Orucu sahura kalkarak tutun – Kocatepe Gazetesi

Afyonkarahisar Devlet Hastanesi'nde görev yapan Diyetisyen Nil Kitiş, Ramazan ayı dolayısıyla beslenme alışkanlıklarının değiştiğini söyledi. Nil Kitiş, 'Birçok kişi Ramazan süresince sahura kalkmadan oruç tutar. Fakat iftarda veya gece yatmadan önce yediğiniz besinlerle oruç tutmak, kan şekerinizde ve tansiyonunuzda dalgalanmalara sebep olur. Sahura kalkmadan oruç tutan kişilerde, baş ağrısı, halsizlik, yorgunluk ve dikkatsizlik gibi sorunlar [&hellip]

Afyonkarahisar Devlet Hastanesi’nde görev yapan Diyetisyen Nil Kitiş, Ramazan ayı dolayısıyla beslenme alışkanlıklarının değiştiğini söyledi. Nil Kitiş, “Birçok kişi Ramazan süresince sahura kalkmadan oruç tutar. Fakat iftarda veya gece yatmadan önce yediğiniz besinlerle oruç tutmak, kan şekerinizde ve tansiyonunuzda dalgalanmalara sebep olur. Sahura kalkmadan oruç tutan kişilerde, baş ağrısı, halsizlik, yorgunluk ve dikkatsizlik gibi sorunlar gözlenir. Ayrıca, yaklaşık 17 saat süren açlık nedeni ile vücudun harcadığı enerji azalır ve buna bağlı olarak kilo artışı ve vücutta yağlanma gözlenebilir” dedi.
PROTEİN BAKIMINDAN ZENGİN OLSUN
Sahur sofrasında protein bakımından zengin besinlerin tüketilmesi gerektiğini söyleyen Nil Kitiş, “Sahur sofrasında, yumurta, süt, yoğurt, ayran ve eğer tüketilebiliyorsa ızgara tavuk eti ve kurubaklagil çorbaları gibi proteinden zengin besinler tercih edilmelidir. Protein içeren besinler midede daha uzun süre kaldıklarından dolayı daha uzun süre tokluk sağlarlar. Sahurda söğüş sebze ve kepekli ekmek tercih edilmesi de tokluk süresini uzatacak ve kan şekerinde oluşabilecek dalgalanmaları önleyecektir. Sahurda çok yağlı besinler tüketilmesi, gün boyunca aç kalan vücudunuzda daha fazla yağ depolanmasını tetikleyecektir. Sahurda vücuttan su atımını arttıran çay, kahve gibi içecekler yerine süt ya da ayran gibi içecekleri tercih etmek daha sağlıklıdır” diye konuştu,
İFTAR SOFRALARINA DİKKAT
İftar sofralarının da öneminden bahseden Nil Kitiş, şöyle devam etti:
“İftar sofrasında hurma, peynir, domates, zeytin gibi kahvaltılıklar, çorba, ızgara et, yoğurt ve sebze yemeği ya da salatadan oluşan hafif bir menü idealdir. Çünkü çok şekerli besinler tüketmek kan şekerini hızlı yükseltirken, çok yağlı besinler tüketmek sindirim sorunlarına ve karın ağrısına neden olabilir. Ağır şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlıları tüketmeye gayret etmek vücut ağırlığını korumak açısından daha uygundur. Mide sorunları ya da hazımsızlıktan şikâyet etmek istemiyorsanız kızartma ve kavurmalardan uzak durmalısınız. Bütün gün oluşan açlıktan sonra, kişiler iftarda çok hızlı bir şekilde ve çok miktarda besin tüketmektedir. Bu alışkanlık kan şekerinin hızlı yükselmesine ve karın ağrısı, hazımsızlık, kabızlık gibi sağlık sorunlarına yol açar. Beyin, ilk yemek yemeğe başlandığı süreden en az 20 dakika sonra tokluk sinyali oluşturur. Bu yüzden hızlı yemek yemeniz tokluk sinyali oluşuncaya kadar daha çok miktarda besin tüketmenize ve kilo almanıza neden olacaktır. Bütün bu olumsuzluklardan korunmak için, iftar öğününüzü kendi içinde ikiye bölün ve çorbanızı içtikten 15 dakika sonra ikinci kısmı tüketin. İftarla beraber bir kâse çorba ve 1 dilim ekmek yeterli olacaktır. Menüde yer alan diğer yemekleri ikinci öğününüze saklayın.” (Kocatepe Haber Merkezi)

Bakmadan Geçme