Otele sağlam girer, hastalıklı çıkarsınız

Türk-Alman Sağlık Vakfı Başkanı Prof. Dr. Yaşar Bilgin termal tesislerle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Türk-Alman Sağlık Vakfı Başkanı Prof. Dr. Yaşar Bilgin, Afyonkarahisar’ın termal sağlık turizmi açısından ciddi bir potansiyele sahip olduğunu, ancak mevcut alt yapısı ile Avrupa’dan hasta kabul edemeyeceğini söyledi. Afyon’daki tesislerde sağlık yönünden hiç bir alt yapı olmadığını kaydeden Bilgin, “İnsanları bol masaj, bol yemek, istediğin kadar havuz ile tedavi etmek imkansız. Bu durumda sağlam girdiğiniz tesisten hastalıklı çıkarsınız”dedi

Afyonkarahisar Termal Turizm İşletmeciler Derneği Başkanı (ATTİD) Ali Acar’ın davetlisi olarak şehre gelen Prof. Dr. Yaşar Bilgin, termal tesislerde incelemelerde bulundu.
Almanya’nın bu konuda oldukça ileride olduğunu termal suyun eğlence ve dinlenmeden ziyade tedavi amaçlı kullanıldığını ifade eden Prof. Dr. Bilgin, buna yönelik tesisler yapıldığını belirtti.
Sağlığa yönelik hiçbir altyapı yok
Bilgin, “Afyonkarahisar’daki tesislerde konak-ladım ve inceledim. Bu haliyle hiçbir Avrupa ülkesi buraya hasta göndermez. Sağlığa yönelik hiçbir altyapı yok. Termal suyu dinlenmek için değil sağlık alanında kullanmak gerekiyor. Dinlenmek için her yere gidebilirsiniz. Fizik tedavide ve birçok hastalığın tedavisini kapsayan bir termal turizm konsepti olması gerekiyor.” dedi. Almanya’da sağlık konusunda etkin bir yerde olduğunu rehabilitasyon kuruluşlarında da görevi bulunduğunu ifade eden Bilgin, hidroterapi alanında gelişmiş bölümler, cihazlar ve laboratuvarlar bulunduğunu belirtti.
İnsanlar suya girip
çıkarak iyileştirilemez
Afyonkarahisar’daki otellerde olduğu gibi insanları bol masaj, bol yemek, istediğin kadar havuz ile tedavi etmenin imkânsız olduğunu ifade eden Bilgin, şunları söyledi: “Git yat sıcak suya gir çık şifa olsun’ bu çok zor. Su terapisi diyoruz, bu tıp konusu bunu ayarlamak lazım. Adamı suya sokup çıkarak iyileştiremezsiniz. Bunun eğitimi var, uzmanları var. Giriyorsun otele 30 çeşit yemek. Sağlam girer hastalıklı çıkar insan. İnsanlar otele girdikleri anda ön muayeneden geçirilmeli. Şekeri mi var, tansiyonu mu var, kalp rahatsızlıkları mı var. Bunları tespit edilmesi gerekiyor. Buna göre müşteriye prog-ram verilmesi gerekiyor.”
Afyon gözünü
Avrupa’ya dikmeli
Almanya’da bu tür hastaların tedavisi için 120 Euro para verildiğini belirten bilgin, Almanların çoğunun pazarı gördükleri için Türkler için özel bölümler açtıklarını anlattı.
Afyonkarahisar’da rehabilitasyon sistemlerinin kurulması halinde bu gurbetçilerin buraya davet edilebileceğini kaydeden Bilgin, bunun içinde Afyonkarahisar’daki girişimcileri Almanya’ya beklediklerini dile getirdi.
Bilgin, şunları söyledi: “Almanya’da bu işin özel mimarları var. Bölümler var, uzman elemanları var. Elbette insanlar dinlenecekler, mutlu olacaklar. Ancak, bunu yaparken de tedavi olabilirler.”
Alt yapı olmazsa
hasta gelmesi hayal
Afyonkarahisar Termal Turizm İşletmeciler Derneği Başkanı (ATTİD) Ali Acar da ülke olarak termal şifalı suyu sadece eğlence ve dinlenmede kullandıklarını, fakat dünyada önce sağlık sonra eğlence kısmında kullanıldığını söyledi. Türk Alman Vakfı Başkanı Yaşar Bilgin’i Afyonkarahisar davet ettiklerini ifade eden Acar, Bilgin’in tecrübeleri ve önerileri doğrultusunda alt yapı oluşturmak için harekete geçeceklerini kaydetti.
Acar, vakit kaybetmeden Afyonkarahisar’a Avrupa standartlarında günde bin 500 kişinin tedavi görebildiği fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezi kurulması gerektiğine dikkat çekti.
Acar, “Dünyanın öbür ucundaki bir insan tedavi görmek isterse önce Türkiye sonrada Afyonkarahisar akla gelmelidir. Sağlık Bakanlığı, oteller ve valiliğin ortak olduğu bir fizik tedavi merkezi kurulması gerekiyor. Örneğin Almanya’da kür merkezlerine ödenen rakam yıllık 15 milyar euro. Bunun yüzde 10’unu alsak bile Afyonkarahisar ihya olur.” diye konuştu. Zafer Havalimanı’nın açılması ile birlikte bu düşüncelerin hayata geçirebileceğini ifade eden Acar, hem eğlenme dinlenme hem de tedavi sistemini sağlıklı bir şekilde sürdürebileceklerini, bunun içinde alt yapı görüşmelerine başladıklarını anlattı. (Cihan)