- Haberler
- Faydalı Bilgiler
- Osmanlı'nın TOGG'u: Zat'ülhareke
Osmanlı'nın TOGG'u: Zat'ülhareke
Osmanlı zamanında yapılan yerli otomobil olduğunu biliyor muydunuz?
“Kimsenin müdahalesi olmadan, kendiliğinden otomatik olarak” anlamına gelen Zat’ülhareke, Osmanlı’ya Fransa’dan demonte edilmiş bir şekilde getirilmişti. Dönemin Osmanlı Padişahı II: Abdülhamid’in dışında sadece birkaç kişi tarafından kullanılan otomobil dönemin prestijli bir arabasıydı. Çok büyük bir gürültü ile çalışan bu otomobiller İstanbul sokaklarında Osmanlı halkının dikkatini çekiyordu. 1905 yılında II. Abdülhamid Zat’ülharekeleri yasakladı. O dönem siyasi yapısının çalkantılı olması nedeniyle II: Abdülhamid, kendisine suikast düzenlenmesinden endişe ediyordu. 21 Temmuz 1905’te at arabasına yerleştirilen bomba düzeneği bu endişesini de haklı çıkarmıştı. “Yıldız Suikasti” olarak adlandırılan bu olayın ardından padişah araçları tamamen yasaklamış, at arabalarının da kullanımına kısıtlama getirmişti. 1908 yılında II: Meşrutiyet’in ilan edilmesi ile bir kez daha İstanbul sokaklarına çıkan Zat’ülharekeler, yeniden vatandaş tarafından ilgi görmeye başlamıştı. O dönemde en ünlü araç ise Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa’da idi. 1913 yılında Nazır Paşa bu otomobil içerisindeyken de silahlı saldırı sonucu öldürülmüştü. İlerleyen zamanlarda daha da arta bu araçlar artık İstanbul sokaklarının vazgeçilmezi haline gelmişti. Hatta ilk trafik kazası da bu dönemde gerçekleşti.
İtalyan Sefirliği’ne ait olan bir Zat’ülhareke 1912 yılında Osmanlı vatandaşının ölümüne neden olmuştu. Bu olay Osmanlı topraklarındaki ilk trafik kazası olarak kayıtlara geçmiştir. Taşıt sürücüsü ise yüklü bir tazminat sonucunda serbest bırakılmıştır.