• Haberler
  • Genel
  • Peygamberimizin gelişi inkılaptır – Kocatepe Gazetesi

Peygamberimizin gelişi inkılaptır – Kocatepe Gazetesi

Prof. Dr. Nevzat Aşık, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (SAV) gelişinin büyük bir inkılap olduğunu vurguladı. Aşık, Peygamberimiz sayesinde ezilen insanların özgürlüklerine kavuşup haklarını elde ettiklerini belirtti 9 Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Hadis Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nevzat Aşık, 14-20 Nisan Kutlu Doğum haftası çerçevesinde Afyonkarahisar genelinde bir dizi program ve etkinliğe katılarak katkı sunacak.Kutlu [&hellip]

Peygamberimizin gelişi inkılaptır

Prof. Dr. Nevzat Aşık, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (SAV) gelişinin büyük bir inkılap olduğunu vurguladı. Aşık, Peygamberimiz sayesinde ezilen insanların özgürlüklerine kavuşup haklarını elde ettiklerini belirtti

9 Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Hadis Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nevzat Aşık, 14-20 Nisan Kutlu Doğum haftası çerçevesinde Afyonkarahisar genelinde bir dizi program ve etkinliğe katılarak katkı sunacak.
Kutlu doğum 1987’den beri kutlanıyor
Prof. Dr. Nevzat Aşık, İl Müftülüğü’nün Kutlu Doğum haftası program tanıtımında yaptığı konuşmada, toplantıdan son derece hoşnut kaldığını ifade etti. Kutlu doğum haftasının 1987 yılından itibaren Türkiye genelinde coşkuyla kutlandığını belirten Prof. Dr. Nevzat Aşık, 18 Nisan tarihine kadar Afyonkarahisar’daki programlara katıldıktan sonra başkaca davetlere icabet etmek için şehirden ayrılacağını söyledi. Yurt içi ve dışında yoğun tempolu programlara katılacağını ifade eden Aşık; “Çok yoğun ilgi var. Bu ilgi Afyon’da da var. Allah kendi sözlerimizi önce kendi üzerimizde sonra tüm kardeşlerimiz üzerinde etkili kılsın. Hz. Muhammed’in (SAV) Peygamber olarak geldiği çevre çok önemli. Peygamberimizin gelmesi büyük bir inkılaptır. Bir kere bunun üzerinde durmak lazım. Peygamberimiz geldiğinde o yarımada o kadar bozuk bulunuyorduki bir derece daha ilerisi olmayan bir vahşet çizgisindeydi. İnanma ihtimali olan hiçbir kimse yoktu. Peygamberimize ilk vahiy geldiğinde Hz. Hatice’ye söylediği söz çok önemlidir. ‘Öyleyse şu anda bana kim inanır?’ demiştir. Şöyle düşünülebilir; bir damla suyun 50 derecede buharlaşmadan kuma düşmesi mümkün değildir. Hz. Peygamber o çöle bir damla su gibi damladı, buharlaşmamak için elinden gelen herşeyi yaptı. O kadar sıkıntı çekti. O kadar işkence gördü, sürüldü, itildi, kakıldı. Fakat bir şeyden katiyyen vazgeçmedi. Tevhid inancından vazgeçmedi. Devamlı ilahi mesajları etrafındaki insanlara empoze etti.” dedi.
“Kadında kölede insandır”
Prof. Dr. Nevzat Aşık, Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (SAV) ilahi mesajları tebliğ işine kendini vermesiyle; “Sakın olaki ben sizin hiçbirinizden sevgiden, muhabbetten başka hiçbir ücret istemiyorum.” dediğini aktardı. Başarının temelinde bu ihlas ve niyetin olduğuna dikkat çeken Aşık; “Peygamberimiz geldiğinde kadının adı yoktu. Kölenin adı yoktu, cariyenin adı yoktu, yetimin adı yoktu, insanların adı yoktu. O dönemde kabile reisleri var. Kabile merkezli bir toplamda mantık, kendi kabilelerinden olanın yalanıda doğrudur, karşı kabileden olanın doğrusuda yalandır. Kendi kabilelerinden olanın zalimide adildir, karşı kabileden olanın adilide zalimdir. Mantık aynen böyle çalışıyordu. Peygamberimiz birbirine düşman olan insanları orada birleştirir. Peygamberimizin esas inkılap ve değişiminin vurgu noktası; Bir gün şu cümleyi söyledi. ‘Kadında bir insandır. Kölede, çalışanlarda bir insandır.’ dediği zaman yer yerinden oynadı. Çünkü kadının hiçbir değeri yoktu. Hz. Ömer’in şu sözü çok önemlidir; ‘Biz cahiliye döneminde kadını adam yerine koymazdık. Baktıkki ayeti kerimeler onlar hakkında izah edilmeye başladı. Kadınların bizim üzerimizde hakkı varmış. İncilden bir ayette; ‘Kadınlar erkeklere hizmet için yaratılmıştır.’ Koyu dindar Yahudilerin bir duasıdır. Her Yahudi sabah kalkıp evradını çekerken şu cümleyi oraya yerleştirir; ‘Ey Tanrım beni kadın yaratmadığın için sana hamd olsun.’ Bu cümleler değişmiş olan ilahi kitaplarda mevcuttur.” diye konuştu.
Ezilen insanlar
özgürlüğe kavuştu
Köleliği İslamiyetin getirmediğini, kölelik sisteminin İslam dininden önce olduğunun altını çizen Prof. Dr. Nevzat Aşık, cahiliye devrinde kölelerin mal gibi alınıp satıldığını söyledi. İslamiyetin köleliğe birden karşı çıkması halinde şiddetle İslamiyetin kabulü ve yayılmasına karşı çıkalacağını belirten Aşık; “Peygamberimiz İslamiyet yerleştikten sonra Peygamber mihverli bir toplum oluşmaya başlayınca Hz. Peygamber bu cümleleri söyledi. Etrafındakilere ‘Yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin.’ diye ifade etti. Kabile reislerine, patronlara kölelerine buyurdukları işlere yardımcı olmalarını istedi. Peygamberimiz bir sohbetinde; ‘Kim 3 kız çocuğu yetiştirir, güzelce eğitir, öğretir, özgür bir hanım olarak bunları evlendirirse bu çocuklar cehennemle onlar arasında perde olacak.’ dedi. Peygamberimiz (SAV) kadının, cariyenin insan olduğunu söyledi. Bir müddet sonra bunlara yediğinizden yedirip giydirdiğinizden giydireceksiniz dedi. Bir müddet sonra fazla yük yüklemeyeceksiniz dedi. Daha sonra bu kişiler günah işlediler ve Peygamberimize ne yapacakları hususunda baş-vurdular. Peygamberimizde o kişilere kölelerini a-zat etmelerini söyledi. Bir yerde ezilen, hakları ko-runmayan o insanların özgürlüklerine kavuşturulma-sı ve önemini dini hükümler içerisine soktu.” dedi.
İnsan insanın yurdudur
Batı toplumlarının ilimde ve teknolojide son derece ileri olmasına karşılık günümüzde müthiş bir yalnızlıkla karşı karşıya kaldıklarını anlatan Prof. Dr. Nevzat Aşık sözlerine şöyle devam etti: “Batıda yalnızlık ve sıkıntı problemi vardır. Ben o taraflara gittiğimde ilk gittiğim yer huzurevleri olur. Sorarım burada Türkler’den kaç kişi var. En son Belçika’ya gittiğimde huzurevinde kaç Türk olduğunu sordum. Çok enteresan birşeydir, ‘Türklerden burada kimse yok. Sadece bir aile burada Cumartesi günü annesini bırakıyor bir gece kalıyor. Seyahattan dönüşte alıyorlar.’ denildi. Bu şunu gösteriyor; Türkler ve Müslümanlar birbirlerini destekliyorlar. Aile bağları var. Aile ve kardeşlik bağları kuvvetli. Batıda bugün ‘insan insanın kurdudur.’ derler. Bu eski Latince bir ifadedir. Müslümanlıkta ‘insan insanın yurdudur.’ der. Peygamberimiz ‘Bütün insanlar bir ailedir.’ der. Çünkü hepsinin babası Hz. Adem, annesi Hz. Havva’dır. İslamiyet kendisi için sevdiğini başkası için sevmedikçe bir kimsenin kamil mümin olamayacağını söyler. Müslümanlar’ın derdine ortak olmayan onlardan değildirde der. Komşusu aç iken karnını tıka basa doyuran kişi bizden değildir sözlerini herkes bilir.” (Kocatepe)

Bakmadan Geçme