• Haberler
  • Gündem
  • OSB, referandumda “evet” diyecek – Kocatepe Gazetesi

OSB, referandumda “evet” diyecek – Kocatepe Gazetesi

Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Yeşilay, Anayasa Değişikliği Paketi’nin oylanacağı referandumda Yönetim Kurulu olarak “evet” oyu vereceklerini açıkladı. OSB Müdürlüğü’nde düzenlenen toplantıda OSB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Yeşilay’ın yanı sıra OSB Yönetim Kurulu Üyesi İrfan Mutluer, OSB Denetim Kurulu Üyesi Mehmet Sedat Çiftçi ve OSB Müdürü Ali Ulvi Akosmanoğlu da hazır bulundu.MİLLET İRADESİTESCİL [&hellip]

Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Yeşilay, Anayasa Değişikliği Paketi’nin oylanacağı referandumda Yönetim Kurulu olarak “evet” oyu vereceklerini açıkladı. OSB Müdürlüğü’nde düzenlenen toplantıda OSB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Yeşilay’ın yanı sıra OSB Yönetim Kurulu Üyesi İrfan Mutluer, OSB Denetim Kurulu Üyesi Mehmet Sedat Çiftçi ve OSB Müdürü Ali Ulvi Akosmanoğlu da hazır bulundu.
MİLLET İRADESİ
TESCİL EDİLECEK
Nisan ayında yapılması muhtemel referandumda, milletin iradesinin tescil edileceğini kaydeden OSB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Yeşilay, “Cumhuriyet rejimimizde güncelleme yapmayı hedefleyen referandum, yürütme organında ikiliği ortadan kaldırarak, milletin iradesiyle seçtiği cumhurbaşkanına yetki vermesinin ve denetlemesinin önünü açmaktadır. 2007 öncesinde yürütme organında yaşanılan ikiliklerden maalesef ülkemiz çok zarar gördü. Bir yanda milletin iradesiyle seçilen başbakan öte yanda meclisin iradesiyle seçilen cumhurbaşkanının yetki karmaşası; milletin, yönetim üzerinde etkisini zayıf düşürmekteydi. Şöyle ki, özellikle 2000 yılından önceki sık sık iktidar değişimlerinin arkasında temel unsur, milletin iradesini görmezden gelen zümreyi destekleyen anayasal yetkilerle milletin iradesinin üstünde bir makamda bulunan cumhurbaşkanı makamıydı” dedi.
BİRÇOK ZORLUK YAŞANDI
İkiliklerin olduğu yerde istikrarın olmayacağını vurgulayan Yeşilay, “Düşünün ki milyonlarca seçmenin seçtiği bir iktidar partisi, 300 milletvekilinin seçtiği bir cumhurbaşkanının kararıyla yok sayılabilmekteydi. Şöyle ki, bu millet hükümet kurma görevini siyasi partiye vermişken, cumhurbaşkanı hükümet kurma görevini milletvekiline vermişti. Böyle bir kaos ortamında istikrardan bahsetmek, yatırımlardan bahsetmek mümkün değildi. Enflasyonun çift haneli rakamlarda seyretmesi, ihracatta yaşanılan zorluklar, yaşam kalitesini arttıracak yatırımların yapılamayışı, yatırımların koalisyon partilerinin çıkarları doğrultusunda en fazla oy aldıkları yerlerde toplanmasını bu millet unutmadı.2002’den bu yana yaşadığımız tek parti iktidarında koalisyon dönemlerinde yaşadığımız sıkıntıları unuttuğumuz, Cumhurbaşkanımızın tabiriyle sıkılan kemerleri gevşettığimiz, yatırımların yurt sathına yayıldığı ve yatırımlarda vatandaşın yaşam kalitesini arttırılmasının hedeflendiği bir dönem olmuştur” ifadelerini kullandı.
2007’DE İLK ADIM ATILDI
Eski dönemin alışkanlıklarının değiştirilmeye başlandığına işaret eden Yeşilay, “Elbette eski dönemin enkazını sistem gereği 2007 yılında kaldırmaya başladık. Kaldırmaya başladık diyorum çünkü artık söz bizde, söz millette. Öncelikle, geniş yetkilerle donatılan cumhurbaşkanlığı makamın, meclisteki önce 300 sonra 367 olan milletvekili ile değil millet kendisi seçti. Aziz Türk milleti, her koşulda, her olumsuzlukta, en doğru kararı verebilen yüce bir millettir. 10 Ağustos 2014’de ilk kez Cumhurbaşkanını seçti. Yönetimde ikiliğin kaldırılması, demokrasinin ve cumhuriyetinin kazanımlarının arttırılması, ekonomide sürdürülebilir istikrar ortamının sağlanması, uygar medeniyetler seviyesine çıkabılmemiz, gelecek nesillere güçlü bir ülke devredebilmemiz, bayrağımızın gölgesinin düştüğü coğrafyalarda Balkanlar’da, Ortadoğu’da, Ortaasya’da, Kafkaslar’da, bizden yardım bekleyen maziumlarin sesi olmaya devam edebilmemiz adına, biz de referandumda evet diyoruz” şeklinde konuştu.
>> Murat ARISOY’un Haberi

“EKONOMİNİN OLMAZSA
OLMAZI İSTİKRARDIR”
Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Yeşilay, bir basın mensubunun “Referandumda hayır diyeceğini açıklayanlar, asıl gündemin ekonomi olduğunu söylüyorlar. Siz bunu nasıl yorumluyorsunuz?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Biz 1987’den bu yana 4 kardeş beraber çalışıyoruz. Koalisyonları da gördük, tek parti hükümetlerini de gördük. Ekonomideki iskikrar, tek başına hükümetlerde olmuş. Koalisyonlarda ise olumsuz yansımalar olmuş. Siyasetle ekonomiyi ayrı düşünme şansınız yok. Biri kamyonun sağ lastiği ise diğeri de sol lastiğidir. Gündem ekonomi gibi gözükse de ikisi de olmadığı zaman olmuyor. Siyasetin ve ekonominin de aynı anda olması gerekiyor. Gelişen dünya ile ara ara Cumhuriyetimizi revize etmemiz gerektiği görünüyor. Ekonomide sıkıntılar var, ama 15 Temmuz’u gözümüzün önüne getirmemiz gerekiyor. Çanakkale Savaşı’nı, Kurtuluş Savaşı’nı yaşamadık, ama 15 Temmuz bunlardan çok daha kötüydü galiba. 15 Temmuz ve sonrasında yaşanan terör olaylarına baktığımız zaman, bizim ekonomimiz tek başına iktidar ve Türk Milleti’nin ülkesini ve bayrağını sahiplenmesi ile uçurumun kenarından değil, çok afaki, yaşamak istemediğimiz olaylardan döndürdü. Ekonominin olmazsa olmazı istikrardır.”

Bakmadan Geçme