Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Agah Bıyıkoğlu

PANDEMİYE RAĞMEN BAŞLIYOR FUTBOL

Çağımızın en yaygın sporu futbol… Milyonları stadlara, TV başlarına koşturan, yediden yetmişe herkesin ilgi odağı… Toplumun farklı sosyo-kültürel bireylerini birleştiren büyülü etkinlik… Peki bu câzibe nedir? Tek bir yanıtı yok bu sorunun. Futbolcu fizik gücünü kullanır, yanı sıra yeteneklerini, becerilerini yeşil sahalara döker, cesaretini, fedakarlığını, hızını, gücünü, çabukluğunu, çevikliğini, aklını gösterir tribünlere… Takım ruhunu, işbirliğini, paylaşımcılığı, ortak bir amaca koşmayı gören izleyiciler büyük keyfi alırlar bu gösteriden… Bu sihirli temaşâdan…
Mart ayı ortalarında ortaya çıkan Covid-19 salgını nedeniyle liglere ara verildi… Eğitim durdu; sosyal ve ticari hayat alt üst oldu… Maçlar tekrar başladı ve seyircisiz oynandı. Sonuçta süper ligden tutun da BAL’a kadar düşme kaldırıldı. Alt liglerde takım sayıları arttı… Süper Lig 21 takım oldu… Dolayısıyla, sıkıntılı ve sorunlu başlıyor bu sezon. Kulüpler ekonomik yönden çok sıkıntılı; seyirci yok, harcamalarda limit var, yayıncı kuruluş indirim istiyor ve yeni sezon için avans verilmedi hâlâ.. Kuyulara atılan taşlar ne sesler getirecek bakalım..
Pandemi sürecine rağmen yeni bir sezona daha merhaba diyor amatöründen profesyoneline yüzlerce takım, binlerce futbolcu… Akın akın başladı sezon açılışları, transferler yapıldı.
Taraftarın en yoğunlaştığı, en çok merak ettiği konu transfer edilecek futbolculardır. “Kim geliyor kim gidiyor, hangi mevki’e kim lazım, isabetli mi yoksa boşuna mı para harcanıyor?” soruları kafaları meşgul eder günlerce… Şimdiye kadar rastlanmamış olumsuzluklar rağmen başta süper lig takımları ve alt liglerdeki takımlar transferler yaptılar oluk oluk.. Çuvalla para gerek tabii bu transferlere.. Peki başarı garanti mi? Para ile kısa vadeli bir başarıyı satın alabilirsiniz ama uzun vade, sabır ve dört başı mamur bir organizasyon ister bu iş..
Her futbolcu birinci sınıf değil üstelik; birinci sınıf futbolcu ise çok azdır; iktisattaki “nedret teorisi“ gibidir, transferi pahalıdır; ancak birinci sınıf futbolcusu olmayan takımların büyük başarılara ulaşması mümkün değildir. “Futbolda bir teknik direktör, takımında bir tane birinci sınıf futbolcu varsa çok şanslıdır” diyor ünlü futbol adamı Alex Ferguson
Futbol sahasıdır her şeyin kanıtı, saha yalan söylemez. Yapılan transferlerin ne derece isabetli olduğu, yere göğe sığdırılamayan teknik direktörlerin kalibresi, sahalarda belli olur… Tecrübe ve liyakat isabetsiz transferlere engel olabilir ancak yine de yanılgılar, hayal kırıklıkları kaçınılmaz oluyor…
Takımlar yeni sezonlara başlarken transferler kadar hatta ondan da önemli olan teknik direktör bulmak ve teknik kadro kurmak zorundadırlar; çünkü prodüksiyon ve ilişkiler uzmanı olan teknik direktör, bir takımın olmazsa olmazıdır.. Tecrübeli bir teknik direktör, (İyi- kötü diye nitelemek olmaz) bir bilim adamının akılcı analizi ve mantığı ile bir sanatçının empati ve içgüdülerini bünyesinde barındıran futbol adamıdır. Tecrübeli bir teknik direktör, başarıya ulaşmak ve onu sürdürülebilir kılmak için tek bir büyük adım atmanın yetmediğini bilir; birbirini izleyen dizi dizi adımlar atmak gerekir. Acele etmeden bilinçle ve bilimle giderek hedefine ilerleyen, acele etmeden ve çevresini görerek koşan teknik adamların ayakları takılsa da düşmezler.. Bu da iyi prodüksiyon ve iyi ilişkilerle yapılabilir ki performansta zirveye ulaşılsın…
“On bire kadar saymasını bilen herkesin futbolu bildiği bir toplumda kulüp başkanlığı,“teknik direktörlük, futbolculuk çelik gibi sinir sistemi, geniş bir karın ister.. Nasrettin Hoca’nın: “Herkesin ortasında eşek kuyruğu kesme, kimi uzun der kimi kısa” dediği gibidir… Ancak “Deniz ne kadar fırtınalı ve dalgalı olursa olsun martı yine de vazgeçmez denizden.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER