'Paralel yapıyla mücadelede görevimiz büyük'
AK Parti Milletvekili aday adayı Ali Özkaya, hukuksal alanda 'paralel yapı' ile sürdürülen mücadelede önemli görevler üstlendiğini belirtti AK Parti Milletvekili aday adayı Ali Özkaya gazeteniz Kocatepe'yi ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde başlattığı 'paralel yapı ile mücadele'de etkin rol alan Özkaya, 'Paralel Yapı'ya gönül veren samimi ve mütedeyyin kişileri yeniden düşünmeye davet [&hellip]
AK Parti Milletvekili aday adayı Ali Özkaya, hukuksal alanda “paralel yapı” ile sürdürülen mücadelede önemli görevler üstlendiğini belirtti
AK Parti Milletvekili aday adayı Ali Özkaya gazeteniz Kocatepe’yi ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde başlattığı “paralel yapı ile mücadele”de etkin rol alan Özkaya, “Paralel Yapı”ya gönül veren samimi ve mütedeyyin kişileri yeniden düşünmeye davet etti.
Kocatepe Gazetesi’ne yaptığı ziyarette soruları cevaplandıran AK Parti Milletvekili aday adayı Ali Özkaya Türkiye’nin en büyük ilçesi olan Çankaya’da teşkilat başkanlığı yaparken Afyonkarahisar’dan milletvekili aday adayı olduğunu ve 7. sıraya konulmasına rağmen, canla-başla çalıştığını, sonraki dönemde 4. sıradan aday gösterildiğini ve yine azimli çalışmayı sürdürdüklerini belirten Ali Özkaya, “400 oy farkla bir milletvekilini fazladan çıkarttığımız seçimde bir tek oyun bile ne kadar önemli olduğunun bilincindeydik. Dağ-taş, dere-tepe dolaştık. O zamandan bu zamana ulaşan, teşkilatlarımızda, insanlarımızda bir aşinalığımız var. 2007’de dağıttığımız kartvizitlerimizi cebinden çıkaran, hemşehrilerimizi gördüğümüzde, aynı numaradan bizi aradıklarında mutlu oluyoruz” dedi.
Önemli işlerin, büyük projelerin siyasetçisi olmayı hedeflediklerini belirten Ali Özkaya, “Siyasetçinin asıl konusu ana yatırımlar, büyük hedeflerdir. Toplumun kalkınmasına yönelik çalışmalar yapılmasıdır. Çözümler üretebilmektir. Bu manada ilimizde tarım ve hayvancılığın çok büyük bir potansiyel olduğunu düşünüyoruz. Gıda sektörümüz, mermercilik ve madencilik sektörümüz, uluslar arası pazarlara açılmalıdır. Seracılık ve termal turizmde iftiharla söylüyoruz ki en iyiler arasındayız. Bu sektörlerimizin gelişimi için çaba göstermeliyiz” dedi.
Şer görülen olayların hayra dönebileceğinin “paralel yapı” olaylarıyla bir kez daha ortaya çıktığına dikkat çeken Ali Özkaya, “Bu yapı ortaya çıkınca AK Parti’nin kampları Kızılca-hamam’dan Afyon’a kaydırıldı. Randevu alabilmek için, sıkıntılarımızı anlatabilmek için aylarca bekleyeceğimiz isimlerle, burada, otel lobisinde çay içerken dertlerimizi anlatma imkanı bulduk. Bu olaylar Afyonkarahisar’ın hayrına oldu” dedi.
Afyonkarahisar gündeminde yer alan otoyol tartışmalarına da değinen Ali Özkaya, “Otoyol konusunda ben biraz farkla düşünüyorum. Otoyollar başlangıç ve bitiş noktasındaki iller için büyük zenginliktir ama, arada kalan iller için pek bir önem arz etmez. Otoyollar kadar önem verilmesi gereken konu bence duble yolladır. Otoyollar yapılmalı, ama bence birinci tercih, yatırım yapılması gereken konu duble yollar olmalıdır” dedi.
Dinar bölgesinden iki aday adayı bulunmasının etkilerinin nasıl olacağıyla ilgili soruları da cevaplandıran Ali Özkaya, “Geçen sefer de biz Mustafa Bey’le birlikte aday adayı olmuştuk. Herkesin hakkıdır, elbette ki aday olunabilir. Tüm aday arkadaşlarımıza başarılar diliyorum. Ben kendimde şöyle bir potansiyel görüyorum, siyaseti büyük idealleri olan insanlar yapar. Kendimizi sadece Dinar bölgesinin adayı olarak görmüyoruz. Tüm Afyonkara-hisar’ın, diğer ilçelerin de adayıyım ben. Özellikle il merkezinin de adayı olarak görüyorum kendimi. Çünkü 4 yıldır en büyük ilçede, 3 yıldır da genel merkezde görev yapmış bir kişi olarak bir ilçenin adayı gibi empoze edilmemizin yanlış olacağını düşünüyorum. Evet, Dinar bölgemiz 1991’den beri milletvekili çıkartamamıştır, hakkıdır ve ihtiyacıdır. Ama biz tüm Afyonkarahisar’ın hatta tüm yurdun milletvekili olmaya talibiz” dedi.
Kendisinin AK Parti’nin üst düzey isimleriyle olan hukuk danışmanlığı sürecinin nasıl işlediğini, başladığını sorduğumuz Ali Özkaya, “Avukatlıkla iddialı birisiyim. 2003 yılında Binali Yıldırım Bey, Kemal Unakıtan Bey ve Recep Akdağ beyin avukatlığını yapmaktaydık. Çok kısa zamanda, önemli davaları başarıyla tamamlayınca dikkat çekmiş olmalıyız. Böylelikle AK Parti’nin ve Sayın Cumhurbaşkanımızın davalarında görev almaya başladık” dedi.
AK Parti’nin “paralel yapı”ya karşı başlattığı mücadelede hukuk alanında önemli görevler aldığını belirten Ali Özkaya, “Paralel örgütüm tüm kodlarını öğrenmiş bir kişiyim. Tahmin ediyorum ki, ‘dönemin başbakanı’ yazan fezlekeyi gören ilk sivil kişi benimdir. 2013 yılında bu durumu tespit ettiğimde bizzat Sayın Cumhurbaşkanımıza, o zaman Başbakanken aktardım. Hukuki durum itibariyle söz konusu durumun bir darbe olduğunu, terör örgütünün siyasi iradeye müdahalesi olduğunu aktardım. Balyoz davası ile örtüşen noktalarına dikkat çektim. İlker Başbuğ’un o dönemde tutukluluğunun hukuki olarak yanlış olduğunu Sayın Başbakanımıza yazılı olarak aktardım. Sayın Başbakanımız da kamuoyuna bu yanlışlığı açıkladı. Sayın başbakanımıza o dönemde aynı anda 300 dava birden açıldı. Paralel yapının açtığı davalar sanıyorum 500 civarında. Bunların büyük bir kısmına biz vekalet ediyoruz. Yaklaşık 230’u falan reddedilmiş durumda.” dedi.
Paralel yapıdan söz açılmışken bu yapıya samimi olarak gönül verenlere bir kez daha uyarıda bulunma ihtiyacı duyduğunu belirten Ali Özkaya sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu yapının il imamlarının valiler gibi görev yapmaya çalıştıklarını herkes bilmektedir. Atamalarda bile etkili oluyorlardı. Sayın Başbakanımız başta olmak üzere karar merciindeki isimlerin ‘alnı secdeye gelen insanlar bu kadar hain olamaz’ şeklindeki yaklaşımları nedeniyle bu kadar mesafe alabildiler. Ben bu camiaya gönül vermiş, mütedeyyin kitledeki dostlara ne olur bir kez daha iyi düşünün tavsiyesinde bulunuyorum. Sakin kafayla durumu bir kez daha düşünsünler, siz kimlerle berabersiniz, diğer tüm mütedeyyin camia nerede duruyor? Yanlışlığı böylelikle görebileceklerdir. Bu arkadaşlar oluşumun tepesindeki şahsa büyük bir mevki atfediyorlar. Bu manevi makamın ne olduğunu kendileri daha iyi biliyorlar. Hem kendilerine hem de mütedeyyin kesime zarar verdiklerini göreceklerdir” (Kocatepe Haber Merkezi)