Ömrünü Mehter'e adayan adam: Son Osmanlı

15 Temmuz  Darbe Girişimi’nden sonra Cumhuriyet Meydanı’nda tutulan Demokrasi Nöbetleri’nde, Afyonkarahisarlı bir sanatçı, sahneye çıkarak marş ve kasideler söylüyor. Aslen Afyonkarahisarlı olan, fakat yıllarını Gebze-İstanbul-Tokat’ta çalışmalar yaparak geçiren Zafer İşlek, Türkiye’de “mehter” deyince akla gelen ilk isimlerden. İşlek, İstanbul’da Mehterhane-i Akıncılar’ın da sahibi.
Birçok film ve dizide rol alan, Türkiye’nin birçok yerinde mehter takımı kuran Zafer İşlek’in son projesi ise Uluslararası Mehter Takımı. Tanıdıklarının “Son Osmanlı” lakabını uygun gördükleri Zafer İşlek, Uluslararası Mehter Takımı ile Osmanlı kültürünün daha da yaygınlaşmasını hayal ediyor. İşlek, hayalini gerçekleştirme yönünde de adımlar atıyor.
GAZETENİZ KOCATEPE: Zafer İşlek kimdir?
Zafer İşlek, 1974 doğumlu. Küçük yaşlardan itibaren maneviyatla büyümüştür. Rahmetli babam ‘Sen ölüp de yeniden mi doğuyorsun. Nereden biliyorsun bunları’ derdi. Babama fetva verirdim. Çok isterdim hafız olmayı.
10 MARŞLA MEHTER OLMAZ
Bilerek mi içinize doğarak mı söylüyordunuz?
Rüyalarımda Abdülkadir Geylani, Said-i Nursi, Veysel Karani Hazretleri’ni görüyordum. Biraz akılbali olunca araştırdım. Neden böyle diye? Benim de başımda bir anacağım var. 3’ü de anası ile ermiş insanlar. Yaşadığımız çok olay var. Benim gibi bu işi yapan insanlar hem kalitesiz, hem pahalı iş yapıyorlar. Benim belgem olmasına rağmen ben kimseyi kandıramıyorum. Afyonkarahisar’a bir mehter takımı getirmek 25 bin lira. Ben anlaşma yaptığımda ekibimi 5 bin liraya getiriyorum, getirmek isteyenler de ekmeğimi aşımı karşılıyor. Nerede mehter kurduysam oraya yakın, oradan getiriyorum. Bir de ‘Size mehter takımı kurayım’ diyorum. On konser verseler 250 bin masrafları olacak, ben 50 bin liraya mehter takımı kuruyorum. Afyonkarahisar’da ikinci mehter takımı kuruluyor, ben buna da yardımcı olmak istiyorum. Benim belgem olmadan önce ben müfettişlik yapıyordum, söylüyordum. Diyorum ki eğitim almanız lazım. Böyle mehter olmaz. Bu elbiseyi giydiğinde abdest almak zorundasın. Kaç tane marş biliyorsun diye sorduğumda, 10 tane marş biliyor. 10 tane marşla mehter mi olur?
FAHRETTİN ASLAN’IN
ELİNDEN KAÇTIM
Nasıl mehter eğiticisi oldunuz?
Allah bana öyle bir şey bahşetmiş ki hiçbir zaman ustam olmadı. Ustam olanlar da beni kandırmış. Önce görüyorum, sonra o malzemeyi tedarik ediyorum. Ben Osmanlı yaşamını seviyorum. Bir gün sokakta para buldum. Babam beni ‘Bir lira getirirsin, 10 lira gider. Bu parayı eve sokma’ diye dövdü. O günden sonra, Allah razı olsun bize haram yedirmedi. Öğrencilerime yalan söylemeyin diyorum. Yalanlar, münafıklık alametidir. Tarihimi çok araştırdım. Afyonkarahisar’ın tarihi 18 bin 500 yıla dayanıyor. Ortaokuldan sonra Endüstri Meslek’i kazandık. Elektrik Bölümü’nü kazandık, bizi Metal bölümüne yazdırdılar. Kazandığın bölüme gitmek için rüşvet istiyorlardı. Biz de o parayı vermedik. Okuldan sonra gemilerde çalıştım. Bu sırada da Kur’an-ı Kerim’i en güzel şekilde okumaya çalışıyorum. Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği eserleri okuyordum. Gazinocular Kralı Fahrettin Aslan, beni Gebze’den kaçırdı. O zamanlar plakçılar, sanatçıları ellerinde tutmak için bazı şeyler yapıyorlardı. Ben bunu görünce oradan kaçtım. Sonrasında yarışmalara girdim, yaraşmalar kazandım. Halk Müziği sanatçılığı birinciliği kazandım. Devlet Sanatçılığı’nı kazandım. Bana ‘belgeni almadan gitme’ dediler. O sırada anneannem vefat etmişti, gitmek zorunda kaldım. Hakkımı kaybettim.
ESKİLER GELDİ, ÖĞRETTİ
Mehter Takımı için çok dil döktünüz…
1996’da, askerden geldikten sonra, belediyelerin bir kısma Refah Partisi’ndeydi. Bir belediye başkanı, kendi belediyesi içinde mehter takımı kurdu. Ben de sivilim. Ağladım, yalvardım, ‘Beni mehtere alın’ dedim. Bir iki hocamız, beni çağırdı, ‘Şu notaları al, çalarsan seni alacağız’ dediler. Çaldım. Birbirilerine baktılar. Çırpınırdı Karadeniz’in ritmi çok zordur. Bunu da çalmamı istediler. Çaldım, ‘6’ncı davuldasın’ dediler. 6’ncı davula geçtim, mola verdiler. Onlar moladayken ben de marş okuyordum. Bir hocamız bana kulak vermiş. Değiştir dedi, böyle böyle 8 marş söyledim. 9’uncu marşta ‘Biz daha Ceddin Deden’i yeni öğreniyoruz. Sen bunları nereden biliyorsun’ dedi. Ben de ‘Eskiler geldi, öğretti’ dedim.
DELİ DİYEN DE VAR SANATÇI DİYEN DE
Gerçekten öyle mi oldu?
Evet. Büyük alimler ‘Rüyalarını anlatma bir daha göremezsin’ dediler. Manevi bir alemde yaşadım. Mezarları ziyaret etmesini severim. Peygamber Efendimiz (SAV) yolundan gitmek, insanın gönlünü rahatlatıyor. Hacc’a gittikten sonra, Efendimiz’i gördüm, halifelerimizi gördüm. Kimisi deli der, kimisi başka bir şey. Şimdi sanatçı olduk ya, parmaklarımızdaki yüzük de yakışıyor.
GEBZE’DE BAŞLADI, YOLU AÇILDI
İlk olarak nerede mehter icra etmeye başladınız?
Gebze Belediyesi’nde başladım. 1 günde 6’ncı davuldan 13’üncü çevgana yükseldim. Mehterde çevgan olmazsa, zurna olmazsa ona mehter denilmez. Bando takımı denilir. 12 günden sonra da o mehterin başı oldum. Ondan sonra ben gönüllü olarak eğitim verdim. 2008’den sonra da belgeli olarak eğitim verdim.
Mehter Takımları da kurdunuz…
Gebze, Kartal, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Eyüp Sultan Mehterhanesi kurdum. 2010 yılında kendi mehter takımını kurdum. Akıncılar ve Tokatçıları kimse anlatmıyor. Mohaç Savaşı’nı Akıncılar ile birlikte kazanmışız. Bu adamlar kendilerini Padişah’a adamışlar. Ben de kendimi anlatmak için Akıncılar ismini koydum ve Osmanlı Kültürü’nü anlatıyorum. 800 tane eser derledik ve onları seslendiriyoruz.
13 ÜLKEDEN
MEHTERANLAR
Bir de Uluslararası Mehter Takımınız var…
Samsun’da böyle bir girişim yaptık. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı öncülüğünde ABD, Suriye, Kosova, Pakistan,Azerbaycan, Afganistan, Pakistan, Somali, Etiyopya, Liberya, Bosna-Hersek, Makedonya ve Zambiya’dan 30 öğrenci seçtik. 1 ay çalıştıktan sonra Uluslararası Mehter Takımı’nı eser icra eder noktaya getirdik. Ben, Osmanlı’yı merak ederek, araştırarak büyüdüm. Osmanlı kültürünün bilinmesi ve yaygınlaşması için elimden gelen çabayı gösteriyorum. Allah nasip ederse, bu çalışmalarım sürecek.