Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Arısoy
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Oldu olacak… – Kocatepe Gazetesi

Murat Arısoy 9 Şubat 2013 Cumartesi 02:00:00
  “Duyduk duymadık demeyiiiiiiin! Vekillerimiiiiiz, kapı kapı dolaşaraaak oy yerine para isteyeceeeek… Gariban vekillerimizeeee yardım edeliiiiiim!”
Evet, ben artık böyle bir sesleniş bekliyorum şehirlerin mahallelerinde, sokaklarında. Gariban milletvekillerimizin aldıkları paralar yetmiyor. Emeklilik düzenlemeleri, maaş zamları derken bir türlü düzlüğe çıkamadılar. Yazık onlara!
Ben de bu garibanlık, bu fukaralık bitsin diye Milletvekilleri ile Dayanışma ve Yardımlaşma Vakfı kurulmasını önermiştim. Bu önerim hâlâ geçerli. Vekillerimiz bizim canlarımız, onlarsız yapayız. Her ne kadar ortalama bir ücretlinin maaşının 6-7 katı maaş alsalar da kıyamayız onlara.
Kader birliği yapmış sayılmayız tabii. Ama olsun. Onlar olmadan demokrasi işler mi hiç?
Zaten demokrasi demek, vekil cumhuriyeti demek hâline gelmedi mi?
Her şeyin “millet iradesi” ile ölçüldüğü, biçildiği, karalaştırıldığı “ileri demokrasi”lerde, milletin vekili, en aziz, en el üstünde tutulması gereken kesim.
Ne de olsa milli irade…
Milletin vekilleri, milletin şartlarının üzerinde yaşıyormuş; yaşayacak tabii.
Hatta yaşasın böyle demokrasi!
Seçilme yaşının 25, geçinme yaşının 30 olduğu ülkemizde, milletvekillerimize bir ayrıcalık daha tanınacakmış.
Buyurun, haberi okuyalım:
“ Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Sekreterliği, üzerinde çalıştığı yeni modeli Divan’da açıkladı. Bu modelle milletvekillerine 3 personel için yıllık bütçe verilecek. Milletvekili bugünün rakamlarıyla 150 bin TL’yi bulacak bütçeyi aldıktan sonra isterse bir kişi çalıştıracak, isterse 11, isterse de hiç kimseyi çalıştırmayacak.”
Nasıl, milletin vekiline de bu yakışır değil mi!
Aslında Milletvekilleri ile Dayanışma ve Yardımlaşma Vakfı’nın yetersiz kalacağını da düşünmeye başladım.
Oldu olacak, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni özelleştirelim.
Ya da ne bileyim, Anonim Şirketi hâline dönüştürelim.
Millet A.Ş. kurulabilir örneğin.
Meclis Başkanı, Millet A.Ş.’nin doğal Yönetim Kurulu Başkanı olur.
Madem, TBMM Genel Sekreterliği var, o makam da Türk aksanıyla Genel Müdür, Amerikan aksanıyla “CEO” olur.
Milletvekilleri, Millet A.Ş. bünyesinde kurulacak döner sermayeden pay alırlar.
Meclis’teki komisyonlar, alt komisyonlar da bir “organizasyon şeması” ile yerini bulur.
Yeni dönemde “Yasa Üretim Merkezi” olarak adlandırılacak komisyonlarda, günlük en az 5 yasa teklifi ve tasarısının görüşülmesi sağlanır.
Eğer bu da milletvekillerimizin “geçinmeleri için” yetmezse başka formüller bulabiliriz. Partilerin grup toplantıları, “sponsor” firmaların reklamlarıyla doldurulabilir örneğin.
“Millet A.Ş.’nin sunduğu Grup Toplantısı başlıyor” anonsu yapılabilir Meclis Tv’den.
Hatta Meclis Tv’nin canlı yayınladığı bölümlerde “ürün yerleştirme” tarzıyla reklamlar yayınlanabilir. Parti genel başkanları Amerika’dan bahsederken bir Amerikan firmasının, Almanya’dan bahsederken Alman firmasının logosuz reklamları görülebilir.
Meclis Tv’nin de adını değiştirmek gerek. Millet Tv yapalım. Millet Tv’de, “oturum aralarında” o bitmek tükenmek bilmeyen 15-20 dakikalık tanıtımlar yayınlanabilir.
Malum, her şey milletimiz için.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER