• Haberler
  • Genel
  • Oto elektrikçi 'Fatma Usta' meslekte ustasını geride bıraktı

Oto elektrikçi 'Fatma Usta' meslekte ustasını geride bıraktı

Avpar Oto Elektrikçilik'ten oto elektrik ustası Fatma-Hamdi Çetinkaya çifti hayat arkadaşlığını 41. yıldönümünde iş ortaklığının 21. yılına nasıl geldiğini anlatırken, kadının istemesi halinde oto elektrikçi de dâhil her mesleği icra edebileceği görüşünde birleştiler. Çetinkaya çifti, 'Biz Allah'a bin şükür kadının kazancı eve hayır getirmez anlayışını yıktık.' dedi   Afyonkarahisar'ın düşman işgalinden kurtuluşunun yıldönümü olan 27 [&hellip]

Avpar Oto Elektrikçilik’ten oto elektrik ustası Fatma-Hamdi Çetinkaya çifti hayat arkadaşlığını 41. yıldönümünde iş ortaklığının 21. yılına nasıl geldiğini anlatırken, kadının istemesi halinde oto elektrikçi de dâhil her mesleği icra edebileceği görüşünde birleştiler. Çetinkaya çifti, “Biz Allah’a bin şükür kadının kazancı eve hayır getirmez anlayışını yıktık.” dedi

Afyonkarahisar’ın düşman işgalinden kurtuluşunun yıldönümü olan 27 Ağustos’ta 41. evlilik yıldönümünü kutlayan Avpar Oto Elektrikçilik’ten oto elektrik ustası Fatma ve eşi Hamdi Çetinkaya çifti hayat arkadaşlığının nasıl iş ortaklığına dönüştüğünü gazeteniz Kocatepe’nin muhabirine verdikleri özel röportajla anlattı.
Burcu Aydın: Öncelikle 41. evlilik yıldönümünüzü kutlayıp bu özel gününüzde röportaj vermeyi kabul ettiğiniz için teşekkür ediyorum. 21 yıllık iş ortaklığı süreci Fatma Çetinkaya’nın çıraklık, kalfalık ve usta olarak iş ortaklığı noktasına nasıl geldiniz? Özellikle kısmen devam eden ve 21 yıl önce bir kadının erkek ağırlıklı sanayi ortamında ve esnaflıkta ki yerine bakış açısını göz önüne aldığımızda neler yaşadınız?
Hamdi Çetinkaya: Kulakları çınlasın bundan 21 yıl önce oğlum üniversite tahsiline giderken annesine eşim Fatma hanıma bir oto teyp bağlantısını göstermesiyle her şey başladı. Ondan sonra eşim de benimle birlikte gerek normal montaj işlerinde gerekse tamir işlerinde ne gerekiyorsa her şeyiyle, tüm gücü ve çabasıyla yardımcı oldu. Sağ olsun beni hiç kimseye muhtaç etmedi. Her yeri geldiğinde bunu kendisinin yanında gururla iftiharla bahsediyorum. Eşimden ben razıyım Allah da bir değil bir kez razı olsun.
Burcu Aydın: Fatma hamın, oğlunuzun gösterdiği bir oto teyp bağlantısı iş hayatınızın başlangıcı oldu. Çıraklık, kalfalık, ustalık ve derken hayat ortaklığından iş ortaklığına giden süreci nasıl anlatırsınız?
Fatma Çetinkaya: Gerek eşime ihtiyaç duyduğu desteği verebilmek gerekse merakım beni bu yöne itti. Oğlum babası ile birlikte çalışıyordu. Üniversite tahsili için şehirden ayrılmadan önce sağ olsun ‘Anne babama yardımcı olursun, bizim yaptığımız şekilde sen de yapabilirsin.’ diyerekten oto teyp bağlantısını göstermişti. Ondan sonra kendi çabam ve deneyimimle Hamdi Usta’nın da yardımıyla bugünlere geldik. Bende heves vardı sağ olsun eşim, ustam Hamdi bey yardımcı olunca bugünlere geldik. İş ilerlemiş oldu.
Burcu Aydın: Çok örneğine rastlanır bir durum değil aslında gerek yurt sathında bilhassa Afyonkarahisar gibi muhafazakâr, kadının daha çok masa başında belli başlı işlerde çalışması hatta mümkün mertebe evinde olup çocuklarıyla ilgilenmesi düşüncesinin ağır bastığı bir ilde ve çevrede sanayi ortamında bir hanım çalışana nasıl bakıldı. Her ikinize de soruyorum.
Hamdi Çetinkaya: Valla bazı problemlerle karşılaştık. Örneğin ilk zamanlarda bazı kendini bilmez müşterilerin bu özelliklerine uygun davranışlar sergilemesi gibi. Bariz şekilde bizden önce hanıma karşı yönelmesidir ki bunun ucu açıktır. Gerek iyi niyetle gerekse kötü niyetle. O an için sakin şekilde öfkelenmeden, asabiyet yapmadan efendi şekilde izahta bulunduk. Bazı zorlukları yaşadık. Ama zaman zaman Fatma Ustanın gücüyle, gayretiyle her bir zorluğu yendik. Artık müracaatlar Fatma Usta’ya, Fatoş hanıma oluyor. Kendisini sevdirdi, saydırdı. ‘Hamdi Ustayı boş ver Fatoş Usta ile iş yapalım.’ şeklinde esprileri sıkça duyar olduk. Tabi bu sözünü ettiğim durum sağ olsunlar bizi seven bilen müşterilerimiz ve çevremizdir. Bu şekilde işimizi bugüne kadar idame ettirdik. Allah izin verdikçe de idame ettirmek niyetindeyiz.
Burcu Aydın: Çevre esnaflardan, komşularınızdan, meslektaş esnaflardan 21 yıl önce bu duruma ilk bakış açısı nasıldı? ‘Yengenin’ bu işe kalkışması ilk etapta nasıl karşılandı?
Fatma Çetinkaya: Etraftan daha çok ilk etapta dükkânımıza gelen müşterilerimiz ilk başta garipsediler. Oysa ben eşimin her türlü montaj işlerine yardımcı oluyordum. Size güvenmekte zorlanıyorlar. İlk başlarda hani bir kadın bu işin altından kalkabilir mi düşüncesi hâkimdi. Bakıyorlar iş doğru yönde gidince eşime ‘Usta ya sen iyi çırak yetiştirmişsin.’ derlerdi. ‘Usta yengeye de bu işi öğretmişsin.’ Maşallah denildi. Çok şükür güzel sonuçlar aldık. Pek tabii titiz müşterilerimiz de var. Aracına çok düşkün insanlarımızda oluyor. Parça sökerken, tamir yaparken ensemizde boza pişirircesine tavırlar sergileyen müşteri profilimiz de var. Şu da bir gerçek ki çoğu insanımız ince işlere, hassasiyet gerektiren konulara kadınların daha iyi yaklaştığının farkındalar. Bende bu kanıdayım. Aslında bunu kadın erkek olarak yani cinsiyet ayrımcılığı yaparak demeyelim de kadınlarımız ince ve hassas işlerde daha dikkatliler. İnce işlere illa hanım eli değmeli.
Burcu Aydın: Peki kendinizi bir hanım olarak hem müşterilere, hem çevreye hem de esnafa ne kadar zamanda kabul ettirdiniz?
Hamdi Çetinkaya: Geçmişte fuarlara katıldık. Eşim diye söylemiyorum gerçek anlamda kendisini gerek topluma gerekse müşterilerimize karşı çok güzel adapte etti. İşinde ki başarısıyla kendisini ispatlarken ciddi ve samimi tavrı ile müşteriye güven telkin etmeyi de bildi. O günden bugüne yani 21 yıllık süreçte daha üstüne koyarak yoluna devam ediyor. Kendisinden bu vesile ile bir kez daha canı gönülden Allah razı olsun diyor, teşekkür ediyorum.
Burcu Aydın: Anladığım kadarıyla ilk evlendiğinizde Fatoş Usta ev hanımı idi. Eşinizin çalışmasına nasıl baktınız? Sanayi’de esnaflık sürecinden önce kadının çalışmasında bir erkek olarak siz ne düşündünüz?
Hamdi Çetinkaya: İlk evlendiğimizde kendisi çalışmak istemişti. İdealinde öğretmenlik, memuriyet vardı. Ama malum ben esnafım. Eşim bu şekilde çalışırsa işimi, dükkânımı bir ilçe veya ile taşıma lüksüm yoktu. Bu nedenle çalışmasını istemiyordum. Tabii 41 yıl önce serde gençlikte var biraz da kıskançlığımız vardı. Kendisi bana kızmıştı. Ama 21 yıllık ortak iş hayatımızda hem kendisi memnun oldu hem de biz memnun olduk. Tekrar ediyorum ben razıyım Allah da kendisinden razı olsun. Çok şükür işimizi devam ettiriyoruz. Allah sağlık versin inşallah devam ettirelim. Çok badireler atlattık. Malum hayat inişli çıkışlı herkes için. Ama sağ olsun Allah’tan başka kimseye muhtaç ettirmedi. Birlikte çok sıkıntılar çektik. Ama hiçbir zaman başıma kakmadı, manevi güçle biz bugünleri gördük. İnandık, yılmadık, sabırla el ele verip çalıştık. Allah’ta çok şükür yolumuzu açtı. Dünyaya getirip yetiştiren geçmişlerinden büyüklerimizden de Allah razı olsun.
Burcu Aydın: Fatma Usta, acaba ya yapamazsam kaygısına kapıldınız mı? Hani olumlu şekilde bakmayanları haklı çıkarma endişesi, erkeklerin dünyasında tutunamamaktan korktunuz mu?
Fatma Çetinkaya: Hiç bu şekilde düşünmedim. Sözün başında dediğim gibi biraz da heves ettim. İnsanın içinde çalışma azmi olması gerekiyor. Hiçbir şeye yapamam diyerek bakmadım. Azim varsa Allah’ın izniyle insan çok şeyi başarabilir. Ben 40 yaşımdan sonra ehliyet aldım, bilgisayar öğrendim. Hamdi Usta sağ olsun kursa da gönderdi. Bunun yanında biz eşimle birlikte Ankara’ya gidip Arvento Araç Sistemlerinin Servis işini aldık. Ankara da o kadar servis elemanlarının içerisinde tek bayan bendim. Arvento çalışanları içerisinde tek hanımdım. Bizleri sınava tabii tutuyorlardı. O sınavlarda dediler ki ‘Abla maşallah siz Hamdi Usta’yı da geçtiniz.’ Sınav sonuçlarımız gerçekten güzeldi. İstedim, inandım, gayret ettim, severek yaptım. Çok şükür sonuç ortadadır. Bazen üniversiteli genç çocuklarımız geliyorlar ve bana ‘Bu işi nasıl öğrendiniz?’ diye soruyorlar. Allah çok şükür göz ve akıl vermiş. Biraz da ilgi, çaba ve şevk olunca iş ilerliyor. Rahmetli babam sobacıydı, esnaf kızıyım. Aslında esnaf çevresine yabancı biri değilim. Az çok piyasayı bilirim. Bir adaptasyon sıkıntısı yaşamadım.
Burcu Aydın: Hemcinslere genç kızlar başta olmak üzere, genç kadınlara tavsiyeniz nedir? Yolun başında olan genç çiftlere zorlu yolları, olası badireleri atlatabilmeleri için ne yapmaları gerekli?
Fatma Çetinkaya: Bilhassa genç kızlarımız ben bunu yapamam, ben bunu edemem demekten kaçınsınlar. Etraf, sağ-sol ne der diye ben düşünmedim onlara da tavsiyem kesinlikle düşünmesinler. Her mesleği yapabilirler. Kimseye muhtaç olmazlar. Kollarında bir altın bilezikleri olur her zaman için emeğin, öğrenmenin, bilginin yaş sınırı yok. Buna şahsen örneğim. Gençlerimiz korkmasın, yılmasın. Herşeyi daha çabuk kavrayabilecek yaştalar, her türlü şeyi yapabilirler. Ben mesleğim oto elektrikçilik dediğim zaman önce bir duraksıyorlar. Oto elektrikçiliğe bir erkek işi olarak bakılmasın. Avrupa da tır şoförü bayanlar var. Otomotiv sektöründe çalışan bayanlarımız var. Ben ehliyet almadan önce direksiyonda bir bayan gördüğümde gururlandırdım. Tavsiyemdir genç kızlarımız, kadınlarımız yapamayacağınız bir şey yok! Artık hayat daha bir kolay, öğrenmek daha bir kolay hale geldi. Mesela internette Google arama motoruna İngilizce bir kavramı yazdığınızda Türkçe çevirisi ile kavrayıp anlamanız mümkün. Başarının sırrı ya da anahtarı; Çaba, sabır ve sebattır. 21 yıl önce Afyon’da biz tabuları yıktık. Artık hemcinslerimin işi çok daha kolay diye düşünüyorum. Biz Allah’a bin şükür kadının kazancı eve hayır getirmez anlayışını yıktık. >> Burcu AYDIN’ın Özel Röportajı

Bakmadan Geçme