’dan bahsediyorum. İstiklal Marşı’nı kâğıttan okuyamadı. Ama buna karşılık bizi, hepimizi işgal gücü yaptı. Hangi ara işgal gücü olduk? Askeri okulları, askeriyenin milli ordu olmasını hazmedemedikleri için kapattılar. İlk işimiz hem askeri hastaneleri hem de askeri liseleri açmak olacak.”

“ALAN VE VEREN ELE BAKACAĞIZ”

“Beşli çete” hakkındaki düşüncelerinin bir televizyon programında kendisine sorulduğunu anlatan Akşener şu ifadelere yer verdi: “Bana televizyonda soruyorlar. Diyorlar ki işte beşli çete hakkında ne düşünüyorsun? Beşli çeteyi beşli çete yapanlara da bakacağız kardeşim. Yani o kâğıtları kim imzaladı? O ihaleleri yani bir liraya bitecek ihaleyi, 10 bir liraya veren el kim? Her ikisine birden bakacağız. Yani hırsızlık tek başına yapılmadı ki bu ülkede cümbür cemaat yaptılar. Gençler umutsuzsunuz. 82 puan alan çocuklar, 94 puan alan çocuklar atanamıyor ama AK Parti içinde dayısı olan herkes 54 puanla, 64 puanla atanıyor. Başka bir dümen daha var. Belediye Başkanlarının, kaymakamların, valilerin ve üniversite rektörlerinin ve dekanlarının özel kaleminde AK Parti yandaşlarının çocukları bir ay çalışıyor. Ondan sonra devlet memuru olarak en yüksek maaşlarla bir yerlere konuluyor. Şimdi biz ne yapacağız? Biz seçimi kazanır kazanmaz tabi bunun için Kemal’e bir oy, Meral’e bir oy verilecek ve Sayın Kılıçdaroğlu, 13’ncü Cumhurbaşkanımız olacak alkışlarla makamına göndereceğiz. Recep Bey’i de nezaketle emekli edeceğiz. Onu da böylelikle bay, bay diyeceğiz.”

“SEÇİLİR SEÇİLMEZ YÜZ BİN ÖĞRETMENİMİZİ ATAYACAĞIZ”

“Başbakan Meral diyorsunuz. Ben başbakanlığı sizin helal oylarınızla kabul ederim.” diyen Akşener şunları söyeldi: “Partimizi birinci çıkaracaksınız. Sayın Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı seçeceksiniz. Ben de milletimin emriyle seçmenimin talimatıyla başbakan olacağım inşallah. Bundan da eminim. Seçilir seçilmez hemen yüz bin öğretmeni atamayla dâhil edicez. Bütün köy okullarını yeniden açacağız. O köy okullarına aynı zamanda bir veteriner bir ziraat mühendisi, öğretmen tayinini yapacağız. Tekniker tayin edeceğiz. Biliyorum ki Afyon’da hem besicilik hem de tarım ön planda. Şimdi köylerin yaş ortalaması elli yaş şu anda. Daha genç arkadaşlarımızın, karı koca, köyde yaşamak isteyip, tarım yapmak istiyorlarsa onlara da derhal SSK ya da Bağ-Kur paralarını devlet olarak biz ödeyeceğiz. Çobanlarımızın SSK ya da Bağ-Kur paralarını biz ödeyeceğiz. Motorin, ilaç ve diğer elektrik gibi konularda köylümüzün, çiftçimizin pandemide gördük ki biz gıda güvenliği, tarım, bir beka meselesiymiş. Bunları konuşmak yerine kendilerini sizin gözünüzde saklayabilmek için din üzerinden, iman üzerinden, terör üzerinden saklamaya çalışan bu yalancı tayfayı bir kere duymayacağız. Havza usulü ekim dikim yaptıracağız. Alım garantisi vereceğiz. Fiyat garantisi vereceğiz ve çiftçiyi, köylüyü kesinlikle zarara uğratmayacağız. Sanayi tesisleri açacağız. Gençlerin işsizliğine öncelikle engelleyeceğiz. Enteresan bir şey söyleyeyim şimdi size.”

“ŞEKER FABRİKASINI YENİDEN KURACAĞIZ”

Akşener sözlerini şöyle sürdürdü: “Ankara’da Ankapark diye bir şey var. Henüz onu Mansur Bey anlatmadı. Bu jeliboncu arkadaş niye bu kadar düşkün dinozorlara? Ne kadar para harcanmış biliyor musunuz? On altı milyar TL. Şimdi bu 16 milyar lirayla Afyon’da, Türkiye’de neler yapılırdı? Bir hesap edin. Afyon’da kaç fabrika açılırdı? Türkiye’deki bütün gençlerin KYK borçları ödenmiş olurdu. Onlar bedava hale dönerdi. Şimdi başka ne yapacağız? 18-26 yaş grubu arasındaki bütün gençlere iş buluncaya kadar 2 bin 500 lira maaşı koşulsuz şartsız vereceği. Buna evde yaşayan kadınlarımız dâhildir. Ocak ayında emeklilerimize ve emekçilerimize yüzde 55 zam yapılmasını istedim, olmadı. Önceki gün 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı idi. Arkadaşlarıma şöyle bir çalışma yapın dedim. Yaptılar iktidara geldiğimizde yüzde 50 oranda zam yapacağız. Temmuz ayında dedik ettik. Türkiye’nin parası var, yeter ki çalınmasın, yeter ki hırsızlık yapılmasın, israf yapılmasın. Önümüzde Kurban Bayramı var. Allah inancımızın gereği olarak kurban kesmeyi hepimize nasip etsin. Ama geçen sene 5 bin lira olan kurban yani tek hisse ister danaya girin, ister koyun veya koç alın, şimdi 15 bin lira. Dolayısıyla emekli maaşı alan arkadaşlar biz seçimi kazanmış olduğumuz andan itibaren ilk ayda göreceksiniz. Kurban Bayramı öncesi hemen hesaplarınızda 15 bin lira bulacaksınız. Esnaf kardeşlerim. Pek çok kredi almak zorunda kaldınız. Ödemeniz mümkün değil. Onları yeniden yapılandıracağız. Sadece bir süre faizini ödeyeceksiniz. Bu arada ödediğiniz kadar tekrar kredi alma hakkınız olacak. Beş yıllık bir süre içerisinde diğerlerini ödemeye gayret edeceksiniz. Biz size bu konuda yardımcı olacağız. Ayrıca esnafın bu üç harflilerin farklılıklarından küçük esnafımızı koruyacağız. Ben üç yıldır esnaf geziyorum. Buralarda sizi dinledim. Öğrenciyi dinledim, kadını dinledim, genci dinledim, erkeği dinledim, köylüyü dinledim, çiftçiyi dinledim, işsiz genci dinledim. O kadar çok yapılabilme imkânı olan şey var ki. Afyon’da da var. Bir başka şehirde de var. Ben buradan Afyon’dan şimdi yola çıkacağım. Sivas’a gideceğim. Sizin selamlarınızı getireceğim. Şeker Fabrikasının özelleştirilmesi ve SEKA’nın kapatılması büyük sorun yarattı. Biliyoruz. Aynı şekilde tütün konusunda da aynı sorunlar var. Taşeron sistemi mağdurlarının mağduriyetini gidereceğiz. Bu netlikte buradan söyleyelim. İYİ Parti iktidarında yani Millet İttifakı iktidarında Türkiye Şeker Fabrikası Şeker Kurumunu yeniden kuracağız ve ihya edeceğiz. Hepinize istihdam yaratacağız. Bütün özelleştirmeleri gözden geçirip yeniden bakacağız. Muhtemelen hem sorunlarını çözeceğiz hem de devlet olarak gereğini yapacağız. Türkiye’nin bütün mal varlıklarını sattı bunlar. O kadar ucuz sattılar ki her bir satın alan ister yabancı ister yerli. Fabrikaları kapattı. SEKA için hem burada hem Kocaeli’nde hem Sivas’ta dünya kadar insan mağdur kaldı. Şeker fabrikasından mağdur kaldınız. Bunların tamamını gidereceğiz. Taşeron meselesine son vereceğiz ve sonuç itibariyle bir şey değişecek, her şey değişecek. Hep beraber kadınıyla, erkeğiyle, genciyle tarih yazacağız, az kaldı.”

Haber

Haber

Haber

Haber

Bakmadan Geçme