Örgüt kayıt ve takip stratejisi izlemiş

Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Fethullahçı Terör Örgütü Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) silahlı terör örgütüne üye olma, kazanç müsaderesi, terör örgütü kurmak veya yönetmek suç isnatlarıyla haklarında kamu davası açılan 15 tutuklu sanığın yargılaması 29 Kasım Çarşamba günü gerçekleştirildi.  >> Burcu AYDIN'ın Haberleri   'Bylock programı kullanmadım'   Örgütün gizli haberleşme programı bylocku 15 ay [&hellip]

Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Fethullahçı Terör Örgütü Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) silahlı terör örgütüne üye olma, kazanç müsaderesi, terör örgütü kurmak veya yönetmek suç isnatlarıyla haklarında kamu davası açılan 15 tutuklu sanığın yargılaması 29 Kasım Çarşamba günü gerçekleştirildi.  >> Burcu AYDIN’ın Haberleri

“Bylock programı kullanmadım”

Örgütün gizli haberleşme programı bylocku 15 ay süre ile kullandığı tespit edilen sanık İsmail Memiş, bylock kullanıcısı olmadığını ileri sürdü

“İSMAİL BEY’DEN TALİMAT ALMADIM”
Sanık İsmail Memiş; yaklaşık 15 ay boyunca çeşitli zamanlarda Bolvadin ilçesinde bylock surverlerine bağlandığı, örgütün medya organları Zaman Gazetesi ve Sızıntı Dergisine abone olduğu, örgütün dershanesinde öğretmenlik yaptığı, örgütle müzahir şirketlerde SGK kaydı bulunduğu iddialarıyla yargılanıyor. 2006 yılında Bank Asya’ya maaş almak için hesap açtırdığını söyleyen Memiş, “Maaş yatan hesap vardı. Birde 2013’de ev kredisi çektim. Bank Asya ile başka bir şeyim olmadı. Sözü edilen kurumlarda rızkımı temin etmek için çalıştım. Bylock kullanmadım” dedi.
İKİ TUTUKLU TANIK DİNLENDİ
İsmail Memiş’in duruşmasında tutuklu tanık Semra Alkan dinlendi. Alkan, Bank Asya’ya para yatırması için sanık Memiş’in yönlendirme yapmadığını, banka yetkililerinin işyerine geldiğini bireysel emeklilik için görüşme yaptığını söyledi. Alkan, “Bank Asya’ya para yatırmak için İsmail beyden talimat almadım” dedi. Bir diğer tutuklu tanık Hakan Yavuz, sanık Memiş ile aynı dershane de çalıştıklarını Memiş’in örgütsel faaliyet içinde bulunduğunu duymadığını, soruşturma aşamasında aksi yönde verdiği beyanını kabul etmediğini söyledi. Tutukluluk hali devam eden Memiş’in duruşması Aralık ayı içerisinde görülecek.

Hedefteki kişi ve kurumların bilgileri kopyalandı

Örgütün jandarma yapılanmasında bulunan, meslekten ihraç edilen eski Astsubay Hüseyin Öğüt, mahkemede çarpıcı ifadeler verdi. Öğüt, örgütün, Afyon’da jandarma, adliye v.d
kurumların, ayrıca işadamlarının bilgisayarlarındaki bilgileri kopyaladığını, bunun için istihbarat birimlerince kullanılan programla flash bellekleri kullanıp, bilgileri kaydettiklerini anlattı

“MADDİ İMKÂNSIZLIK İÇERİSİNDEYDİM”
Örgütle lise döneminde memleketi Malatya’da tanıştığını anlatan Öğüt, “Evlerinde kalmak istemedim. Evde hasta yatalak babam vardı. Onun bakmak zorundaydım. Maddi imkânsızlık içerisindeydim. Fen ve Matematik dersleri için bunlarla bir araya geldim. Ama üniversite sınavını kendi çabamla elde ettiğim başarıyla kazandım. Maddi durumum el vermediğinden zaten benim üniversite okuma şansım yoktu. Askeriye ya da polislik okullarını kazanmaktan başka çarem yoktu. Ben Balıkesir’de okumaya başlayınca okulda da görüşelim dediler. Gerçek yüzlerini bilmediğimden görüşmekte sakınca görmedim. Üç, dört ayda bir okula gelirler görüşürdük. ‘Ahmet’ isimli biri okula gelirdi. Kendi ismini söylemezdi. Kod ismi olduğunu sonradan öğrendim. Grup olarak kimse ile irtibatım yoktu” dedi.
“ELİMDE UYGUNSUZ GÖRÜNTÜLERİN VAR”
Örgütsel anlamda grup irtibatında bulunmadığını belirten Hüseyin Öğüt, kendisine yaklaşımın askeri okula hazırlık sürecinde yumuşak bir geçiş şeklinde gerçekleştiğini anlattı. Örgüte karşı sempatisini kaybetmemesi için özen gösterildiğini belirten Öğüt, “Sempatiyi kaybetmemek için keskin girişleri olmazdı. 2010 yılında mezun olunca Ankara Mamak’ta bir yıl eğitim aldım. Ankara da ‘Mahmut’ adlı şahısla ve ’Hikmet’ kod adlı Ahmet Âşık tarafından tanıştırıldım. Benim devir teslimim bu şekilde gerçekleşti. Mamak’ta bir yıl yatılı olarak eğitim aldık. Eğitim bittikten sonra 2011 yılında ev tuttum. Yanıma bir astsubay arkadaş ayarladılar. Hem onunla hem de benden sorumlu Mahmut’la anlaşamıyor sürekli kavga ediyorduk. Daha sonra Mahmut bana elinde ki flash bellekte şu tarihte şu saatte kız arkadaşımla uygunsuz görüntülerimin olduğunu söyledi. Çok korktum” diye konuştu.
“ANKARA’DA Kİ HATALARI
TEKRARLAMA AKILLI OL!”
Afyonkarahisar’a tayin olduğunda örgüt mensuplarının kendisini ankesörlü telefonla aradıklarını belirten Hüseyin Öğüt, “Afyon’a tayin olduğumda ankesörlü telefonla arandım. Turkuaz sitelerinde bir daire de ‘Aziz’ kod adlı Abdülaziz Biçer, ‘Hikmet’ kod adlı Ahmet Âşık ve Ankara’da ki ‘Mahmut’ adlı şahsın kendisini devrettiğini anlatan Öğüt, “Mahmut beni bu evde ki görüşmede devretti. ‘Ankara’da ki hatalarını tekrarlama. Akıllı ol, dikkatli davran’ sözleriyle tehdit etti” şeklinde konuştu.
SELAHATTİN’DEN
MESNETSİZ İDDİALAR
 “Selahattin” kod adlı Âdem Yolcu’nun 2012 yılının Ağustos ve Eylül aylarında kendisini ankesörlü telefonla arayarak dönemin İl Jandarma Komutanı Albay ve İl Komutan Yardımcısı Yarbay hakkında mesnetsiz iddialarda bulunduğunu söyleyen Öğüt, “Dönemin İl Komutanının eşinin şahsi aracının olduğunu, komutanın yasak ilişkisi bulunduğunu ‘Selahattin’ kod adlı kişi bana söyledi. Karalamaların ardından bana flas bellik verdi. Bu flas bellek ile komutanın ve komutan yardımcısının bilgisayarlarında ki bilgileri kopyalamam istenildi. Ayrıca bu flash bellekler adliye v.d kurumların bilgisayarlarında kullanılmak üzere, örgütten olan internet kafeler ve bilgisayar tamircilerine verildi. Bu flash belleklerle ayrıca işadamlarının da mahrem, gizli bilgilerine ulaşılıyordu. Öyle bir kopyalama sistemiydi ki kopyalama sırasında olası bir hatayı bile göstermiyordu” dedi.
“BANA YAPTIKLARI BAŞINA
GELSİN İSTEMEDİM”
Bilgi İşlem Astsubayı olarak dönemin İl Jandarma Komutanına brifing verdiğini söyleyen Öğüt, “Komutanın çocuğunun oyun bilgisayarı arızalandığından tamir için aldım. Bana yaptıklarının komutanın başına gelmesini istemiyordum. Bilgisayardan komutanın oğlunun resimleri ve birkaç düğün fotoğrafı çıktı. Komutan Yardımcısının oğlunun oyun bilgisayarın da aynı şekilde tamir amaçlı aldım. Sonra malum flash belleği Ahmet Âşık veya Abdülaziz Biçer’e teslim ettim” diye konuştu.
“BAŞKA KİŞİ TANIMADIM”
Hüseyin Öğüt, Şube de ki amirinin örgütle iltisaklı olduğunu bilmediğini söyledi. Afyonkarahisar’da yaklaşık 4 yıl görev yaptığını belirten Öğüt, ‘Hikmet’ kod adlı Ahmet Âşık,  ‘Aziz’ kod adlı Abdülaziz Biçer, ‘Selahattin’ kod adlı Âdem Yolcu dışında örgütten başka kişileri tanımadığını çok büyük hata ettiğini sözlerine ekledi. Öğüt’ün duruşmasında etkin pişmanlıktan yararlanan, tutuksuz tanık Mehmet Ali Çelik dinlendi. Çelik, TEM Şube’de ifade vererek etkin pişmanlıkta bulunduğunu, eve ‘abiler’ olarak tanımladıkları Adem Yolcu, Önder Akçin ve bir doktorun geldiğini kaydetti. Önder Akçin’in geçici olduğunu belirten tanık Çelik, Akçin’in sanık Hüseyin Öğüt’ün yoldan çıktığını söylediğini aktardı. 149 gündür tutuklu olduğunu belirten sanık Öğüt karar öncesi sorulan son sözünde itirafçı olarak en fazla cezaevinde yatan kişi olduğunu kaydetti.

“Beni de ‘kafalamaya’ çalışmışlar”

Adli kontrol şartıyla tahliye edilen ve tutuksuz yargılanacak olan sanık Bahri Kötekli, örgütle bağı bulunmadığını ancak örgütün “kafalamaya” çalıştığını söyledi

2015 yılında emniyetten emekli olduğu öğrenilen Bahri Kötekli adli kontrol şartıyla tahliye edildi. 1,5 yıldır tutuklu bulunan Kötekli, iddianamesinde okuduğu ve cezaevinde düşünme fırsatı bulduğu sürede örgütün kendisini “kafaladığı” sonucuna vardığını kaydetti. Örgütün sohbet adı verilen toplantılarına birkaç kez katıldığını belirten Kötekli’nin duruşmasında Mehmet Ceylan, Murat Özden tanık olarak dinlendi. Kötek’lin duruşması Şubat ayı içerisinde görülecek.

“Bursun taksiti mi olur?

Sanık Ümit Yusuf Aydın’ın örgütün sohbet adı verilen toplantılarına kendisini davet ettiğini ve burs parası talep ettiğini söyleyen tanığa Mahkeme Başkanı “Bursun taksiti mi olur?” diye sordu. Aile Hekimliği görevinden ihraç edilen eski Dr. Ümit Yusuf Aydın’ın duruşması Aralık ayı içerisinde görülecek

Tutukluluk hali devam eden Aydın’ın hakkında; Örgütle müzahir olan ve kapatılan Afyon Sağlıkçılar Derneği Başkanlığı yapması, Bank Asya’da talimatla katılım hesap açtırması, gizli haberleşme programı bylock kullandığı, çocuklarının örgüt okullarında eğitim alması ve örgütle iltisakına yönelik bir kısım tanık beyanları var. Hakkında ki suçlamaları kabul etmeyen Aydın, yazılı savunmasını vererek savunma hazırlığı için süre talep etti. Aydın’ın celsesinde tutuklu İzzet Büyüközer, tutuklu diş hekimi Sezai Sarıtaş, etkin pişmanlıkta bulunduğu öğrenilen tutuksuz tanık Dr. Abdülkadir Bucak, Dr. A.B tanık olarak dinlenildi. Tanıklardan İzzet Büyüközer ve Sezai Sarıtaş emniyet verdikleri ifadeyi kabul etmezken, Dr. Bucak ve Dr. A.B sanığı tanıdıklarını söyledi. Dr. Bucak, sanığın örgüt bağı olup olmadığı hakkında bilgi sahibi olmadığını, Dr. A.B ise sanığın kendisini sohbet adı altında ki toplantıya 2012-2013 yılları arasında çağırdığını kaydetti. Bu toplantılara ara sıra katıldığını belirten Dr. A.B, “Sohbet toplantılarında Fethullah Gülen’in kitapları okutulurdu. Herkül org sitesinden vaazlar dinletilirdi.  Sohbet hocaları Din ve Coğrafya öğretmenlerinden olurdu. Sanık benden 2-3 bin TL arasında toplu burs parası istedi. Vermedim. Taksitlendirilebileceğini de söyledi” dedi. Mahkeme Başkanı tanık A.B’ye, “Bursun taksiti mi olur? Örneğin 2 bin TL’yi kaça bölecekti?” sorusuna tanık A.B “Pişmanım” cevabını verdi.

“Eşimin örgüte sempatisi vardı”

Örgütün Bolvadin ilçe imamı olduğu iddiasıyla yargılanarak ceza verilen Ümit Elmas’ın eşi Gülay Elmas, eşinin örgüte sempatisi olduğunu söyledi. Mahkeme Başkanı Bayan Elmas’a, “Eşinize mahkeme olarak örgütün ‘ilçe imamlığı’ yapması nedeniyle ceza verdik. Eşinizin örgüte duyduğu sempatiden çok daha fazlası” dedi

Örgütün Bolvadin ilçe imamı olduğu iddiasıyla yargılanarak ceza verilen Ümit Elmas’ın eşi Gülay Elmas’ın duruşması da önceki gün görüldü.
Sanık Gülay Elmas, üzerine kayıtlı telefon hattında tespit edilen gizli haberleşme programı bylocku eşinin kullandığını ileri sürdü.  Tespit edilen email numarasının eşi Ümit Elmas’a ait olduğunu kaydeden Bayan Elmas, “Bank Asya’ya eşim ev kredisinin ara ödemesi için üzerime toplu para yatırmıştı. Bir kez para çekmeye gittim. Yurt dışına 4 kez ikisi eşimle ikisi çocuklarımla olmak üzere Umre’ye gittim. Eşim çok sert mizaçlı bir kişidir. Eğer söylediğini yapmazsam bana çok ağır tepki gösterirdi. Dediklerini yaptım. Afyon’da termal otele gideceğiz dedi ve gittik. Evliliğimiz katalog evlilik değil. Biz Dinarlıyız. 22 yıl önce görücü usulü ile evlenmiştik. Eşimin örgüt olarak adlandırılan bu yapıya birazcık sempatisi vardı” diye konuştu. Mahkeme Başkanı Bayan Elmas’a, “Eşinize mahkeme olarak örgütün ‘ilçe imamlığını’ yapması nedeniyle ceza verdik. Eşinizin örgüte duyduğu sempatiden çok daha fazlası” dedi. Bayan Elmas üzerine kayıtlı telefon hattında ki bylock tespitinde bylock surverlerine yaklaşık 13 ay boyunca bağlantı tespiti var. Gülay Elmas’ın gelecek duruşmasında eşi Ümit Elmas tanık olarak dinlenecek.

“Bylock
 istisnasız örgüt
çalışanlarına yüklendi”

Bylock kullanımını
whatsapp gibi sıradan bir mesaj programı olarak bildiğini belirten sanık Musa Akça’ya Mahkeme Başkanı, “Etkin
 pişmanlıkta bulunanların beyanlarında örgüt kurumlarında çalışanlara istisnasız kriptolu bylock programı yüklendiği belirtiliyor” dedi

Körfez Dershanesinde öğretmenlik yaptığı öğrenilen Musa Akça, hakkında ki suçlamaları reddetti. Bank Asya’ya talimatla para yatırmadığını belirten Akça, bylock programını sıradan bir mesajlaşma programı sandığını ileri sürdü. Örgütün sohbet toplantılarına katılmadığını kendisine karşı mesafeli davranıldığını dile getiren Akça, bylocku 2014 yılının Kasım ayında internetten indirdiğini söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı, “Bylock sözünü ettiğiniz tarihlerde bilinen bir program değildi” dedi. Akça’nın duruşması ileri bir tarihte görülecek. Öte yandan; Sanıklar Hakan Yavuz, Alpaslan Avcı, Selçuk Erdoğan Fuat Kara, Muhammet Bekir Aymaz ve Recep Okşar’ın karar öncesi son savunmalarını yapacakları duruşmaları Aralık ayı içerisinde görülecek.

“Sır ve gizlilik esastı”

Örgütün jandarma yapılanmasında bulunan ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan Yunus Emre Arslan’da aynı yapılanmada yer alan Hüseyin Öğüt’le eş değer ve detaylı bilgiler verdi

CEZAEVİ BASKISI İFADE DEĞİŞTİRTTİ
TEM Şube de ifade verdiğinde baskı, cebir ve şiddete maruz kalmadığını, ifadesini özgürce verdiğini söyleyen Yunus Emre Arslan ilk etapta ifadesini reddetme gerekçesini; görüştüğü kişilerin asker olmasından darbe girişimi ile ilişkilendirilmekten korkma olarak açıkladı. Heyetten bir hâkim sanık Arslan’a, “Cezaevinde ispiyoncu olduğunuz yönünde baskı ile ifade değiştirdiğiniz doğru mu?” sorusunu sordu. Arslan, “doğru” cevabını verdi. Ayrıca verdiği bilgilere rağmen cezaevinde kaldığı düşüncesini de aktaran sanığın emniyet ifadesi mahkeme heyeti üyesi bir hâkim tarafından okundu.
“İSPİYONCULAR CEZALANDIRILACAK”
Sanık Arslan’ın ifadesinde: “Tüm bildiklerimi etkin pişmanlık kapsamında anlattım. Bir yıldır tutukluyum. Cezaevinde ispiyonculuk yapıp ifade verenlerin en ağır şekilde cezalandırılacağı konuşuluyor. Askeri kanatta yer alanların etkin pişmanlıktan faydalandırılmayacağı cezaevinde yer alan konuşmalar arasındaydı. Mahkemelere talimat verildiği sanıklara en ağır cezaların verileceği de konuşuluyordu. Gazetelerin etkin pişmanlıktan yararlananların serbest bırakıldığı ve ceza indirimi aldığı şeklinde ki haberlerin de yalan haber olduğu konuşulanlar arasındaydı. Bu nedenlerle önce ilk mahkemem de ifademi kabul etmedim. Cezaevinde etkin pişmanlıkta bulunulma değerlendirmelerinde ‘kaybedenler’ ve ‘sabredenler’ tanımlamaları yapılıyor”
“SIR ESAS EŞİNE DAHİ SÖYLEME DENİLDİ”
2014 yılında Ölçü Muhasebe’ye örgütün Eğitim Danışmanı sıfatlı mensuplarından ‘Fatih’ ismiyle tanıdığı şahıs tarafından çağrıldığını belirten Yunus Emre Arslan, örgütün jandarma yapılanmasından sorumlu ‘Hikmet’ kod adlı Ahmet Âşık ve ‘Selahattin’ kod adlı Âdem Yolcu ile daha sonra tanıştıklarını belirten Arslan, “Önder Akcin’in Uydukent’te ki evinde tanışma gerçekleşti. Bu evde baş başa on dakika görüştük. Sır ve gizlilik esastı. Bu görüşmeyi eşine dahi söyleme denildi. Selahattin veya Hikmet bana akıllı telefon almamı söyledi. Bylock programını bluototle yollayıp yüklediler. Bu şahıslardan birinde kriptolu telefon görmedim. Daha sonra beni bir defa daha ankesörlü telefondan aradılar. Erman Bağcıoğlu’nun da bu grupta olduğunu daha sonra öğrendim. Benim sorumluluğuma verilen askerlere ben hiç kod adı vermedim. Ben manevi destek vermeye çalışıyordum. Sanırım kod adları ile hazır geliyorlardı. Ümit Gönüllü Eğitimciler Derneğinin Başkanı Veli Kuru idi” dedi.
“MEĞER BİZİM ASKERİMİZ DEĞİLLERMİŞ”
Mahkeme Başkanı sanık Yunus Emre Arslan’a en katı disiplinin askeriye de olacağını vurgulayarak, “Bildiğimiz en katı disiplin askeriyede olur. Ama bakıyoruz ki bizim askerlerimiz kod adları kullanmış. Meğer bizim askerimiz değillermiş. Evlere gitmişler. Manevi destek arayan camiye gider. Siz manevi doygunluk veren yegane unsur pozisyonundaymışsınız.  Hiç mi talimat vermediniz? Matematik okumuşsunuz. Pi sayısını anlatsanız anlarım. Bir şeyler yerine oturmuyor” ifadelerini kullandı. Sanık Arslan karar öncesi sorulan son sözünde örgüt yapısına girdiği için çok pişman olduğunu 16 aydır tutuklu bulunduğunu belirterek tahliyesini talep etti. 2 yıl 6 ay ceza verilen Arslan, cezası kesinleşinceye kadar adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.  

Bakmadan Geçme