ONE MAN SHOW *

2019 yılında önceki Merkez Bankası başkanı Murat Çetinkaya AKP’li Cumhurbaşkanı tarafından “söz dinlemediği” gerekçesiyle görevden alınmış, yerine atanan Murat Uysal’ın hemen badem bıyık bırakması, söz dinleyeceği şeklinde yorumlanmıştı. Artan enflasyona rağmen 9 toplantıda 9 kez faiz indirimi kararı alan Uysal, 2019 yılında 1200, 2020 yılında 375 baz puan faiz indirerek, dünyada en çok faiz indiren Başkan ünvanını aldı. Görev geldiğinde 5.72 olan dolar, görevden alındığında 8,51 seviyesine ulaştı. Ama olsun, “Reis”in sözünü diledi ya. Şimdi, O atanan başkan da, görevden alındı. Yerine Naci Ağbal atandı. Kendisi AKP’nin eski bir bakanı. Merkez Bankası’nın bağımsızlığı ve başkanlarının en az 10 yıl Merkez Bankasında çalışmış olma kuralları hiçe sayılarak “Tek adam” tarafından AKP’li bir başkan atandı. Bu atanan başkan, daha çok söz dinleyeceği kesin gibi. Bana sorarsanız “yeni tas, eski hamam”. Aslında temel sıkıntımız, söz dinleyen başkanların atanması. Tüm dünyada merkez bankaları bağımsız hareket ederken, tek adamın sözünü dinleyen başkanlar nedeniyle işler bu raddeye geldi. Nerden mi biliyorum? Bakın söz dinleyen Damat Hazine Bakanı istifa etti, koltuk 2 gün boş kaldı Türk Lirası tüm yabancı paralar karşısında değer kazandı. Dolar 8 liranın, Euro 10 liranın altına indi. Türk lirası Afgan Afgani’sinden, Bahreyn Dinarı’na, Etiyopya Birri’sinden, Papua Yeni Gine Kinası’na kadar değer kazandı. Bu olayla anlaşıldı ki, liyakatın olmadığı yerde dolar yükseliyor.
ÜLKEMİZ REZİL OLDU
Damat bakan 8 Kasım akşamı instagram hesabından istifa ettiğini duyurdu. Euro’nun 10, Dolar’ın 8.5 lira olduğu bir dönemde ekonominin başındaki adam, hem de Partili Cumhurbaşkanının damadı instagram üzerinden istifasını açıklıyor ancak tam 25 saat boyunca bu istifa gerçek mi, değil mi öğrenemedik. Yandaş medyada ve devlet kurumlarında çıt yok. Ana akım medya ve Anadolu Ajansının Cumhurbaşkanı tarafından haber yapmamaları konusunda uyarıldığını sonradan öğrendik. Basın, ülkenin 2 gün bakansız kaldığı haberini bile, 3 gün sonra yapabildi. Bir de, düpedüz kapıyı çarpıp giden Damat bakan’ın görevden affını istediği belirtildi. İstifa en doğal bir hakken, ülkemizde Cumhurbaşkanının izni olmadan istifa dahi edemiyorsunuz. Bakanımızın istifa şekli, yazdığı istifa mektubu, bu süreçte basına uygulanan sansür ile ülkemiz dünyaya rezil oldu. Bu durum herhalde sadece “Kabile Devletlerinde” görülür. Ülkenin geldiği noktaya bakın. Benden söylemesi; “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” adı altında ortaya çıkartılan “Tek Adam” diktası demokratik sistemimizi batırdı, AKP’yi de, hatta Tayyip Erdoğan’ı da batırmak üzere. Ülkemizi batırmasına ise az kaldı.
CİMER- SANSÜR
Geçtiğimiz günlerde CHP Afyonkarahisar Milletvekili sayın Burcu Köksal mecliste yaptığı konuşmada, Zafer Müzesi olarak bilinen tarihi binanın İletişim Başkanlığı bünyesinde yer alan CİMER’e devredileceği iddiasını gündeme getirerek, Başkomutanlık Meydan Muharebesinin planlarının yapıldığı bu tarihi binanın müze özelliğini kaybedeceğini ifade eder. Milletvekilinin bu konuşması Afyon medyasında kısmen de olsa yer bulur bulmasına da asıl olay bundan sonra başlar. Afyon Postası internet sitesinden Nail Azbay’ın yazısından öğrendiğimize göre; Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Afyon Bölge Müdürü sayın Şerife Münire Burcu, yerel gazeteleri ve internet haber sitelerini tek tek arayarak bu haberi yayınlamamalarını, ya da arka sayfalarda küçük puntolarla haber yapmalarını, haberi yayınlayan sitelerin de başlıklarını değiştirmelerini ister. Vah vah vah. Yaşananlara bakar mısınız! Cumhurbaşkanı Anadolu Ajansı ve ulusal Medyayı arayıp, damat bakanın istifa haberini yayınlatmaz. Afyonkarahisar CİB Bölge müdürü hanımefendi, kendisini de ilgilendiren haberlere müdahale eder. Artık bu ülkede insanların haber alma özgürlüğü de kalmadı.
Bu haberi kimler mi yayınlayabildi? Onu da bi zahmet siz araştırın.
Son Söz; “Her millet layık olduğu şekilde yönetilir ve her millet icraatına tahammül ettiği yönetimin mesuliyetine ortaktır” Winston Churchill
*One Man Show: Tek kişilik gösteri