Osmanlı Bankası Afyonkarahisar'da kültür ve sanatı tetikliyor
Öncelikle mülkiyeti evlatlarınıza ait olan Osmanlı Bankası'nın tarihçesi hakkında neler söylersiniz?M. Ülker Abi: Mimar olarak çalışmalarımızın son 20 yılını ağırlıklı olarak tarihi eserlerin restorasyonu oluşturuyor. Osmanlı Bankası da bu çalışmalarımızdan sadece biridir. Evvela Osmanlı Bankası'nın tarihinden bahsetmek isterim. Osmanlı Bankası 1856 yılında Sultan Abdülmecid ile İngiltere Kraliçesi Victoria'nın 'Ottoman Bank' ismi ile yani iki imparatorluğun [&hellip]
Öncelikle mülkiyeti evlatlarınıza ait olan Osmanlı Bankası’nın tarihçesi hakkında neler söylersiniz?
M. Ülker Abi: Mimar olarak çalışmalarımızın son 20 yılını ağırlıklı olarak tarihi eserlerin restorasyonu oluşturuyor. Osmanlı Bankası da bu çalışmalarımızdan sadece biridir. Evvela Osmanlı Bankası’nın tarihinden bahsetmek isterim. Osmanlı Bankası 1856 yılında Sultan Abdülmecid ile İngiltere Kraliçesi Victoria’nın “Ottoman Bank” ismi ile yani iki imparatorluğun birlikte kurduğu müşterek bir yatırımdır. O dönem Afyon’da bankanın şubesi açılmıştır. İngiliz-Osmanlı İmparatorluklarının ortaklığından rahatsız olan Fransızlar da bu ortaklığa katılmak isterler. 1863 yılında Sultan Abdülaziz zamanında “Bank-ı Osmanî-i Şahane” adı altında bu banka açılmış oluyor. O dönem Afyon Şubesi ilk büyük şubelerinden birisidir.
Osmanlı Bankası restorasyonu öncesi metruk bir yapı halindeydi. Gelinen süreç için neler söylersiniz?
M. Ülker Abi: Osmanlı Bankası 2004’de bir yangına maruz kaldı. Yıllarca bakımsız vaziyette, metruk halde, içinde bitkilerin çıktığı, bulunduğu bölgenin çöplüğü görevini yapıyordu. Burası ne yazık ki bir çöplük gibiydi. Mal sahipleri ile kurduğumuz temas sonucu Osmanlı Bankası’nın mülkiyetini kızım ve oğlum satın aldı. Biz de mesleğimiz ve görevimiz itibariyle tarihi eserlere ve restorasyona meraklı bir şahıs olarak oğlumla beraber aile olarak bu işe el attık. Osmanlı Bankası’nın restorasyon işi yaklaşık iki yıl sürdü.
Osmanlı Bankası metruk bir yapı iken şehrin dolayısıyla geleceğin kültürel mirasına kazandırıldı. Bu nasıl gerçekleşti?
M. Ülker Abi: Tabi metruk bir yapının iki yıl süren restorasyon çalışması elbette kolay olmadı. Pek çok zorlukları vardı. Bu zorluklar hem bürokratik hem de yapım açısındandı. Ama sağ olsunlar; Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri, Eskişehir Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Müdürlüğü yetkilileri, Afyonkarahisar Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Afyonkarahisar Valiliği, Afyonkarahisar Belediyesi, İstanbul TOKİ İdaresi hepsi de yardımcı oldu. Biz de görevimizi yapma gayreti içinde olduk bu şekle getirdik. Tabii restorasyon işi yeni yapıma benzemiyor. Çok özellikleri olan bir çalışma türü. Her şeyden önce yapının vakti ile inşa edilmiş orjinaline uygun olması gerekiyor. Her yapılanın projeye uygunluğu da önemli. En önemlisi de bu yapı yaklaşık 1,5 asır önce 1892 yılında yapılmış. Onun tekniğinin günümüze uyarlanması asıl zor olan. Günümüzde bu işi bugünün ustaları ile yapmak zor. Çünkü günümüzde hızlı inşaat teknikleri var. Ama bu ve bu tür yapılarda taş, ahşap ve demir ağırlıkları sözkonusudur. Binaların bozulan kısımlarının yapımı oldukça zahmetli bir iştir. Sonuçta gayret ettik bunu ortaya çıkardık. Bu bakımdan memnunuz.
Osmanlı Bankası’nda açılan karma sergi için neler söylersiniz?
M. Ülker Abi: Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde öğrenim gören öğrencilerimizin çalışmalarından oluşan karma bir sergi Osmanlı Bankası’nda açıldı. Öncesinde hatırlanacağı üzere burada Osmanlı Bankası’nın eski ve yeni görünümlerinden oluşan bir fotoğraflarından oluşan sergi restorasyon sonrası açıldı. Radyo-TV, resim, konservatuar bölümü öğrencilerinin katılımıyla bu sergi açıldı. Makine Yüksek Mühendisi Tuncer Kurşun’un İstanbul ve Afyonkarahisar’a özel tarihi yapılardan oluşan maket çalışmaları da yine Osmanlı Bankası’nda sergilendi.
Afyonkarahisar’ın kültür ve sanat hayatını canlandıracağı düşüncesine katılıyor musunuz?
M. Ülker Abi: Afyonkarahisar’ın sanat ve kültürel hayatını besleyecek olan etkinliklerin kalbinin Osmanlı Bankası’nda atmasını temenni ederiz. Bizim de beklentimiz bu yönde. Ancak özel mülkiyet olan bu bina kiraya verileceğinden ilerleyen zamanda kullanım tasarruflarını hep birlikte göreceğiz. Ama ifade ettiğim üzere beklentimiz dokuya uygun, kültür ve sanat faaliyetlerini kucaklayan bir anlayışın hâkim olmasıdır. >> Burcu Aydın’ın Özel haberi.
Mahmut Ülker Abi kimdir?
1943 yılında Afyonkarahisar’da dünyaya gelen Yüksek Mimar-Mühendisi Mahmut Ülker Abi, İstanbul Üniversitesi Mimarlık Fakültesini 1967 yılında bitirdi. Abi, mezuniyetinden beri mimarlık faaliyetlerinde bulunuyor. Abi’nin son 20 yıldır çalışmalarını ağırlıklı olarak tarihi eserler restorasyon, camii yapıları oluşturuyor.