'Öğretmenlik Meslek Kanunu yeniden düzenlenmeli'
Eğitim-Sen Afyonkarahisar Şube Başkanı Ender Karaaslan, eğitim sendikalarının ortak sesinin duyulması çağrısında bulundu. Karaaslan, 'Eğitim Sen, kariyer basamakları sınavının iptali, Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun yeniden düzenlenmesi, yoksulluk sınırı üzerinde bir ücret artışı, güvenceli iş, kamusal ve demokratik eğitim mücadelesini sürdürmeye kararlılıkla devam edecektir' dedi   KESK'e bağlı Eğitim-Sen Şube Başkanlığı üyeleri meslek itibarları, hakları ve geleceklerini [&hellip]
Eğitim-Sen Afyonkarahisar Şube Başkanı Ender Karaaslan, eğitim sendikalarının ortak sesinin duyulması çağrısında bulundu. Karaaslan, “Eğitim Sen, kariyer
basamakları sınavının iptali, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun yeniden düzenlenmesi, yoksulluk sınırı üzerinde bir ücret artışı, güvenceli iş, kamusal ve demokratik eğitim mücadelesini sürdürmeye kararlılıkla devam edecektir” dedi
KESK’e bağlı Eğitim-Sen Şube Başkanlığı üyeleri meslek itibarları, hakları ve geleceklerini gerekçe göstererek dün iş bırakma eylemi yaptı. Sendikanın Şube Başkanı Ender Karaaslan, dün öğlen Zafer Meydanı’nda sendika üyelerinin de katıldıkları bir basın açıklaması yaptı.
“BAKANLIK TALEPLERİ GÖRMEZDEN GELİYOR”
Ender Karaaslan, öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran, öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmeyen, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran, öğretmenler arasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) düzenlemesine yönelik yoğun tepkilere rağmen, bakanlğın somut bir adım atmamadığını belirtti. Karaaslan, “Türkiye’de aynı işi yaptıkları halde farklı statü ve maaşlarla çalışmak zorunda kalan başka bir meslek grubu yoktur. Öğretmenler arasında halen var olan aday, sözleşmeli, kadrolu, ücretli ayrımına yenileri eklenirken, eğitim sisteminin rekabetçi ve eleyici yapısına öğretmenlik mesleği de eklenmek istenmektedir. Öğretmenlerin, eğitim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarına ilişkin sorunları Milli Eğitim Bakanlığı’nın gündeminde değildir. Yıllardır ekonomik, sosyal ve özlük haklarımıza ve geleceğimize yönelik taleplerimiz görmezden gelinmekte, insanca yaşam ve insan onuruna yakışır ücret taleplerimiz yok sayılmaktadır. Öğretmenlerin mesleki birikimini ve niteliğini yok sayan kariyer basamakları uygulamasının öğretmenlik mesleğinin saygınlığını daha da düşürmesine karşı hiçbir eğitim emekçisinin, eğitim alanında örgütlü hiçbir sendikanın sessiz ve tepkisiz kalması beklenemez. Bu amaçla 14 Ekim tarihinde eğitim alanında örgütlü ve mücadeleden yana olan sendikalar bir araya gelmiş ve ortak talepler belirlenmiştir.” dedi.
“KAMUDA MÜLAKAT UYGULAMASINA SON VERİLMELİ”
Öğretmenlerin taleplerini sıralayan Karaaslan şöyle konuştu: “19 Kasım tarihinde gerçekleşecek kariyer sınavı derhal iptal edilmelidir. Eğitim öğretim yılına hazırlık ödeneği ayrım gözetmeksizin tüm eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında ödenmelidir. Tüm eğitim çalışanlarına yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret artışı sağlanmasına ilişkin düzenleme yapılmalıdır. Kamuda mülakat uygulamasına son verilmelidir. Tüm eğitim çalışanlarına sosyal devlet ilkesi gereği ayrım yapılmaksızın; giyim, ulaşım, barınma, beslenme, yakıt, kira yardımı yapılması ve aile çocuk yardımı tutarlarının iyileştirilmelidir. Vergi dilimi adaletsizliğine son verilmelidir. Öğrencilerin en temel hakkı olan eğitim, barınma ve beslenme haklarının, sosyal devlet anlayışıyla devlet güvencesine alınması ve kamusal eğitim sağlanması. Bu talepler ve uyarılara rağmen bir düzenleme yapılmamış, bu nedenle 2 Kasım 2022 tarihinde bir günlük iş bırakma eylemi yapılmıştır. Taleplerimiz sadece ortak metne imza atan eğitim sendikalarının değil, tüm eğitim ve bilim emekçilerinin talepleridir. Bugüne dek görmekteyiz ki Milli Eğitim Bakanlığı eğitim alanında örgütlü sendikaların sesini duymamakta ısrar etmekte, bugüne kadar her konuda olduğu gibi, Öğretmenlik Meslek Kanunu konusunda da bildiğini okumayı sürdürmektedir.”
“EĞİTİM SENDİKALARININ ORTAK SESİ DUYULMALIDIR”
Karaaslan sözlerini şöyle tamamladı: “Öğretmenlerin temel haklarını, ekonomik taleplerini ve iş güvencesi başta olmak üzere sosyal, demokratik ve özlük haklarını güvenceye alan yeni bir meslek kanunu hazırlanmalıdır. Ay sonunu getiremeyen, kirasını ödeyemeyen, faturalarını ödemekte zorlanan bir eğitim emekçisinin mesleğini sağlıklı şekilde yapabilmesi ve nitelikli bir eğitim verebilmesi mümkün değildir. Eğitim emekçilerinin ihtiyacı kariyer değil, insanca yaşayacak ücret, sağlıklı çalışma koşulları ve güvenli gelecektir. Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrımız; kariyer basamakları sınavını yapmaması ve Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu bütün sonuçlarıyla birlikte derhal iptal etmesidir. Eğitim sendikalarının ortak sesi duyulmalı, yapılan yanlıştan çok geç olmadan geri dönülmelidir. Eğitim Sen, kariyer basamakları sınavının iptali, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun yeniden düzenlenmesi, yoksulluk sınırı üzerinde bir ücret artışı, güvenceli iş, kamusal ve demokratik eğitim mücadelesini sürdürmeye kararlılıkla devam edecektir.”
>> Burcu AYDIN’ın Haberi