'Paralellik dernek isimlerinde bile görülüyor'
Fethullahçı Terör Örgütü, Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma iddiasıyla dün biri tutuksuz, 14 sanık yargılandı. Dünkü duruşmalarda tahliye ve ceza kararı çıkmadı.ESKİ POLİSLER YARGILANIYORSabah duruşmalarında Şuhut ilçesinde esnaflık yapan ve daha önceki celsede adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Akif Arısoy tutuksuz yargılandı. Eski akademisyen Şükrü Taktak, Tarih Öğretmeni Selçuk Erdoğan ve [&hellip]
Fethullahçı Terör Örgütü, Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma iddiasıyla dün biri tutuksuz, 14 sanık yargılandı. Dünkü duruşmalarda tahliye ve ceza kararı çıkmadı.
ESKİ POLİSLER YARGILANIYOR
Sabah duruşmalarında Şuhut ilçesinde esnaflık yapan ve daha önceki celsede adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Akif Arısoy tutuksuz yargılandı. Eski akademisyen Şükrü Taktak, Tarih Öğretmeni Selçuk Erdoğan ve eski polisler; Halil Karacan, İsmail Çay, Levent Sağlam, Ali Burma, Onur Başoğlu, Süleyman Gür ve İrfan Çetin’in duruşmaları ileri bir tarihte görülecek. Öğleden sonra görülen duruşmalarda tutuklu sanıklar; Uğur Kaya, Salih Albay, İsak Masat ve İbrahim Türker’in davaları görüldü. Dört sanığın duruşmaları da ileri bir tarihte görülecek.
BYLOCK İÇEREĞİ BEKLENİYOR
Hakkında örgütün gizli haberleşme programı bylock kullandığı iddiası bulunan Selçuk Erdoğan’ın telefon hattındaki bylock içeriklerinin henüz mahkemeye ulaşmadığı öğrenildi. Erdoğan, Afyonkarahisar’da üniversite öğrencisi olduğu dönemde yurtta kalırken “Sinan” kod adlı İlker Demir’e telefonunu kullanması için verdiği beyanını tekrarladı. Hatırlanacağı üzere tutuklu sanık İlker Demir, örgütün bir dönem Şuhut ilçe imamı ve Büyük Bölge İmamı olduğu iddiasıyla yargılanıyor. Selçuk Erdoğan’ın önceki duruşmasına tanık olarak getirilen ve yüzleştirilen İlker Demir sanığı tanımadığını, sanık Erdoğan ise sanık Demir’i “Sinan” ismiyle tanıdığını söylemişti.
“YALANA BAŞVURDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM”
Mahkeme Başkanı sanık Selçuk Erdoğan’a “İlker Demir sizi tanımadığını söylüyor” hatırlatması üzerine Erdoğan, “Yalana başvurduğunu düşünüyorum. Ben burada tarih okudum. Mezun olduktan sonra bir süre ücretli öğretmenlik yaptım. Bu yapı ile hiçbir alakamın olmadığını dile getirmek istiyorum” dedi. Erdoğan’ın tutukluluk hali devam ediyor.
KARACAN’IN DOSYASI BİRLEŞTİRİLDİ
Eski Polis Müdürü Halil Karacan hakkında Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılmış bir dava olması nedeniyle sanığın dosyasının birleştirilmesine karar verildi.
ÇAY: HİÇBİR SUÇLAMAYI
KABUL ETMİYORUM
Sanık İsmail Çay’ın duruşmasında Mardin’de Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla ulaşılamayan tanık E.Ş dinlenemedi. Duruşmada tanık E.Ş’nin soruşturma aşamasında verdiği beyandan kesitler okundu. Bylock analiz ve değerlendirme raporuna göre Sanık Çay’ın ilk bylock bağlantı tarihi 11 Ağustos 2014 son bağlanma tarihi 2 Kasım 2015. Çay’ın bylock surverine ilk ve son bağlandığı il Bingöl merkez olduğu açıklandı. Hakkındaki hiçbir suçlamayı kabul etmediğini söyleyen İsmail Çay duruşmada verdiği ifadede, “Şahsıma yöneltilen hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Mardin görevim sırasında terör nedeniyle çocuğumu özel okula verdim. Bank Asya’ya tasarruf amacıyla para yatırdım. Kimseden talimat almadım. Suç işleme kastım olmadı. Harçlığımı çıkarmak aileme destek olmak için bir dönem inşaatlarda amelelik yaptım. Çalışma kayıtlarım örgütsel değil. Bylock programını indirmedim, kullanmadım” dedi. İsmail Çay’ın tutukluluk hali devam ediyor.
SAĞLAM’A SAVUNMA
SÜRESİ VERİLDİ
Sanık Levent Sağlam’ın telefon hattında tespit edilen bylock programının analiz ve değerlendirme raporu duruşmada okundu. Sanığın bylock surverine ilk ve son ba��lanmasının Bolvadin ilçesinde olduğu, ilk bağlanma tarihinin 11 Ağustos 2014, son bağlanma tarihinin ise 18 Ekim 2014 olup yaklaşık 2 ay boyunca çeşitli zamanlarda bylock surverlerine bağlandığı bildirildi. Sağlam’a Cumhuriyet Savcısının meslekten ihracı, örgütün finansal kurumu Bank Asya’da hesabının bulunması ve örgütün gizli haberleşme programı bylock kullanımı göz önüne alınarak cezalandırması görüşüne karşı savunma hazırlamak üzere talep ettiği süre verildi. Kendisine iftira atıldığını, daha önce de “Ergenekoncu” “ulusalcı” olarak tanımladığını ileri süren sanık Ali Burma, bylock kullanıcısı olmadığını, Bank Asya’ya örgüt elebaşının talimatından 1,5-2 yıl sonra araç alımı için yatırdığı parayı kısa sürede geri çektiğini söyledi. Burma’nın duruşması ileri bir tarihte görülecek.
“SOHBETE KATILMAYINCA
MOBİNGE UĞRADIM”
AKÜ eski Öğretim Üyesi Şükrü Taktak’ın duruşması ileri bir tarihe ertelendi. Taktak’ın dünkü celsesinde iki tutuksuz tanık dinlendi. İlk olarak tanık R.D dinlendi. Şükrü Taktak ile tanıştıklarını, Taktak’ın ABD ziyaretine yönelik bilgisi olmadığını belirten R.D, “Şükrü’yü 2010 yılında sohbet toplantılarında gördüm. Hakkındaki düşüncelerimi yaklaşık 4 sayfa olarak yazdım. Yazdıklarımı vermek istiyorum. Bildiklerimi ve kanaatlerimi anlattım” dedi. R.D’nin yaklaşık 4 sayfalık yazılı beyanları mahkemede okundu. Sanık Şükrü Taktak’ın kendisine örgütün sohbet adlı toplantılarına gitmediği için mobing uyguladığını öne süren R.D şöyle konuştu: “Sohbet toplantılarına gitmedim diye Şükrü bana mobing yaptı. O zaman Şükrü Müdür Yardımcısıydı. Kendisi ile plazma fiziği çalışmak istedim. Toplantılara katılmam için bana baskı yaptı”
TANIK R.D’NİN YAZILI
BEYANLARI OKUNDU
Tanık R.D’nin bildikleri ve kanaatleri olarak tanımladığı yaklaşık 4 sayfalık beyanları duruşmada okundu. R. D yazılı beyanında şu ifadelere yer alıyor: “Eski adı ile cemaat, yeni adı ile FETÖ’ye kalpten bağlanmadım. Şükrü benden toplantılara gitmemi istedi. Toplantılara gitmediğim için bana çemkirdi. Cemaatin zorla burs istemesinden rahatsız oluyordum. Son 7 yıl maaşımı rahatça harcıyorum. Allah bugünlerimizden ayırmasın. Benim doktoramda ve doçentliğimde bir katkıları yok. Eğer olsaydı daha çok baskı yaparlardı. Cemaate burs vermedim. Toplantılarına da katılmadım. Müdür olan M.D’de bana çok zarar verdi. Can çıkıyor huy çıkmıyor. Mahkeme salonu dışında beddua ediyorlar”
Mahkeme Başkanı tanık R.D’ye sanık Şükrü Taktak’ın kendisinden burs isteyip istemediğini ve örgütün sözde sohbet toplantılarına katılmasını isteğinde bulunup bulunmadığını sordu. Tanık R.D, Taktak’ın kendisinden direk olarak burs vermesini istemediğini, 2010 yılı öncesi toplantılara gitmesi yönünde dolaylı baskı yaptığını söyledi.
HOCA EFENDİYİ
ZİYARET ETTİN Mİ
SORUSUNA CEVAP EVET
Şükrü Taktak’ın dünkü celsesinde ikinci dinlenen tutuksuz tanık B.E, Taktak ile 1999 yılına kadar aynı bölümde çalıştıklarını, sanığın sohbet toplantılarına katılımını bizzat görmediğini söyledi. Tanık B.E, “Sohbet toplantılarında İ.G ve Y.K’nın konuşmalarından zaman zaman risaleler okunduğunu duymuştum. Şükrü hoca ABD’ye doktora için gitmişti. Kendisine dönüşünde hoş geldin için çay içmeye gittiğimizde Y.Y, ‘Hoca Efendiyi ziyaret ettin mi?’ diye sorduğunda kendisi ‘Evet’ cevabını vermişti” diye konuştu.
TAKTAK: ÜZERİME
KOMPLO GELİŞTİRİLDİ
Sanık Şükrü Taktak, tanık R.D’yi 2009 yılında tanıdığını, daha önceki celselerde tanık olarak dinlenen İ.G ile aralarında husumet olduğunu anlattı. Taktak, “M.D o zaman Fizik Bölümü Başkanıydı. ‘Vapur Pompası’ ortak çalışmasında R.D’nin yalpaladığını M.D söyledi. R.D çok vehimli bir arkadaştı. Psikolojik bunalımda farklı düşünceleri olan bir insandı. Dalgalı çalışan biriydi. Söyledikleri ve beyanları yalandır” dedi. Önceki celselerde tanık olarak dinlenen İ.G’nin savunma yaptıktan 5 gün sonra dilekçe verdiğini söyleyen Taktak, “İ.G savunma yaptıktan neden beş gün sonra dilekçe veriyor? Üzerime komplo geliştirildi. ABD’de bir yıl kaldım. Hiçbir zaman Pensilvanya’ya gitmedim” şeklinde konuştu. Sanık Şükrü Taktak’a Mahkeme Başkanı, “Pensilvanya’ya gidebilirsiniz” dedi. Taktak, “Herkesin Pensilvanya algısı malum. Arkadaşlar bir komplo ile yönlendiriliyor. Çok sisli bir hava var. Herkes gerçek ifade vermekten korkuyor. R.D’nin iddia ettiği mobing bir üst kişi yani idareci tarafından uygulanır. Ben o zaman doçent, kendisi ise yardımcı doçentti. Aynı zamanda başka bölümdeydi” ifadelerini kullandı.
“NE KADAR PARALEL GÖREBİLDİNİZ Mİ?”
Şuhut ilçesinde esnaflık yaptığı öğrenilen ve bir önceki celsede adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Akif Arısoy, örgütle müzahir Köylere Hizmet Götürme Derneği’nde iki çocuğa burs verdiklerini ve fakirlere gıda yardımında bulunduklarını anlattı. Mahkeme Başkanı, “Yaklaşık bir yıldır bu yargılamaları yapıyoruz. Bolvadin, Çay, Dinar ve Şuhut’ta örgütle müzahir Köylere Hizmet Götürme Dernekleri kurulmuş. Kaymakamlık nezdinde devletin resmi birliği olan Köylere Hizmet Götürme Birlikleri var. Hani Paralel Devlet Yapılanması diyorlar ya, ne kadar paralel görebildiniz mi?” diye sordu. Derneğin tüm ilçelerde aynı isimle kurulduğuna dikkat çeken Mahkeme Başkanı sanık Arısoy’a söz konusu derneği telkin ya da tavsiye üzerine mi kurduklarını sordu.
“DERNEĞİ KENDİMİZ KURDUK TALİMAT ALMADIK”
Sanık Akif Arısoy, Şuhut Köylere Hizmet Götürme Derneği ismini, ismin benzerliği olarak açıklarken Mahkeme Başkanı’nın söz ettiği konu hakkında bilgisi olmadığını söyledi. Dernek isim seçiminde fikir birliği ve yönlendirme olmadığını ileri süren Arısoy, “Derneği kendimiz kurduk. Yaklaşık 6 köye girdik. Kimseden talimat almadık. Amacımız insanlara yardım etmekti” dedi. Arısoy’un duruşması ileri bir tarihte görülecek.
BAŞOĞLU VE GÜR
İDDİALARI KABUL ETMEDİ
Sanık Onur Başoğlu, örgütün gizli haberleşme programı bylock kullanıcısı olmadığını belirterek bir yıldır tutuklu bulunduğunu, tutuksuz yargılanmak istediğini belirtti. Duruşması ileri bir tarihe ertelenen Başoğlu’nun tutukluluk hali devam ediyor. Süleyman Gür’ün iki ayrı telefon hattında örgütün gizli haberleşme programı bylock kullanım tespiti bulunuyor. Hakkında düzenlenen bylock analiz raporuyla, değerlendirmesi okunduktan sonra “Kesinlikle ve kesinlikle bylock kullanmadım. Bunu altını çizerek söylüyorum” diyen sanık Süleyman Gür, “Örgüt kendi elemanlarını Emniyet’in TEM, KOM ve İstihbarat birimlerinde çalıştırıyor. Ben 12 yıllık meslek hayatımda bu birimlerde ne çalıştım ne de kapısından girdim. Bu durumda örgütle bağımın olmadığının göstergesidir. İddianamede ismi geçen Ahmet Bal’ı tanımıyorum. Kendisi tanık olarak dinlenerek beni tanıyıp tanımadığı sorulsun. Sohbet toplantılarına katılmadım, talimat almadım” dedi.
ÇETİN İFADESİNİ REDDETTİ
Sanık İrfan Çetin de hakkındaki iddiaları kabul etmezken örgütün gizli haberleşme programı bylocku indirmediğini, kullanmadığını kaydetti. Çetin, mahkemeye 18 sayfa yazılı savunma verdi. İlk gözaltına alındığında TEM Şubeye götürüldüğünü anlatan Çetin, “İlk gözaltına alındığımda TEM Şubeye götürüldüm. Burada bir odada 5 sivil kişi vardı. Bana isim vermem halinde tutuklanmayacağımı, meslekten ihraç edilmeyeceğimi söylediler. Psikolojik sorunlarım vardı. Eşim de hamileydi korkmuştum. Korku ile kafamda kurguladığım isimleri verdim. İfademi kabul etmiyorum” dedi. Çetin’in duruşması ileri tarihte görülecek.
KAYA: KARAGÖZ’Ü TANIMIYORUM
Dün öğleden sonra görülen duruşmalarda eski polis tutuklu sanıklar; Uğur Kaya, Salih Albay, İsak Masat ve İbrahim Türker yargılandı. Sanık Uğur Kaya duruşmasında bylock programı kullanmadığını tekrarladığını söyledi. Hakkında düzenlenen bylock tespit tutanağının bir tespit olmadığı iddiasında bulunan Kaya’nın duruşmasında dinlenilecek olan tanık C.B’ye ulaşılamadı. Emniyet’in örgüt imamı olduğu iddia edilen Ali Karagöz’ü tanımadığını, B.K ve M.S ile mesleki ilişki içinde olduğunu belirten Kaya’nın duruşması ertelendi.
ESKİ POLİSLER İDDİALARI
KABUL ETMEDİ
Eski Polis Salih Albay, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek beraatini talep etti. Sanık İsak Masat’ın bylock analiz tutanağı değerlendirme bölümünde Emniyet’in mahrem yapısı içerisinde olduğu iddia edilen Ali Kapusuz’la irtibatlı olduğu kaydedildi. İsak Masat’ta hakkındaki iddiaları reddetti. Hakkındaki iddiaları ve tanık beyanını reddeden İbrahim Türker’in duruşması da ileri bir tarihte görülecek. >> Burcu AYDIN’ın Haberi