Partimizin dört duvarı sırlara vakıf
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Afyonkarahisar İl Başkanı Raşit Demirel, 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe kalkışması sonrası yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında mağdur olduklarını iddia eden vatandaşlarla yaşadıklarını Kocatepe Gazetesi'ne anlattı.15 Temmuz darbe kalkışması ve işgal hareketi akabinde FETÖ' nün neden olduğu birçok mağduriyet vakası ortaya çıktı. Mağdurların birinci derece de yakınlarınca sıkça ziyaret edildiğinizi söylediniz. [&hellip]
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Afyonkarahisar İl Başkanı Raşit Demirel, 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe kalkışması sonrası yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında mağdur olduklarını iddia eden vatandaşlarla yaşadıklarını Kocatepe Gazetesi’ne anlattı.
15 Temmuz darbe kalkışması ve işgal hareketi akabinde FETÖ’ nün neden olduğu birçok mağduriyet vakası ortaya çıktı. Mağdurların birinci derece de yakınlarınca sıkça ziyaret edildiğinizi söylediniz. İddialar nelerdir? Bu sorun size göre nasıl çözülmeli?
Raşit Demirel: Darbe kalkışmasından sonra partimizin Genel Başkanı Sayın Dr. Devlet Bahçeli, bizleri genel merkeze çağırarak İl Başkanları olarak hepimize konu hakkında talimat verdi. FETÖ’ye bulaşmamış ama küçük nedenlerden dolayı haksızlığa uğramış yere düşmüş her kim varsa, partili, partisiz, bize oy vermiş ya da vermemiş herhangi bir düşünceye kapılmadan elinden tutup yardımcı olun talimatını aldık. Bizde bu talimattan sonra geldik Afyon’da bu durumda mağdur olan bir hayli kişiye kapımızı açtık. Herkesi sabırla dinledik. Dinlediğimiz durumlar içerisinde haklı gördüklerimizi genel merkezimize rapor ettik. Önce mail olarak attığım raporları hafta sonları ıslak imza ile dosya halinde gönderdim.
Yaklaşık olarak kaç mağduriyet dilekçesi var? Günde kaç mağdur dinliyoruz?
Raşit Demirel: Mağduriyet dilekçe sayısı üç yüzü geçmiştir diye tahmin ediyorum. Şimdilerde biraz seyreldi. Ama ilk zamanlar partimizde oturacak yer yoktu. Bir ara kendimi psikiyatris gibi hissetmeye başladım. Gelenlerin derdi çoktu. Gördüğünüz bu dört duvar 15 Temmuz 2016 tarihinden sonra çok sırlara vakıf oldu. Genellikle özel olarak görüştük. Kimseyi incitmemeye, ifşa etmemeye özen gösterdik. Bütün sırlarını insanlarımız bizlerle paylaştılar. Söylediğim üzere dinlediklerimizi rapor ederek referanslarıyla beraber değerlendirerek rapor yaptık. İyi sonuçlarda almaya başladım. Bu raporlarımızdan dönüşler başladı. Beş başvuran kişi teşekkür etme babında bize geri döndü.
Enteresan olarak gördüğünüz bir mağduriyet hikâyesi paylaşır mısınız?
Raşit Demirel: Çok enteresan olan bir tane hikâyeyi paylaşacağım. Bu hikâyenin sahibi sosyal demokrat bir kişidir. Bu sosyal demokrat kişi bir markette son kullanma tarihi geçen ürünleri tespit ederek tutanak tutup markete ceza yazıyor. Market sahibi BİMER’e şikâyetçi oluyor. Kendisinin 17-25 Aralık 2013 tarihine kadar Fethullahçı olduğunu, Sayın Cumhurbaşkanının talimatına uyarak 17-25 Aralık sonrası uzaklaştığını, 5 adet Zaman Gazetesi’ne abone olduğunu bunları almamaya başladığını, cezanın gazete almadığı için kesildiğini yazmış. Şikâyet üzerine cezayı kesen kişi kurumdan ihraç ediliyor.
Valiliklerde itiraz komisyonları oluşturuldu. Anayasa Mahkemesi’ne de başvurular yapılıyor. Mevkidaşınız AK Parti İl Başkanı Av. İbrahim Yurdunuseven, 12 Eylül darbesinden sonra hukukun askıya alındığını, 15 Temmuz kalkışmasından sonra ise hukukun askıda olmadığını açıkladı. Siz ne düşünüyorsunuz?
Raşit Demirel: Olağanüstü hallerde hukuk askıya alınmıştır. Alınmamıştır diyemeyiz. O zaman niye olağanüstü hal ilan edildi? Normal hukuk sistemine devam edelim. Olağanüstü hal denilince hukuk askıya alınmıştır. Burada dikkat edilmesi gereken; 15 Temmuz tarihinden sonra ki suçlamalar ailelere çok ağır geliyor. Çünkü vatan haini konumundalar. Bir anne üniversite birinci sınıfa giden oğlu ile birlikte gelmişti. Delikanlı durumun çok ağrına gittiğini bir PKK’lı ile eşdeğer görülmeye dayanamadığını söylemişti. Babasının bir vatan hani olması halinde kendisinin de aynı durumda olduğuna dikkat çekti. Bu çok hassas bir konudur. Bir öğretmen FETÖ bankası, sendikası ile hiçbir bağı yok. Çocuklarını da herhangi bir okuluna göndermemiş. Ama sadece okul müdürünün şikâyeti doğrultusunda ihraç edildiğini ifade etti. Okul Müdürünün niye şikâyetçi olduğunu sorduğum da müdürün bizzat FETÖ’cü olduğunu temize çıkmak adına böyle bir yolu tercih ettiğini anlatmıştı. AK Parti’ye derdini anlatmasını tavsiye ettiğim de ‘AK Parti içerisinde benim elimden tutacak birini göremiyorum’ cevabını verdi.
Bu ifade ettiğiniz çok ağır bir itham değil mi?
Raşit Demirel: Öğretmen şahıs aynen bu ifadeleri kullandı. Kendisini AKP’lilerin suçladıklarını, elinden tutmayacaklarını söyledi. ‘Lütfen bana bir daha böyle bir teklifte bulunmayın gibi çok agresif bir cevap verdi.’ Suçlama gerçekten çok ağır. Yanlış hesabın Bağdat’tan döneceği söyleniyor. Efendim yanlış hesap Bağdat’tan döner tamam da, sen neden Irak’a dönüyorsun ki. Vatan hainliği ile suçladığın bir kişinin Bağdat’tan dönmesi kolay bir şey değildir. Mağdur kişilerin ailelerinin birçoğu sokağa çıktıklarında hemen herkesin kendilerine vatan haini gibi baktığını söylüyor. Bunun kendilerine çok ağır geldiğini dile getirdiler. Burada yani parti binamızda çok insanlar ağladı. Sözün başında da belirttiğimiz üzere bu duvarlar, partinin dört duvarı sırlara vakıf.
>> Burcu AYDIN’ın Röportajı