Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Hasan ÖZPINAR
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

PARASINI VERDİĞİMİZ HALDE ALAMADIĞIMIZ GEMİLER

Hasan Özpunar 15 Ağustos 2018 Çarşamba 10:27:17
 

Bugünlerde ülke olarak sıcak günlerden geçiyoruz.15 Temmuz’da planlarını gerçekleştiremeyenler hedeflerine bu kez ekonomik yöntemlerle ulaşmaya çalışıyorlar.Türk milleti olarak bunlarından üstesinden geleceğimize elbette inanıyoruz.Yeter ki birliğimizi,beraberliğimizi muhafaza edelim.
İstiklal Marşımızın şairi Mehmet Akif bir şiirinde şöyle der;
Tarih tekerrürden ibarettir derler,
Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?
Biraz geçmişe,tarihe aşina olanlar için aslına bakılırsa tarih hep tekerrür etmektedir.Şu satırları kaleme alırken bir taraftanda gözucuyla haberlere bakıyorum.Amerikan başkanı Trump, Türkiye’nin yapımına ortak olarak katkı sunduğu,parasını ödediği iki F35 uçağının ülkemize teslimatını askıya almış.Yıllar içerisinde 100 tane almayı öngördüğümüz uçakların daha ilk teslimatında yaşanan bu sıkıntılar elbette ülke olarak yerli savunma sanayinin ne derece önemli olduğunu gösteriyor.
Bu haber bana yaklaşık 100 yıl önce yaşanan buna benzer bir başka olayı hatırlattı.
1900’lerin başlarında 1.Dünya Savaşı’nın ayak sesleri duyulmaya başlamıştır.Almanya bir taraftan,İngiltere ve müttefikleri diğer taraftan yaklaşan savaşta Osmanlı’nın kendi saflarında yeralmasını istemektedirler.Kimin safında yeralacağına henüz karar veremeyen Osmanlı askeri bakımdan zayıftır.Kara ordusu her ne kadar gücüne güvensede Osmanlı toprakları düşmanın denizden taarruzuna açıktır.İtalyanlarla Trablusgarp Harbi,Oniki Adalar’ın işgali,Beyrut’un İtalyan gemilerince bombardımanı,Osmanlı gemilerinin batırılması,Yunanlıların Averof,Kılkış gibi üstün gemiler ile Osmanlı donanmasını tacizi üst üste gelir.Donanmanın güçlendirilmesi devlet için artık bir namus meselesi olmuştur.
Dönemin Osmanlı Hükümeti bu düşünceyle Mayıs 1911’de İngiliz firması Armstrong & Vickers’a her biri 23.000 tonluk iki süperdretnot siparişi vermişlerdi. Bu gemilere Sultan Osman I ve Sultan Mehmet Reşad adlarının verilmesi kararlaştırılmıştı.
İkinci gemide en son teknolojiyi yansıtan 13,5 inçlik toplardan da 10 adet bulunacaktı. Gemilerin Eylül ve Aralık 1914’te teslimi hususunda anlaşılmıştı. Zırhlıların inşası 7,5 milyon sterline mal olacaktır. Sadece Reşadiye’ye bile peşin olarak 135.000.000 lira ödeneceği için, Maliye Nezareti maaşların ödenmesinin gecikebileceğini duyurduğu, halkın bağışta bulunması için kampanyalar düzenlenen o iki drednot  ne yazık ki Osmanlı’ya hiç ulaşmadı.
Osmanlı Devleti Londra Büyükelçisi Tevfik Paşa vasıtasıyla İngiliz askeri mühendislerden gemiler için rapor istedi. Bu esnada Sultan Osman’ın gemi komutanlığına getirilen Rauf Orbay ve seyir subayı Fahri Ergin de deneme seyirleri yapmak ve gemileri teslim almak üzere İngiltere’ye gönderilmişti. Fakat Londra Sefîri Tevfik Paşa’nın gemilerin sağlamlığının İngiliz askeri mühendisleri tarafından teftişinin 4 hafta süreceğinin bildirilmesi üzerine Rauf Bey ve Fahri Bey Paris’e geldi ve o esnada Fransa’da deniz tatbikatını takip eden Bahriye Nazırı Cemal Paşa ile görüştü. Rauf Bey bu görüşmede “İngilizlerin, Sultan Osman gemisini bitirmemek için her geçen gün yeni bir bahane ürettiklerini” söylemişti Cemal Paşa’ya.
GEMİLERE
EL KONULUYOR
Cemal Paşa’nın Rauf Bey’i tekrar Londra’ya göndermesi üzerine 1200 kişilik mürettebatını da yanına alarak Reşit Paşa vapuruyla Londra’ya giden Rauf Bey, bu defâ daha büyük bir engelle karşılaştı. 28 Haziran 1914 günü Saraybosna’da bulunan Avusturya-Macaristan veliahdı, bir Sırp anarşisti tarafından öldür��ldü. Bu hâdise 1. Cihan harbinin başlamasına yol açtı. Artık Osmanlıyı zor günler bekliyordu.
1 Ağustos 1914 yılında Londra büyükelçisi Tevfik Paşa’ya, halktan binbir güçlükle toplanan gemilerin son taksiti de gönderilmiş ve “Ancak Sultan Osman zırhlısına Türk bayrağı çekildikten sonra İngiliz şirketine paranın ödenmesi” emredilmişti. Fakat Armstrong şirketiyle yapılan antlaşma gereği son taksit yatırıldığı gün gemi teslim edilecek ve Türk bayrağı da çekilecekti. Bu yüzden son taksiti de İngiltere bankasına yatıran Tevfik Paşa’nın gemiye bayrak çekilmesi için Rauf Bey’e telgraf gönderdiği esnâda, Rauf Bey’den gelen cevap “İngiliz amiralliğinin gemiye el koyduğunu” bildiriyordu.
Aldığı cevap karşısında neye uğradığını şaşıran Tevfik Paşa, o saatlerde bankalar kapanmış olduğu için, parayı geri istemek maksadıyla derhal telgraf çekti Armstrong şirketine. Gemilere el konulmasının hesabını sormak için de İngiltere hariciye müsteşarıyla görüştü. Müsteşar Tevfik Paşa’ya, bu kararın tedbir amacıyla alındığını ve yalnız Osmanlı’ya değil, tüm yabancı gemilere uygulandığını söyledi. Bir protesto da Armstrong şirketine çekmişti Tevfik Paşa, gemileri zamanında teslim etmeyerek İngiliz hükümetinin el koymasına sebebiyet verdikleri için.
Winston Churchill’in emriyle gemilere 1 Ağustos 1914 te el konulmuştu fakat o tarihte seferberlik dahi ilan edilmemişti. Sadece 2 gemi değil, aynı zamanda anlaşmaya varılan ve henüz satın alınmayan 2 torpido destroyerine de yine İngiliz hükümetince el konulmuştu. İşin hazin tarafı Reşadiye ve Sultan Osman’ın yüzdürülebilmesi için kömürüne kadar ihtiyacı olan her şeyin parası eksiksiz ödenmişti.
CHURCHILL: GEREKİRSE
SİLAH ZORUYLA ALIN
O dönemde İngiltere deniz kuvvetlerinin başında olan Winston Churchill, gemilere el konulmasını şöyle anlatır: “İngiliz donanması harp nizamında denize açılmıştı. 28 Temmuz’da Türk dretnotlarının her ikisini de Kraliyet Donanması için istedim. Tyne Nehri’nde demirlemiş bir Türk nakliye gemisi, 500 gemici ile birinci dretnotu almak üzere bekliyordu. Türk kaptan geminin teslimini istiyor ve gemiye binip Türk bayrağını çekeceğini söyleyerek gözdağı veriyordu. Bu müthiş günlerde (31 Temmuz) kendi sorumluluğum altında buna engel olunmasını ve Türkler tarafından gemiye el konulma teşebbüsünün gerekirse silah kullanılarak önlenmesini emrettim. Bu yola sadece İngiliz bahriyesinin çıkarları için başvurdum.’’
Sancak çekme töreninin yapılmasına sadece yarım saat kala verilen bu emrin sonucunda, Osmanlı subaylarının protestolarına karşın İngiliz deniz piyadeleri güvertelere çıkmış, kaptan köşklerine el koymuşlardır.‘’
GEMİLERE NE OLDU?
Sultan I. Osman
Sultan I. Osman zırhlısı görev süresi boyunca üç farklı donanmaya geçti ve üç defa isim değişmek zorunda kaldı. İlk olarak Brezilya’nın siparişi ile Rio de Janeiro; 14 Eylül 1911 tarihinde inşa çalışmalarına başlandı, çalışmaları İngiltere’de Armstrong Whitworth şirketi yürütüyordu. İki yıl sonra ancak gövdesine başlanabildi, bunun sebebi de Brezilya’da ekonomik kriz başlamıştı. Bunun üzerine 28 Aralık 1913 tarihinde Osmanlı Devleti’ne gemi devredildi. İsmi de Sultan I. Osman olarak değiştirildi. Geminin denemeleri Ağustos 1914’te bitti, bu arada I. Dünya Savaşı patlak vermiş ama Osmanlı Devleti katılmamıştı. Britanya hükümeti, gemiye el konulmasını uygun gördü, savaşta Osmanlı’nın İttifak Devletleri’ne katılıp Britanya’ya karşı savaşmasından ve gemiyi de bu savaşta kullanılmasından endişe duyulmuştu. Bu arada Reşadiye sınıfından tamamlanmış bir gemiye de el konulmuştu. İki yeni savaş gemisine parası verildiği halde el konulması Osmanlı halkını öfkelendirmiş ve İngiliz karşıtlığı artmıştı. Geminin adı bir kez daha değiştirildi; HMS Agincourt. Savaştan ciddi bir hasar almadan kurtuldu, hizmetine son verildi ve 1924’te hurdaya çıkarıldı.
Sultan Reşat
Bu savaş gemisine de I. Dünya Savaşı’na az zaman kala İngiltere el koydu, sebep ise Osmanlı’nın bu savaş gemisi ile İttifak Devletleri’ne destek vermesinden korkmaları idi; geminin adı HMS Erin olarak değiştirildi ve Britanya donanmasına katıldı.
Gemilerin siparişi için ayrılan fon Osmanlı halkından gelen bağışlardan oluşuyordu, olay halkta büyük kızgınlığa sebep oldu.Gösteriler yapıldı. Bu olay, Osmanlı Devleti’nin Alman İmparatorluğu ve müttefikleri yanında I. Dünya Savaşı’na katılmasına çok etkili oldu.
I. Dünya Savaşı’nda HMS Erin, 2. Savaş Filosunun 1. Tümenine atandı. Savaşın ardından, 1919 yılında yedekte bekleyen bayrak gemisi oldu ve 1922 yılında Washington Deniz Antlaşması uyarınca gemi tamamen parçalandı.
Kaynaklar
-https://www.yenisafak.com/ yenisafakpazar/ingilizler-parasini-odedigimiz-gemileri-teslim-etmemisti-344645
-https://medium.com/@RecepBrbr/gelmeyen-zırhlıların-tebessüm-ettiren-hikayesi-

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER