Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Arısoy

Park Afyon izlenimleri – Kocatepe Gazetesi

Murat Arısoy 16 Eylül 2015 Çarşamba 03:00:00
  Afyonkarahisar’da yeni bir alışveriş merkezi açıldı, adı Park Afyon. Daha önce nasıl bir işleyişe sahip olacağına dair haber ve köşe yazısı yazdığım için, karşılaştığım manzara sürpriz olmadı. Park Afyon, şehrin en büyük alışveriş merkezi olarak, tanıtımını kendisi yapıyor bile.
Aslına bakılırsa alışveriş merkezleri, insanlara sadece tüketmeyi tavsiye eden, bu yönde hareket etmeyenlerin “doğal süreçler”le ayıplandığı mekânlar olarak değerlendiriliyor. Bu bağlamda sermayeyi bir bütün olarak ele alır ve görürsek, sermaye sahiplerinin “İnsanlara az ücret verelim, o az ücreti de son kuruşuna kadar harcatalım; parası kalmazsa da kredi ile borçlandıralım” şeklinde düşündüğünü gözlemleyebiliriz. Böyle düşünmeseler bile, sistemin bu yönde ilerlediğini söylemek, zor değil.
Kentin ortasında kurulan bir alışveriş merkezi ile küresel siyaset, belirli ölçüde örtüşebilir. Fakat Park Afyon konusunda, işin bir de “Afyonkarahisar” boyutundan bakmak lazım. Park Afyon, şehre gelen misafirlerin gezdirilebileceği, alışveriş yaptırılabileceği bir alışveriş merkezi görünümünde. Alt katlardaki tanınırlığı yüksek mağazaları gezdikten sonra ikinci kattaki lokanta ve kafetarya bölümünün terasla birleşmesi, müşterilerin dikkatinden kaçmıyor. Büyük bir alana sahip Park Afyon’da, en çok rağbet gören kat, lokanta ve kafetarya katı.
Kısa sürede açılması beklenen buz pisti, bovling salonu, Lokum Atölyesi gibi faaliyet alanları da alışveriş merkezine olan ilgiyi artıracaktır. Zaten neredeyse kesinleşmiş bir pazarlama kuralı vardır: Ailede çocuğun kalbini fetheden markalar, ayakta kalır. Park Afyon, ulusal ve uluslararası markalarla ebeveynlere, buz pisti, eğlence merkezi gibi etkinlikleriyle de çocuklara hitap edecek. “Burada ne varmış” sorusuyla başlayan ziyaretler, “Çocuğu eğlendirelim” ya da “Şu markada indirimler varmış” cümleleriyle devam edecek.
Park Afyon’un esnafı bitireceği söyleniyor; ancak uygulamada tam tersi bir etkiden de bahsedebiliriz. Alışveriş merkezinde yaklaşık 2 bin kişi çalışıyor. Bu çalışanların her ay asgari ücret aldığını varsayalım. Her ay en az 2 milyon 200 bin lira, Park Afyon çalışanlarına maaş olarak veriliyor. Afyonkarahisar’daki bu alışveriş merkezinin çalışanlarının büyük çoğunluğunun Afyonkarahisarlı olsa da olmasa da bu şehirde yaşayacağını dikkate aldığımızda, her ay şehir ekonomisine 2 milyon 200 bin lira girdi sağlandığını göreceğiz. Peki her Park Afyon çalışanı, alışverişini kendi işyerinden mi yapacak? Hayır. Bu durumda alışveriş merkezi çalışanlarının, kazandıkları parayla kentteki esnafa hareketlilik getireceğini söyleyebiliriz.
Park Afyon’un şehre sağlayacağı ikinci katkı ise, üniversite tercih gerekçelerini değiştirme potansiyeline sahip olması. Öğrenciler, üniversitenin kalitesinden ziyade üniversitelerin bulunduğu şehirlerde neler yapabilecekleriyle ilgilenmeye başladılar. Afyon Kocatepe Üniversitesi’ni seçen öğrencilerin, Üniversite’deki eğitim ve hocaların kalitesini beğendiklerini, ancak şehrin “çalışırken para kazanma”, etkinliklere katılma ve kendilerini ifade edebilme imkanları nedeniyle sıkıntı yaşadıklarını biliyorum. Park Afyon’un kapısı “çalışırken para kazanmak” isteyen öğrenciler tarafından aşındırılabilir. Yine bu alışveriş merkezinde düzenlenecek etkinlikler de fısıltı gazetesi yoluyla şehrin tanıtımını da olumlu yönde etkileyecektir.

GÜLBEN ERGEN GELİYOR

Park Afyon’un basın toplantısında 2015-2016 sezonundaki etkinliklerin tarih ve saatlerinin belli olduğu belirtilmişti. Çok geçmeden öğrendik ki bu Cumartesi Gülben Ergen geliyor Park Afyon’a. Gülben Ergen, hem Park Afyon’un ulusal basında da tanıtımına katkı sağlayacak, hem de alışveriş merkezinin misafirleri ile sohbete katılacak.

PERSONELE EĞİTİM ŞART

Eğer çok sayıda işadamı bir araya gelip 120 milyon dolarlık bir yatırım yapıyorsa, o yatırımın vatandaşla buluşmasını sağlayacak personelin “halkla ilişkiler” ve “psikoloji” eğitimlerinden geçmesi şart. Eksi birinci kattaki süpermarkete giren vatandaşın personele bir peyniri sorması üzerine personelin “O peynir pahalı, uyarayım” demesi, “olmaması gereken bir iletişim türü”ne örnek. O süpermarketin yanındaki teknomarkete giren vatandaşın, kasada azar ve tafra ile karşılanması da “olmaması gereken bir iletişim türü” başlığında ders olarak okutulabilir. 120 milyon dolarlık maddi yatırımın yanı sıra, insana da manevi yatırım yapılmalı.

TRAFİK IŞIĞI VE YAYA GEÇİDİ GEREK

Park Afyon’un olumlu yönleriyle birlikte rahatsız eden yönlerini de yazmak gerekiyor.
Eksikliklerin birincisi ve en hayati olanı şu: Park Afyon’a yaya olarak geçişte vatandaşlar zorlanıyor. İsmet İnönü Bulvarı’nın hem geliş hem gidiş istikametinde, kavşaktan önce ve sonra uygun bir yere trafik ışığı, yayaların geçeceği bölüme de yaya geçidi konulmalı. Özellikle Karayolları’ndan Park Afyon istikametine doğru gidişte hiç trafik ışığının olmaması, araçların hızla ilerlemesine yol açıyor.
İkincisi, yine Atatürk Bulvarı ile İsmet İnönü Bulvarı arasındaki yaya geçidi dar. O geçidin genişletilmesi gerekiyor.
Park Afyon’un dışı, beton kaplı. Oysa bu kadar önemli bir yatırımda, en azından zeminde çim alanların olması, gözü rahatlatır.
Alışveriş merkezinin açılışının aceleye getirildiği görüşü hâkim. Açılış günü, alçıpanın düşüp lokanta katını su basması, açılıştan sonraki ilk Cumartesi gününde elektrik kesintisi dolayasıyla müşterilerin içeri alınmaması, asansörün ender de olsa teklemesi, zeminin bazı yerlerinde meydana gelen bozulmalar, bazı mağazalardaki ‘Açılıyoruz’ brandaları, açılışın “aceleye getirildiği”ne dair bazı işaretler.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER