'Örgüt emrindeki kurşun askerler' – Kocatepe Gazetesi

Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün Fetullahçı Terör Örgütü, Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma veya Terör Örgütüne Yardım etme suç isnadıyla haklarında kamu davası açılan 18 ayrı celsede, 4’ü yakalamalı, toplam 30 sanığın davaları görüldü.
30 SANIKTAN
4’Ü YAKALAMALI
Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün firari sanıklar Ahmet Uysal, Mehmet Kaya, Behiye Özkan, Ülkü Akkaya’nın yakalama çalışmasının beklenmesine karar verildi. Diğer sanıklar; Neşe Ayhan, Emine Özsu, Melike Taşdönderen, Safure Uysal, Rukiye İplikçioğlu, Zuhal Özçelik, Keziban Durdu, Pınar Tuncer, Ali U., F.N.U, Aytekin Şap, Ahmet Gündoğar, Yakup Kahraman, Samed Karcı, Barış Şenkul, Basri Şimşek, Abdülkadir Okcu, Doğan Yeşil, İbrahim Varlı, Ahmet Arslan, İbrahim Çetiner, Halil İbrahim Yalaz, Fatih Özdemiray, İsmet Gökhan Gülmez’in duruşmaları tutuksuz gerçekleştirildi.
FİRARİ SANIKLAR ARANIYOR
Silahlı Terör Örgütü Kurma veya Yönetme, Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, dolandırıcılık suç isnatlarıyla haklarında kamu davası açılan firari sanıklar; Ahmet Uysal, Mehmet Kaya, Behiye Özkan, Ülkü Akkaya’nın yakalama çalışması sürüyor. Yakalaması devam eden sanıklarla birlikte Neşe Ayhan, Emine Özsu, Melike Taşdönderen, Safure Uysal, Rukiye İplikçioğlu, Zuhal Özçelik, Keziban Durdu, Pınar Tuncer de yer alıyor. Bu dosyada bir önceki celse üç sanık hakkında tefrik (ayırma) kararı çıkarken dünkü duruşmada da eksik hususların giderilmesi ara kararı verildi. Duruşma Aralık ayında görülecek.
“SONUÇ OLARAK PİŞMANIM”
Kamu görevinden ihraç edildiği öğrenilen Ali U. ile kızı F.N.U’un duruşması Aralık ayında görülecek. Görevinden ihraç edilmeden önce Türk Eğitim-Sen, daha sonra bir iş arkadaşının teşvikiyle örgütle müzahir Aktif Eğitim Sen’e üye olduğunu açıklayan Ali U. 2014 yılında istifa ederek Eğitim Bir Sen’e üye olduğunu kaydetti. Bank Asya’yı 2007-2014 döneminde parasını değerlendirmek için kullandığını belirten U., çocuklarının okulunca taksitleri yatırması için de bu bankaya yönlendirildiğini, talimatla para yatırmadığını ifade etti. Zaman Gazetesine okulun yönlendirmesiyle abone olduğunu belirten U., “Sonuç olarak pişmanlık duyuyorum. Yapının terör örgütü olduğunu bilmiyordum. Beraatımı mahkemenin aksi kanaatte olması halinde lehime hükümlerin uygulanmasını talep ediyorum” dedi.
SANIK BEYAN VE TEŞHİSLERİ DOĞRULADI
Sanık F.N.U’a Mahkeme Başkanı soruşturma aşamasında verdiği beyanları ve yaptığı teşhislerin etkin pişmanlık kapsamında değerlendirilebileceğini belirtti. Beyan ve teşhislerini duruşmada da kabul eden F.N.U, “Bank Asya da hesabın talimattan önce açıldığını düşünüyorum. Ailemin verdiği harçlıkları bu hesapta biriktirmiştim. Daha sonra bu hesabı bir devlet bankasına aktardım. Hiçbir şekilde de örgüt elebaşının banka talimatından haberim yoktu” dedi. Cumhuriyet Savcısı Ali-F.N.U hakkında Silahlı Terör Örgütü Üyesi olmamakla birlikte örgüte yardım etme suçundan cezalandırılması yönünde görüş bildirdi.
DURUŞMALAR ARALIK AYINA ERTELENDİ
Emekli memur Aytekin Şap, terör örgütüne üyelik ve örgüt hiyerarşisinde değil örgütün finansal kuruluşu Bank Asya’ya talimatla para yatırarak örgüte yardım suçundan yargılanıyor. Şap, emekli maaşından artırdığı parayı bankaya yatırdığını, bankanın batacağını ve yaşananların gerçekleşeceğini hiç düşünmediğini söyledi. Duruşma Aralık ayı başında görülecek. Avukatının mazereti kabul edilen sanık Ahmet Arslan’a ve avukatına esasa dair savunma hazırlığı için süre verildi. Öğretmenlikten ihraç sanık Samed Karc��’nın, infaz koruma memurluğundan ihraç Abdülkadir Okcu’nun, Barış Şenkul’un, Merkez İmam Hatip eski Müdürü Ahmet Gündoğar’ın, görevden ihraç Tarih Öğretmeni Basri Şimşek’in, ihraç memur Doğan Yeşil’in, ihraç öğretmen İbrahim Varlı’nın, ihraç öğretmen İbrahim Çetiner’in, İkmal ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral İsmet Gökhan Gülmez’in duruşmaları Aralık’ta görülecek.
KAHRAMAN’A 2 YIL 6 AY CEZA
Mobilyacılıkla uğraşan sanık Yakup Kahraman’a mahkeme 2 yıl 6 ay hapis cezasına hükmetti. Yakup Kahraman, karar duruşmasındaki son savunmasında soruşturma aşamasında verdiği beyanı doğruladı. Kendisinin üzerinde “Tarık” kod adlı T.Ç’nin yer aldığı örgüt yapılanmasında son olarak “doktor” diye tabir edilen görevle liseye, üniversiteye hazırlanan öğrencileri askeri okullar, polis okulları, yargı, istihbarat gibi kritik noktalara yerleştirildiğini anlattı. Üzerinde ki örgüt abisinin “Tarık” kod adlı T.Ç olduğunu bu şahsın örgüt hiyerarşisinde “Baş Doktor” olarak görev yaptığını aktaran Kahraman,  “Tarık kod adlı T.Ç ‘Baş Doktor’ ben ‘Doktor’, Ebubekir, S.Ç, C.Ç ise ‘Doktor Yardımcıları’ idi. T.Ç örgütün derneklerinde çalışırdı” dedi.
“HİÇ Mİ SORGULAMADINIZ?”
Mahkeme Başkanı sanık Kahraman’a, “Doktor olarak tanımlanan bu görevle devletin kılcal damarlarına nüfuz edilmiş. Sizler kendinizi nasıl tanıtıyordunuz?” sorusunu sordu. Kendilerini “sohbetçi” olarak tanıttıklarını, örgütün dini sohbet adı vererek meşrulaştırmaya çalıştığı toplantılarda Kur’an, risale okuyup örgüt elebaşının kitaplarının okutulup, cd izlendiğini söyleyen Kahraman’a Mahkeme Başkanı, “Örgüt elebaşını izlerken ağlaşır mıydınız?” diye sordu. Sanık, “Üniversite çağında olanların yaşı ileri olduğundan ağlayan olmazdı, örgüt elebaşı eski vaazlarında ağlardı” cevabını verdi. Mahkeme Başkanı, “Karıncayı bile incitmeyen altın nesil terörist” vurgusu ile örgütün devlete verilen zarara dikkat çekti. Emirdağ ilçesinde “Ersin” il merkezinde “Naci” kod adlarını kullandığını belirten Kahraman’a Mahkeme Başkanı, “Kendi adınız dururken neden iki ayrı kod adı kullandırdıklarını hiç mi sorgulamadınız? Sürekli tedbir, sürekli takiyye. Tam bir münafık nesil yetişti. İyi bir eş, iyi bir anne ve baba. Ama emir gelince tam bir kurşun asker” dedi. Ersin kod adını S.A.A’nın, Naci kod adını F.D’nin verdiğini söyleyen Yakup Kahraman, adliye önündeki protesto eylemine gitmek zorunda kaldığını belirtti. Kahraman karar öncesi sorulan son sözünde, “Pişmanım diyeceğim yok” dedi.
SINAV SORULARI “KİTAP PARASI
 VERMEYİN” ADI ALTINDA DAĞITILMIŞ!
Örgütte “doktor” sıfatıyla faaliyet gösteren ve mahkemece hakkında hüküm verilen Yakup Kahraman’ı tanıdığı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen bir soruşturmada kamu kurum ve kuruluşlarını zarara sokma iddiası olan Halil İbrahim Yalaz, Emirdağ ilçesinde dershane öğretmenlerinin kendisine sürekli “Sen asker olmalısın” telkininde bulunduklarını ancak ailesinin bu duruma şiddetle karşı çıktığını anlattı. Yalaz savunmasında şu ifadelere yer verdi: “Dershaneye giderken derslerinize ‘yardımcı olalım’ diyerek bizleri evlere götürürlerdi. Orada 2 tomar A4 ebadında yaklaşık 4 bin soru verildi. Bu sorular ‘Eve kadar geldiniz kitap parası vermeyin’ denilerek dağıtılır sınavda bu soruların çıkacağı söylenirdi. Babam karşı çıktı bu sorulara çalışmadım. Kendi çabamla girdiğim Anadolu Öğretmen Lisesini 500 tam puan üzerinde 464 puanla kazandım. Kendimi deneme amacıyla girdiğim askeri lise sınavından 77 puan aldım. Bu soruları kullanmadım. Ama soruları alan arkadaşlar askeri lise ve diğer sınavlarda bu soruların çıktığını söyledi. Mesela SBS sınavı 2009 yılı Haziran ayında ise sorular 2008 yılı Eylül ayında verilirdi. Ben yapı hala ‘cemaat’ olarak bilinirken 17-25 Aralık 2013 öncesi bağımı kopardım. Eve gitmediğim sadece dershane ile yetindiğim için beni dışladılar. Sekiz ay psikolojik tedavi gördüm. Bizleri ailelerimize karşı ‘Ders çalışmaya götürüyoruz’ dedikleri evlerde dini içerikli sohbetler yaparlardı.” Sanık hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmanın sonucu beklenecek.
JANDARMA YAPILANMASINDA
İNKAR SÜRÜYOR
Astsubaylıktan ihraç sanık Fatih Özdemiray’ın ’Feytullah” olan adının 1997 yılında önce Fetullah olarak düzeltildiği daha sonra mahkeme kararıyla 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Fatih olarak değiştirdiği öğrenildi. Sanık aile içerisinde de kendisine “Fatih” denildiğini, darbe girişiminden sonra askeri personel olarak vatandaşla kurduğu ilişkileri göz önüne alarak isim değişikliği yaptığını açıkladı. PMYO Spor Salonunda göz altına alındığını bu süreçte nezarethanelerin boş olduğunu ileri süren sanık Özdemiray, gündüz psikolojik gece fiziksel baskı ve cebir gördüğünü öne sürerek soruşturma beyanlarını reddetti. Hakkındaki tüm suçlamaları reddeden Özdemiray, “Darp ve cebir olmadığına dair düzenlenen raporlar gerçek dışıdır. Niye beni seçtiler fikrim yok. Terör örgütü üyesi değilim, sohbet toplantılarına katılmadım” dedi. Cumhuriyet Savcısı sanığa, “TSK’da yaklaşık kaç astsubay vardır? Bunların içerisinde neden size kumpas kurulsun?” sorusunu sordu. Soruya soru ile karşılık vermemesi için uyarılan Özdemiray iddia makamının sorusunu, “Onlardan olmadığım için” şeklinde cevaplandırdı. Hakkında Jandarmanın örgüt hiyerarşisinde İl İmamı olduğu ve “Hikmet” kod adını kullandığı iddiası bulunan tutuklu tanık Ahmet Aşık, sanığı cezaevinde tanıdığını kaydetti. Duruşmaya SEGBİS bağlantısı ile katılan tutuklu “Nail” kod adını kullandığı belirtilen Mikail Batakçı da sanığı tanımadığını belirterek soruşturma beyanını reddetti. Tanık E.Ö sanığı Fetullah olarak tanıdığını söyleyerek soruşturma ifadesini kabul etti. Cumhuriyet Savcısı mütealasında, sanığın örgütün jandarma mahrem yapılanmasında yer alıp, sohbet toplantılarına katıldığı tanık E.Ö’nün beyanları dikkate alınarak Silahlı Terör Örgütü Üyeliği suçundan cezalandırılıp hükümle birlikte tutuklanması yönünde görüş bildirdi.  >> Burcu AYDIN’ın Haberi