'Öğretmenin itibarı bakanlığın namusudur!'

Türk Eğitim-Sen, KESK Eğitim-Sen, Eğitim-İş Sendikası yönetici ve üyeleri Öğretmen Cesur Hasırcı’nın uğradığı şiddet olayını kınamak için bir araya geldi. Meslektaşları adına konuşan Nizamettin Şenol, “Öğretmenin itibarı Milli Eğitim Bakanlığı’nın namusudur. Bakanlık namusuna sahip çıkmalıdır” dedi

Türkiye Kamu-Sen’e bağlı Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Nizamettin Şenol, KESK Eğitim-Sen Şube Başkanı Ender Karaaslan, Eğitim-İş Şube Başkanı N. Çağdaş Yalçınkaya, öğretmenler ve öğrenci velileri bir veli tarafından saldırıya uğrayan öğretmen Cesur Hasırcı’ya destek olmak için dün sabah Atatürk İlkokulu önünde bir araya geldiler.
“ARTIK YETER CİDDİ HUKUKİ
VE İDARİ TEDBİR ALINMALI”
Meslektaşları adına konuşan Türk Eğitim Sen Afyonkarahisar Şube Başkanı Nizamettin Şenol, öğretmenin itibarının Milli Eğitim Bakanlığı’nın namusu olduğunu belirtti. Milli Eğitim Bakanlığı’nın namusuna sahip çıkması gerektiğini söyleyen Şenol, “Son yıllarda üzülerek şahit oluyoruz ki, öğretmene şiddet vakaları artık sıradanlaşmıştır. Neredeyse gün geçmiyor ki, öğrenci ya da veli tarafından sözlü ya da fiziki şiddete maruz kalan bir öğretmen haberiyle karşılaşmayalım. Şiddeti nefretle kınıyor, reddediyor, telin ediyoruz. Artık yeter. Öğretmene ve kamu çalışanlarına yönelik şiddet hadiseleri üzerine ciddi idari ve hukuki tedbirler ivedilikle alınmalıdır. Şiddet vakaları konusunda önleyici ve caydırıcı tedbirleri hayata geçirecek mevzuat düzenlemeleri zaman kaybedilmeksizin hayata geçirilmelidir. Disiplin yönetmeliklerinin yetersizliklerinin giderilmesi, okullarda güvenlik önlemlerinin alınması vs. gibi düzenlemelerin yanı sıra hepsinden öncelikli olarak öğretmenlerin itibarının artırılmasına yönelik tedbirlerin alınması kaçınılmazdır.” dedi.
“FAİL HAKKINDA KAMU DAVASI YÜRÜTÜLMELİ”
“Tekrar Milli Eğitim Bakanlığı’na ve Hükümete çağrıda bulunuyoruz; Artık sabırlar tükendi.” diyen Şenol, “Özelde öğretmene, genelde kamu çalışanlarına yönelik şiddet vakalarını önleyebilmek için bahsi geçen mevzuat düzenlemeleri için hemen, hiç vakit geçirmeden, derhal harekete geçilmelidir. Bu konuda yasa tasarısı hazırlayıp TBMM’de yasalaşması için gerekli girişimleri yapmıştık. Eğitim çalışanları şiddete uğradığında herhangi bir şikâyete bağlı olmaksızın fail hakkında kamu davası yürütülmesini istiyoruz. Unutmayın öğretmenin itibarı Milli Eğitim Bakanlığının namusudur. Bakanlık namusuna sahip çıkmalıdır. Buradan ilan ediyoruz; Şiddet konusunda gerekli mevzuat düzenlemeleri yapılmaz ise, bundan sonra yaşanabilecek şiddet vakalarının sorumlularından birisi olarak bu tedbirleri almayan makamları göreceğiz. Ayrıca medya kuruluşlarının öğretmenlerimizin itibarını rencide edici haberlerden kaçınmaları, öğretmene saygı ve değeri öne çıkaran yayınlara öncelik vermelerinin de öğretmene şiddet olaylarının önlenmesi anlamında katkısı olacağını da hatırlatmak istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
“ÖĞRETMENE SAHİP ÇIKMAK GELECEĞE SAHİP ÇIKMAKTIR”
Nizamettin Şenol sözlerine şöyle devam etti: “Şu hususun da dikkatlerden kaçırılmamasını özellikle belirtiyoruz; Biz öğretmenler, öğrencilerimiz için varız. En büyük sevinç ve gurur kaynağımız, öğrencilerimizin başarı ve mutluluğudur. Buradan ailelere de çağrıda bulunuyoruz; Çocuklarınız, çocuklarımızdır. Onları daha güzel bir geleceğe hazırlamak için en az sizler kadar istekli olduğumuzu bilmenizi istiyoruz. Takdir edersiniz ki, eğitim, okul, aile ve çevre ile bütün olarak yürütülen bir süreçtir. Sizden tek arzumuz; öğrencilerimizle aramızda oluşturduğumuz sevgi ve saygıya dayalı beraberliğimize katkı sağlamanızdır. Şiddete maruz kalmış meslektaşımız Cesur Hasırcı’ya geçmiş olsun diyor, öğretmene şiddeti lanetlediğimizi kararlılıkla ifade ediyoruz. Bir daha benzeri hadiselerle kamuoyu gündemine gelmemeyi diliyoruz. Unutmayalım; öğretmene sahip çıkmak geleceğimize sahip çıkmaktır.” >> Burcu AYDIN’ın Haberi