'Özel İdaresiz büyükşehir, köklü bir reformdur'

Türkiye Belediyeler Birliği Genel Sekteri Hayrettin Güngör, 30 Mart’ta uygulanan büyükşehir sisteminin köklü bir reform olduğunu söyledi

Türkiye Belediyeler Birliği tarafından Belediye Akademisi kapsamında Büyükşehir Belediye Meclis Üyelerine yönelik olarak gerçekleştirilen eğitim seminerlerinin ikincisi Afyonkarahisar’da düzenlenen toplantıyla sona erdi.
Güral Termal Otel’de gerçekleştirilen seminerin son gününde “Büyükşehir Belediyeleri Bilgi Paylaşımı” konulu oturumun Moderatörlüğünü Afyonkarahisar Belediye Başkan Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Abdulkerim Çalışkan yaptı.
Gaziantep, Şanlıurfa, Kahramanmaraş ve Malatya Büyükşehir Belediyelerinin Meclis Üyelerinin yer aldığı seminerin açılış konuşmasını Türkiye Belediyeler Birliği Genel Sekteri Hayrettin Güngör yaptı. Güngör ayrıca “Meclis Toplantısı ve Kararları, Meclisin Bilgi Edinme ve Denetim Yolları ile İhtisas ve Denetim Komisyonu” konularında da sunum yaptı.
Güngör açılışta yaptığı konuşmada; “Geçtiğimiz Mart ayında yapılan seçimler sonucu 30 büyükşehir uygulaması yürürlüğe girdi. Seçimi müteakip 77 milyonluk ülke nüfusunun yüzde 93’i artık belediye sınırları içinde yaşamaya başladı. Belediye sayımız 1397’ye indi. Toplam nüfusumuzun yüzde 76’sı, belediye sınırları içinde yaşayan nüfusun da yüzde 83’ü artık büyükşehir sınırları içinde yaşamaya başladı. Türkiye’de yerel yönetim deyince belediye, belediye yönetimi deyince de büyükşehir belediye yönetimi akla geliyor. Kişisel kanaatim ve bu süreçlerde uzun yıllar çalışmış bir kişi olarak gelecek mahalli idareler genel seçimlerinde 51 ilde de büyükşehir modeline benzer bir model kurulacağına inanıyorum. Yeni büyükşehir modeli Türkiye’nin yerel yönetimler alalında yaptığı en köklü reformlardan biridir” dedi. Değişime alışmanın kolay olmadığını ifade eden Güngör değişim zor olsa da bu reformun stratejik olarak doğru bir sistem olduğunu belirterek “Şu an yaşanan sorunların operasyonel hatalar olduğu unutulmamalıdır. Bu hataları da biriktiriyor, üzerinde çalışıyoruz. Zaman içinde bunlar içinde düzenlemeler ve rehberlik edecek hususlar olacaktır” diye konuştu.
Bu sisteme neden ihtiyaç duyulduğuna ilişkin açıklamalarda bulunan Genel Sekreter Güngör şunları kaydetti:
“Yerel yönetim yapımızda Anayasaya göre tanımlı il özel idaresi, belediye ve köy olmak üzere üç unsur var. Bir ilde il özel idaresi, il belediyesi, ilçe belediyesi, belde belediyesi, köylere hizmet götürme birliği, köy şeklinde birden çok mahalli idare vardı. Bunların hepsi belli bir alanda birbirine benzer işler yapıyor ve aralarında koordinasyon ya da ilişki söz konusu değildi. Bu durum kapasite sorunları da yol açıyordu. Nüfusu 750 bini geçen illerde iki kademeli bir belediye yönetimi kurulmasını gerekli kılmıştı. Burada büyükşehirler il düzeyindeki büyük hizmetlerle ilgilenecek, diğer belediyelerde ilçe düzeyinde hizmet verecekler. Diğer bir neden dünyada artık ülkeler değil şehirlerin yarıştığı gerçeğidir. Şehirlerimizin rekabet gücünü artırmak için o ilin tüm dinamikleri ile ilçeleriyle, beldeleriyle ve köyleriyle bu şehirleri yarıştırmalıyız. İstanbul ve Kocaeli yeni büyükşehir modeli için iki güzel uygulama örneği oldu.” (Kocatepe Haber Merkezi)