Onur Ödülü, Birgül Su Ariç’e verildi

Tören öncesi konuşma yapan AKÜ Devlet Konservatuvarı Mezunlar Derneği Başkanı Okutman Yunus Emre Uğur, AKÜ Devlet Konservatuvarı mezunlarının ülke ve dünya müziğine, kültürüne, eğitim, icra ve besteleme boyutlarında hizmet ettiklerini söyledi. Mezunların, alanında uzman ulusal ve uluslararası eğitimcilerle ve sanatçılarla çalışabilme imkanı elde ettiklerini ifade eden Uğur, “Türkiye’nin fiziki imkanları en uygun okullarından bir tanesiyiz. Bilimsel ve sanatsal etkinlik sayımız ülkemizdeki konservatuvarlarla karşılaştırıldığında nicelik ve nitelik olarak en üst seviyededir. Bilimsel yayın yönünde ürettiğimiz örnekler altında son 2 yılda üretilen CD sayısı toplamda 12’dir” dedi.
Uğur, “Son yıllarda okulumuz Yoksul Derviş, Şahin Türkeşsiz, Ömer Yarşi, Raif Somer, Süleyman Uysal gibi yerel değerlerimize sahip çıktı. Halk bilimi ve kültürüne yönelik derlemeler yapıldı. Son olarak Tanburi Cemil Bey gibi bir dehanın projesi hayata geçirildi” diye konuştu. AKÜ Devlet Konservatuvarının çalışan, üreten, ülke müzik kültürü ve profesyonel müzik eğitimine yön veren bir kurum olduğunu belirten Uğur, “2012 yılında kurduğumuz mezunlar derneğimizin öncelikli amacı, ulusal ve uluslararası sanatçılarla ve diğer mesleki müzik eğitimi veren kurumlarla kamu ve özeldeki tüm paydaşlarımızla sanatçı dostlarımızla ve en önemlisi konservatuvarımız öğrencileri ile birlikte müzik ve sanat yolunda birlikte yol almak” ifadelerini kullandı.
“SES” DERSİ VERDİ
İzmir Devlet Opera ve Balesi Solist Sanatçısı Birgül Su Ariç, “İnsan Sesinin Diğer Enstrümanlardan Farkı ve Çeşitliliği” konulu konuşmasında insan sesinin, insanlık tarihinin başlangıcından günümüze en doğal, en basit aynı zamanda en mükemmel ve en etkileyici bir enstrüman olduğunu söyledi. Ariç, “İnsan sesini incelerken ele alınması gereken çok boyut var. İnsan sesi taşıması en kolay enstrüman. Siz neredeyseniz sesiniz de orada. Kendinizle birlikte alıp götürebildiğiniz, bir kılıfa, özel arabaya ihtiyaç duymayan dünyanın kolay yanınızda taşıyabileceğiniz enstrümanı” diye konuştu. Sesin ağlayan ve insanları ağlatabilen bir enstrüman olduğunu diye getiren Ariç, şöyle devam etti:
“Söylediğiniz şarkılarda muhakkak birtakım duyguları insanlara vermeye çalışıyorsunuz. İşte bizi diğer enstrümanlardan ayıran budur. Ses, ağlayabilir, insanları ağlatabilir. Ses notalarla gülebilir ama hiçbir enstrüman notalarla gülemez. Gülümsetir, bir kahkahayı andıran melodiler çalabilir. Ses ağlayabilir, ses gülebilir. Diğer enstrümanlardan en büyük farkı budur. Tüm duyguları yaşar ve yaşatır. Gerçekten bir ruha sahiptir.”