Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

PEYGAMBER EFENDİMİZE HELAL VE HARAM KILMA YETKİSİ ALLAH TARAFINDAN VERİLMİŞTİR

Muharrem Günay 25 Aralık 2018 Salı 14:13:10
 

“O (Ehl-i Kitab ola)nlar ki yanlarındaki Tevrat ve İncil’de (adını ve özelliğini) yazılmış olarak bulacakları, ümmî peygamber olan (son) Resûl (Muhammed)’e uyarlar. O (Peygamber), onlara iyiliği emreder, onları kötülükten meneder. Onlara temiz/hoş şeyleri helal, (kendilerince helal saydıkları veya amel olarak) pis ve murdar şeyleri de haram kılar.Onlar(ın sırtın)dan ağır yükü ve üzerlerinde olan zincirleri (zor teklifleri) kaldırır. Artık ona inanan, ona hürmet eden, ona yardım eden ve onunla beraber indirilen nura (Kur’an’a) uyanlar var ya, işte (dünya ve âhirette) kurtuluşa erenler sadece onlardır.”  (A’raf 7/157)
Âyet-i kerîmede geçtiği üzere, Bakara 2/173; Maide 5/3; En’am 6/145. âyetlerde geçen haramların dışında bildirilmeyen haram ve helal kapsamında olan şeyler hakkında hüküm koyma yetkisi, bu ve diğer (Maide 5/92) âyetlerde Peygamberimiz’e verilmiştir. Âyet-i kerîmede pis ve murdar olarak bildirilenlerin neler olduğunu o açıklamıştır.
 “… Peygamber size neyi verdiyse onu alın, size neyi yasak ettiyse ondan da vazgeçin…” (Haşr 59/7)
(Allah Resûlü’nün verdiği/emrettiği ve nehyettiği ne varsa âyette geçen (“mâ” ism-i mevsûlünden dolayı) özel ve genel emrettiği ve nehyettiği her şeyi içine alır. Bundan dolayı hadisler ve sünnetler mü’minlere şer’î delildir. (krş. A’raf 7/157) (H. T. Feyizli, Feyzü’l- Furkan, 59/7)  
Hz. Muâz, Yemen’de hâkimlik yapacak, halka İslâmiyet ve Kur’ân’ı öğretecek, tahsil edilen zekâtı memurlardan teslim alacaktı. Vazifesi ağırdı. Bu sebeple Peygamberimiz ona bazı temel meselelerde tavsiyelerde bulundu: “Sen Ehl-i Kitap’tan bir kavimle karşılaşacaksın. Onların yanına vardığında, önce onları Allah’tan başka ilah olmadığına, Muhammed’in Allah’ın Resûl’ü olduğunu tasdike davet et. Eğer bunu kabul ederlerse, onlara, Allah’ın beş vakit namazı farz kıldığını haber ver. Bunu da yaptıkları takdirde, Allah’ın, zenginlerden alınarak fakirlere verilen zekâtı emrettiğini bildir. Bunu da benimserlerse, zekât alırken sakın malların en iyilerini seçme! Mazlumun âhını almaktan çekin; çünkü onun âhı ile Allah arasında hiçbir engel yoktur!” dedi.
Sonra da Muâz’a, “Sana bir dava getirildiğinde ne ile hüküm verirsin?” diye sordu. Muâz (r.a.), “Allah’ın Kitabı’yla.” dedi. Resûlullah, “Onda bulamazsan ne ile hükmedersin?” diye tekrar sordu. Hz. Muâz, “Resûlullah’ın sünnetiyle.” diye cevap verdi. Resûlullah’ın (a.s.m.), “Ya orada da bulamazsan?” demesi üzerine de Hz. Muâz şu cevabı verdi:
“O zaman kendi görüşüme göre içtihat eder, ona göre hüküm veririm.”
Onun bu cevabı Peygamberimizi çok sevindirdi. “Resûlullah’ın elçisini Resûlullah’ın hoşnut olacağı bir şeye muvaffak kılan Allah’a hamdolsun!” buyurdu. (Buhari, Müslim, Ebu Davud)
Allah’ın kitabından ve Sevgili Peygamberimizin sünnetinden uzaklaşmak münafıklık alametlerindendir. Bu konuda Nisa suresinde şöyle buyrulur:
“Onlara: Allah’ın indirdiğine (Kitab’a) ve Resûl’e gelin (onlara başvuralım), denildiği zaman, münafıkların senden iyice uzaklaştıklarını görürsün.” (4/Nisa,61)
Peygambere itaat Allah’a itaattir. Bu konuda Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Kim Peygamber’e itaat ederse, muhakkak Allah’a itaat etmiş olur…” (Nisa 4/ 80),
(Hz. Peygamber Allah’ın kulu, elçisi ve İslâm dininin temsilcisidir.  Konuşan Kur’an’dır. Ahlâkı Kur’an’dır. Allah’a inananlar için, dünya ve âhiret işlerinin tümünde en güzel örnek odur (33/Ahzab-21). Söyledikleri ve yaptıkları Allah’ın gözetimi ve izni altındadır. Kur’an’ın örnek uygulayıcısı odur. Kendisinin buyrukları da Kur’an’ın ruhuna uygun olup yalnız kendi zamanıyla kayıtlı değil, bütün zamanlarda geçerlidir. Çünkü ona Kur’an’ı açıklama yetkisi verilmiş (16/Nahl–44) ve hikmet öğretilmiştir. Sağlam kaynaklardan gelmiş hadislerine itibar etmeyip yalnız Kur’an’a dayandığı iddiasıyla Peygamber’i sadece bir aracı kabul etmek, kâfirliğin ve dinsizliğin bir köprüsüdür. Çünkü hayat dini olan İslâm, Allah’ın bildirmesi ve Resûlü’nün açıklama ve uygulamasıyla meydana gelmiştir. Âyette beirtildiği üzere Allah’a itaat ve sevgi, Resûlü’ne, onun hadis ve sünnetine uymakla gerçekleşir. Kim de onlara gönül rahatlığıyla teslim olmazsa iman etmiş sayılmaz.) (bk. Ali İmran 3/164; Nisa 4/65)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti