Kanûnî, Mevleviler için Konya’da bir semahane, birçok derviş hücreleri türbe yakınına iki minareli bir cami ve matbah, fırın ve kiler yaptırmıştır. Halvetiyye’den Sünbül Sinan’a hürmet edip ziyaret etmiştir (Vassâf, a.g.e., C. III, s. 367.). İkisi arasında çok sohbetler ve muhabbetler olmuştur (Vassâf, c. III, s. 369 ). Yine Halvetiyye’den Nureddinzade Mustafa Muslihuddin, Kanûnî ve son sadrazamı Sokullu Mehmed Paşa’ya zikir telkin eden şeyhlerdendir. Sokullu ona Kadırga’daki külliyede bir tekke kurdurmuştur. Kanûnî Koca Mustafa Paşa dergâhını da ziyaret etmiştir.510Halveti tarikatına mensup Cemal Halîfe (Cemaleddin İshak Karamanî) (v. 933/1527) İstanbul’a geldiğinde Piri Mehmed Paşa’nın (v. 939/1532) Zeyrek’te kendisi için yaptırdığı zaviyeye yerleşmiştir. Paşa ayrıca yine Cemal Halîfe için 1520’de Fatih’deki Koruk Tekkesi’ni de yaptırmıştır. Sütlüce’deki Şeyh İshak Karamani tekkesini de Piri Mehmed Paşa’nın yaptığı düşünülmektedir (Özsaray, 2018, s. 128).
Kanuni, Celvetiyye Tarikatı’nın kurucusu Mehmed Muhyiddin Üftade, Eğridir’deki Zeyniyye tekkesi şeyhi Burhaneddin Efendi’ye hep muhabbet beslemiştir.
Padişahların şeyhlere olan saygı ve hürmetlerinin en büyük göstergelerinden birisi de Aziz Mahmud Hüdâyî’ Kanûnî’nin kızı Mihrimah Sultan’dan olan torunu Ayşe Sultan’la evlenmiş olması ve saraya damet olmasıdır.
Sultan II. Selim, 1574’de vefat eden Halvetî şeyhi Diyarbekirli Süleymân Âmidî’nin müridiydi.
Sultan III. Murad, önceleri Halvetî şeyhi Hüsameddin Uşşâkî’nin muhibbiydi. Sonra Mâverâünnehr’den İstanbul’a gelen Nakşibendî şeyhi ve Hâcegî Emkenegî’nin halifesi Hâce Ahmed Sâdık Kâbilî’ye intisap etti.
Sultan III. Mehmed, Halvetiyye’den Abdülmecid Sivâsî’ye mensuptu. Sonra Halvetiyye-i Celvetiyye’den Aziz Mahmud Hüdâî’nin de sohbetlerinde bulundu. Öyle ki Hüdâî, hanedanın şeyhi oldu. Sultan I. Ahmed, Sultan I. Mustafa, Sultan II. Osman, Sultan IV. Murad ve muhtemelen Sultan İbrahim kendisine mensuptu. Sultan Mustafa’nın müridlikte ileri giderek cezbeye kapıldığı ve bu halde kaldığı rivayet olunur.
Sultan IV. Mehmed, Halvetî idi. Bir rüya üzerine Kilitbahir’e giderek Ahmed Câhidî’ye intisap etti. Onun için bir tekke yaptırdı. Abdülehad Nurî ve Karabaş Velî’den de istifade etmiş; Mevlevî Receb Enis Dede’nin sohbetinden zevk almıştır.
Sultan II. Süleyman, Halvetiyye’den Atpazarlı Osman Fazlî Efendi’nin müridiydi.
Sultan II. Ahmed, Sultan II. Mustafa ve Sultan III. Ahmed, Mevlevî Şeyhi Receb Enis Dede’ye mensup idiler.
Sultan I. Mahmud ve kardeşi Sultan III. Osman, 1755’de vefat eden Nakşibendî şeyhi Seyyid Muhammed Murâdî’ye intisaplıydı.
Sultan III. Mustafa da, Nakşî şeyhi Beyzâde Mustafa Efendi’den feyz almıştır.
Sultan I. Abdülhamid, Sa’diyye tarikatından Mehmed Ziyâd Efendi’nin müridiydi.
Sultan III. Selim, Mevlevî şeyhi Mehmed Emin Çelebi’ye intisap etmişti. Şeyh Gâlib ile de sohbetleri çoktur. Kaşgarî Tekkesi Nakşî şeyhi İsa Geylânî ile de sohbetleri çoktur. Yanına genç şehzâdeleri alıp, Ramazan ayında çoğu geceyi Eyüp’teki bu tekkede geçirirdi.
Sultan IV. Mustafa’nın Fatih’de Nakşibendî Molla Murad tekkesi şeyhi mesnevîhân Abdülhalîm Efendi’den feyz aldığı rivayet olunur
Sultan II. Mahmud, Nakşibendî’dir. Yahya Efendi tekkesi şeyhi Mehmed Nuri Efendi’ye bağlıydı.
Sultan Abdülmecid de babası gibi Nakşibendî idi. Babasının şeyhine hüsnü zannı vardı. Hatta başı Nuri Efendi’nin dizinde, kelime-i tevhid söyleyerek can vermişti. Sultan Selim Câmii avlusundaki türbesinde, Yanyalı İsmet Efendi tekkesi müridlerinin her Cuma gecesi hatm-i hâcegân yapmalarını vasiyet etmişti.
Sultan Abdülaziz, Mevlevî idi ve Sadreddin Çelebi’ye mensuptu.
Muharrem Günay