Öztürk: Mücadelemize destek bekliyoruz

Eğitim-İş Sendikası Şube Başkanı Cengiz Öztürk, öğretmenin itibarlı olmadığı bir eğitim sisteminin itibarının olamayacağını, 'hukuksuz' olarak tanımladığı Öğretmenlik Meslek Kanununa karşı verdikleri mücadeleye destek verilmesini istedi Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Afyonkarahisar Şube Başkanı Cengiz Öztürk, kendilerinin Cumhuriyet aydınlanmasının ve onun önderi Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ün ve devrimlerinin yılmaz savunucusu eğitimciler olduklarını belirtti. Cengiz [&hellip]

Eğitim-İş Sendikası Şube Başkanı Cengiz Öztürk, öğretmenin itibarlı olmadığı bir eğitim sisteminin itibarının olamayacağını, “hukuksuz” olarak tanımladığı Öğretmenlik Meslek Kanununa karşı verdikleri mücadeleye destek verilmesini istedi

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Afyonkarahisar Şube Başkanı Cengiz Öztürk, kendilerinin Cumhuriyet aydınlanmasının ve onun önderi Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün ve devrimlerinin yılmaz savunucusu eğitimciler olduklarını belirtti. Cengiz Öztürk, geleceğin mimarları olan öğretmenler olduklarının altını çizdi.
“YENİ KANUN HUKUKSUZDUR”
Cengiz Öztürk, mesleklerinin itibarını, emeklerinin onurunu korumak istediklerini belirtti. Öztürk, “20 yıldır öğretmenliğe sistematik olarak itibar suikasti düzenleyenler, haklarını gasp edenler; bu kez hakaret niteliğindeki sözde meslek kanunuyla en büyük saldırıyı yapmaya girişmişlerdir. Öğretmene danışılmaya bile lütfedilmeden, hayatımıza sokulan Öğretmenlik Meslek Kanunu, bizlerin sorunlarını iyileştirmek bir yana dursun; omzumuzdaki yükleri ağırlaştıracak ve mesleğimizi itibarsızlaştıracaktır. Torba yasalardan da aşina olduğumuz bir taktikle, bu meslek kanununda da en büyük felaketleri en parlak paketlerle sarmalama yöntemine uygulanmıştır. Öğretmene müjde olarak sunulan meslek kanununun aslında ne olduğunu sendikamız ilk günden beri en gür şekilde anlatmıştır. Bu kanun hukuksuzdur. Çünkü öğretmenliğin bir uzmanlık mesleği olduğunun altını çizen ilgili yasalarla çelişmektedir. Hukuksuzdur çünkü her öğretmen uzmandır ve uzmanlık belgesi de diplomasıdır. Hukuksuzdur çünkü hayata geçerse eşit işe eşit ücret ilkesi okullarda tamamen tarihe karışacaktır. Hukuksuzdur çünkü hukukun temel ilkeleri gereğince kazanılmış haklar geri alınamaz. Nasıl bir gecede mühendislere artık teknikersiniz denemiyorsa, öğretmenlere de artık uzman değilsiniz denemez.” dedi.
“ÖĞRETMENLER KATEGORİZE EDİLEREK BÖLÜNÜYOR”
“Bu kanun adaletsizdir. Kanun zaten sözleşmeli, ücretli, kadrolu diye kategorize edilerek sömürülen öğretmenleri bu kez de uzman öğretmen, başöğretmen diye bölmeyi hedeflemektedir.” diyen Öztürk, “Bu kanun tehlikelidir çünkü tahribatı sadece öğretmenlere değil tüm eğitim sistemine yönelik olacaktır. Öğrenciler ve veliler dahi, hangi unvana sahip öğretmenlerin sınıfında eğitim gördüğüne göre ayrışacaktır. Buradan suni bir rekabet ve muhtemeldir ki tıpkı bağış adı altında toplanan kayıt paraları gibi, illegal bir ekonomi doğacaktır. Bu kanun hadsizdir çünkü her şeyden önce bu ülkenin bir tane Başöğretmeni olduğu ve bizim muradımızın da O Başöğretmen’in unvanını paylaşmak değil O’nun mirasına sahip çıkmak olduğu gerçeğini hiçe saymaktadır. Hadsizdir çünkü daha eğitimci bile değilken Milli Eğitim Bakanı olmayı kabul etmiş, en yakın kadrolarına tahsili alakasız insanları atamış bir zatın, öğretmenin ‘yeterliliğine’ dair ahkâm kesmesi kabul edilemez. Kanunun dayattığı bu sınavların adında ‘yeterlilik’ kelimesinin kullanılması bile öğretmene üsten bakışın bir göstergesidir. Bu kanun hadsizdir çünkü Başöğretmen Atatürk’ün gelecek nesilleri emanet edecek kadar güvendiği öğretmenlerin yeterlilik adı altında ezberlerini ölçmeye çalışmaktadır.” ifadelerini kullandı.
“BU GARABET ÖĞRETMENLİĞİ BİTİRME KANUNUDUR”
Cengiz Öztürk, öğretmenlerin yeni unvanlara değil, insanlık onuruna yaraşır bir ücretle çalışmaya, liyakatsizce atanan yöneticilerin mobbinglerinden ve keyfi soruşturmalarından kurtulmaya ihtiyaçları olduğunu vurguladı. Öztürk şunları kaydetti: “Bilinsin ki mesleğimize hakaret, emeğimize saldırı niteliğindeki bu meslek kanunu geri çekilmedikçe ya da biz eğitim emekçilerinin talepleri doğrultusunda yeniden düzenlenmedikçe, mücadelemizin yoğunluğunu artırmaktan da üretimden gelen gücümüzü kullanmaktan da geri durmayacağız. Öğretmene saygı, öğretmenliğe itibar istiyoruz ve alacağız. Hayatımıza sokulan bu garabet, öğretmenlik meslek kanunu değil öğretmenlik mesleğini bitirme kanunudur. Öğretmen biterse gelecek biter.”  >> Burcu AYDIN’ın Haberi

Bakmadan Geçme