Okur-yazarlığın artmasıyla ülke hedeflerine ulaşacak
Halk Eğitimi Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürü Metin Aygök, 8 Eylül’ün ‘Dünya Okuma Günü’ olduğunu belirtti. Aygök, okur-yazarlık oranının artmasının ülkenin hedeflerine yürümesini sağlayacağını bildirdi Halk Eğitimi Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürü Metin Aygök, Dünya Dkuma Yazma Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. Aygök, Eylül günü “Dünya Okuma Yazma Günü” olarak kutlanmaktadır. [&hellip]
Halk Eğitimi Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürü Metin Aygök, 8 Eylül’ün ‘Dünya Okuma Günü’ olduğunu belirtti. Aygök, okur-yazarlık oranının artmasının ülkenin hedeflerine yürümesini sağlayacağını bildirdi
Halk Eğitimi Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürü Metin Aygök, Dünya Dkuma Yazma Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. Aygök, “8 Eylül günü “Dünya Okuma Yazma Günü” olarak kutlanmaktadır. Okuma Yazmanın önemine dikkat çekmek, okur yazarlık oranının belirlenen hedeflere ulaştırılması için yapılabileceklerin konuşulması, görüşülmesi açısından bugünün önemi büyüktür.Okur yazarlık genellikle yetişkinin yazılı işaretleri, yani okuma ve yazmayı en basit şekilde anladığı zaman başlamaktır. Eskiden sadece adını okuyup-yazabilme ve imzasını atabilene okur-yazar deniliyordu.Her insan, çocuk, genç ve yetişkin, kendi temel öğrenme ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanmış eğitim olanaklarından yararlanabilmelidir. Bu ihtiyaçlar hem temel öğrenme araçlarını (okuma, yazma, sözlü anlatım, rakamsal işlemler ve problem çözme gibi) hem de insanların varlıklarını sürdürmek kapasitelerini sonuna kadar geliştirmek, onurlu bir biçimde yaşamak ve çalışmak kalkınmaya her anlamda katılmak yaşam standartlarını yükseltmek bilgili kararlar vermek ve öğrenmeyi sürdürmek için gerek duydukları temel öğreniminin içeriğini kapsar” ifadelerini kullandı.
KADINLAR, OKUMA-YAZMA BİLMELİ
Kadınların okuma-yazma bilmesinin önemine dikkat çeken Aygök, “Okuma yazma bilmemenin kadınlar üzerinde pek çok toplumsal etkisi bulunuyor. Bunlar, aile planlaması ve kadın sağlığı konusundaki servisleri kullanamamak, koruyucu sağlık hizmetlerinden yararlanamamak ve buna bağlı olarak bebek ölümlerinin artmasıdır. Okuma yazma bilmeyen annelerin; çocuklarının okula kayıt oranı, okuldaki devam ve başarı oranı düşüyor, toplumsal hayata katılma yani oy verme, seçme ve seçilme hakkı, medeni haklardan faydalanma gibi konular da engelleniyor” dedi. (Kocatepe)