“Orta vadede tek haneli enflasyona gitmeyi öngörüyoruz
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Büyük Taarruzun 101. yılı etkinlikleri kapsamında Afyonkarahisar'daki iş insanları bir araya geldi. Afyonkarahisar'da bir termal otelde gerçekleşen Afyonkarahisar İş Dünyası ile Buluşması Toplantısı sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Bir taraftan yatırım istihdam, üretim, ihracat çerçevesinde kalkınma sürecimizi devam ettireceğiz. Diğer taraftan da özellikle enflasyonla mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdürerek istikrar içinde büyüyen Türkiye hedefini gerçekleştireceğiz. Orta vadede tek haneli enflasyona gitmeyi öngörüyoruz. Bunun işte adım adım politikalarını orta vadeli programda görme imkanı olacak.” dedi
Büyük Taarruz’un 101’inci yılı kutlamaları için Afyonkarahisar’a gelen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, kentte yaptığı toplantıların sonuncusunu Afyonkarahisar İş Dünyası ile Buluşması ile gerçekleştirdi. Afyonkarahisar’daki iş insanları ile bir araya gelen Yılmaz, toplantı sonrasında basın mensuplarına kentte bulunduğu iki günü değerlendirdi.
‘ETKİNLİKLER BİZE TARİHİ GEÇMİŞİMİZİ, DEĞERLERİMİZİ HATIRLATIYORLAR’
Kentte bulunduğu iki gün boyunca yapılan etkinlerde tarihi geçmişi ve değerleri hatırladıklarını dile getiren Yılmaz, “Büyük Zaferin 101. yıl dönümünü, idrak ediyoruz. Öncelikle ben tekrar kutluyorum, tebrik ediyorum. 101 yıl önce bugün Afyon’da Büyük Taarruz başladı ve İzmir’in kurtuluşuyla birlikte Kurtuluş Savaşı’nın sonuçlandırıcı bir zafer oldu. Bu vesileyle başta Kurtuluş Savaşımızın başkomutanı, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü silah arkadaşlarını tekrar rahmetle, minnetle yad ediyoruz. O ruhu hep diri tutmak durumundayız. Çanakkale ruhunu, Malazgirt ruhunu nasıl diri tutmak durumundaysak aynı şekilde Büyük Taarruz’un ruhunu da diri tutmak durumundayız. Bugün de yaşadığımız depremler işte bulaşıcı hastalıklar, savaşlar, iklim değişikliği gibi sorunlar, dünyanın hakikaten birçok meydan okumasıyla karşı karşıyayız. Aynı ruhla yine bunları aşma kararlılığındayız. Türkiye yüzyılı diyoruz, yüzyıllık bir birikimle Cumhuriyetimizin yüz yıllık birikimiyle geleceğe yürüyoruz. Demokrasimizi geliştirirken, kalkınmamızı arttırırken yine teknolojimizi insan gücümüzü geliştirirken bütün alanlarda aynı ruhla, aynı heyecanla hareket etmek durumundayız. O anlamda bu etkinlikler çok önemli. Bize tarihi geçmişimizi, değerlerimizi hatırlatıyorlar. Geçmişini hatırlamayan toplum hafızası olmayan insan gibidir. Geçmişini hatırlayan geçmişini bilen toplumlar geleceğe de çok daha sağlıklı bir şekilde hazırlanabilirler, bakabilirler. Bu anlamda çok çok kıymetli bu etkinlikler. Çok güzel etkinlikler vardı dün. Şuhut ilçemizi ziyaret ettik. Orada Atatürk Evi’nde bir etkinliğimiz oldu. Ardından yürüyüşler yapıldı. Statta yine konuşmalar, etkinlikler oldu. Bugün sabah da yine Kocatepe’de bu taarruz emrinin verildiği noktada güzel etkinlikler törenler gerçekleşti. Bunlar hakikaten dediğim gibi geçmişle bağımızı kuvvetlendiriyor. Böylece devam edeceğiz. Bir taraftan Malazgirt bir taraftan Kurtuluş Savaşı, Ağustos Ayı Zaferler ayı ve bunlar arasındaki bağlantıyı da görmeliyiz. Malazgirt Anadolu’nun kapılarını açtı. Afyonkarahisar’da ortaya konan irade ise bu kapıların hiçbir şekilde kapatılamayacağını ortaya koydu. Bu sürekliliği de görmemiz gerekir.” dedi.
‘AFYONKARAHİSAR SON YİRMİ YILDA BÜYÜK BİR DÖNÜŞÜM YAŞADI’
Afyonkarahisar’da yapılan toplantılar hakkında bilgi veren Yılmaz, “Afyonkarahisar’la ilgili bir dizi toplantılar yaptık. Afyonkarahisar bizim çok kıymetli bir ilimiz büyük potansiyelleri var. Hem sanayide, hem tarımda, termal kaynakları, madencilikte mermeri, birçok markası olan balığı, kaymağı et ürünleri birçok marka değeri olan bir ilimiz. Burada termal konusunu özellikle dün geniş bir şekilde ele aldık. Hem çevreyi koruyan hem de katma değeri arttıran bir termal kaynak kullanımını nasıl yaparız? Bunu etraflıca hem merkezi idareden hem de yerelden arkadaşlarımızın olduğu Valiliğimiz de bir toplantıda geniş kapsamlı değerlendirdik. Yapılması gerekenlerle ilgili de bir görev dağılımı yaptık. Çok faydalı, verimli bir toplantı oldu diye ifade edebilirim. Bugün yerel yöneticilerle sabah belediye başkanlarımızla bir toplantı yaptık. Orada da yerel yönetimin sorunlarını dinlenme imkanımız oldu. Daha etkili, daha verimli kaynakları nasıl kullanırız, bunlar üzerinde konuştuk. Az önce de iş dünyasıyla bir toplantımız oldu. Afyonkarahisar’ın meslek kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, iş insanlarıyla bir araya geldik. Yine merkezi idareden bakan yardımcılarımız vardı. Tarım Bakanlığı’ndan, Hazine Maliye Bakanlığı’ndan. Devlet Su İşleri gibi kurumlarımızın temsilcileri vardı, strateji bütçe başkanlığımızın, başkan yardımcısı toplantıdaydı. İş dünyasını dinledik. Çeşitli sorunları, önerileri dile getirdiler. Onları da değerlendirme imkanımız oldu. Bir kısmını burada konuştuk. Bir kısmını da ilgili bakanlıklarımıza, kurumlarımıza ileteceğiz, gündemlerine getireceğiz. Şunu söyleyebilirim, Afyonkarahisar son yirmi yılda büyük bir dönüşüm yaşadı. Belli bir yere geldi, şimdi çok daha nitelikli bir hale gelmek durumunda. Döviz kazandırıcı faaliyetler anlamında gerek turizm gerek madencilik, gerek sanayi anlamında daha kullanılması gereken çok potansiyeli var. İnşallah el birliğiyle, kamu sektörü, özel sektör, meslek kuruluşları, akademik dünya hep birlikte bu potansiyeli daha hızlı bir şekilde harekete geçireceğiz. O anlamda bazı somut kararlar da alma gayreti içinde olduk. Örneğin bir sağlık endüstri organize bölgesi vardı. Uzun süredir belli konuları karara bağlayıp başlaması gereken bir projeydi. Bu konuda özel bir toplantı yaptık. Ben huzurunuzda Valimize, Ticaret Sanayi Odası Başkanımıza, milletvekillerimize, hepsine teşekkür ediyorum. Güzel bir uzlaşmayla o konudaki sıkıntıları aşarak hızlandırma yönünde ortak bir irade oluşturduk. Bunu da önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz. Bundan sonra da Afyonkarahisar’la ilgili proje gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceğiz ve elimizden gelen tüm imkanlarımızla Afyonkarahisar’ın yanında olacağız.” ifadelerine yer verdi.
‘TEKNİK ANLAMDA DA ÖNGÖRÜLEBİLİRLİĞİ GÜÇLENDİREN BİR ÇERÇEVEMİZ OLACAK’
Türkiye genelinde yaptıkları toplantıların sonucunda aldıkları kararları ve hayata geçirecekleri projeler hakkında bilgiler veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Bir taraftan orta vadeli programı hazırlıyoruz. Eylül ayında inşallah kamuoyuyla paylaşacağız. Diğer taraftan da beş yıllık kalkınma planımızı hazırlıyoruz. O planı da ekim ayında inşallah Meclisimizin gündemine taşıyacağız. Orta vadeli programın üç ana ayağı var. Birincisi para politikamızın ana çerçevesi güncellenmiş haliyle orta vadeli programımızda yer alacak. Detayları tabii Merkez Bankamızı ilgilendiriyor. İkinci husus maliye politikamız detaylı bir şekilde orta vadeli programda yer alacak. Oradaki temel prensibimiz de şu depremden kaynaklanan belli bir süreli harcamalar hariç olmak üzere bütçe açıklarımızın milli gelire oranını Avrupa Birliği standartlarında tutmak. Bu perspektif içinde bir taraftan gelir politikalarımızla, bir taraftan da harcama politikalarımızla kamunun belli bir disiplin içinde ve uygun şartlar altında bütçesini yönetmek. Bunun detayları orta vadeli programda. Kurum kurum tavanlarıyla birlikte yer almış olacak, üç yıllık bir perspektifte. Diğer taraftan yapısal reformlar çok çok önemli. Biz işte bu istişare toplantılarını bu yüzden yapıyoruz doğrusu. İş dünyasıyla bugüne kadar işveren kesimlerle, sendikalarla, emek kesimiyle, gerek memur sendikalarıyla, gerek işçi sendikalarıyla görüşmelerimiz oldu. Yine TOBB’da bütün illerimizden gelen odalarla, borsalarla, istişarelerimiz oldu. Yerelde yaptığımız Afyonkarahisar’da, Diyarbakır’da, başka illerimizde yerel düzeyde de istişare toplantılarımız oldu. Bütün bunlardan süzülen bilgileri ve dediğimiz gibi Pazartesi de tarım kesimiyle ilgili yine bir istişare toplantımız var. Bütün buralardan gelen fikirleri süzerek yapısal reform günde oluşturuyoruz. Bir taraftan da kurumlarımız elbette çalışıyor. Strateji bütçe başkanlığımız, ilgili tüm kurumlarımız bu reformları da orta vadeli programda halkımızla paylaşacağız. Böylece neyi sağlamak istiyoruz, öngörülebilirliği, ekonominin düşmanı belirsizliktir, siyasi belirsizlikler Mayıs seçimleriyle birlikte ortadan kalktı. Artık çok daha belirgin bir çerçevedeyiz. Orta vadeli programla birlikte teknik anlamda da öngörülebilirliği güçlendiren bir çerçevemiz olacak. Bu çerçeve içinde bir taraftan yatırım istihdam, üretim, ihracat çerçevesinde kalkınma sürecimizi devam ettireceğiz. Diğer taraftan da özellikle enflasyonla mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdürerek istikrar içinde büyüyen Türkiye hedefini gerçekleştireceğiz. Orta vadede tek haneli enflasyona gitmeyi öngörüyoruz. Bunun işte adım adım politikalarını orta vadeli programda görme imkanı olacak.” ifadelerini kullandı.