Öğretmenin adı yoksa gelecek inşa edilemez

Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Nizamettin Şenol, dün öğlen sendika da basın toplantısı düzenledi.'DAYATMAYA SONUNA KADAR KARŞIYIZ''Milli Eğitim Bakanlığı'nın öğretmenlerle olan savaşının bu yeni bölümünde paylaşılan fragmana bakarsak, hep beraber öğretmenlere milletçe not verip değerlendirme yapılacak' tanımlamasını yapan Nizamettin Şenol, çileli Anadolu çocuğunun gecesini gündüzünü katıp üniversiteyi bitirip, KPSS sınavına girip, mülakat [&hellip]

Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Nizamettin Şenol, dün öğlen sendika da basın toplantısı düzenledi.
“DAYATMAYA SONUNA KADAR KARŞIYIZ”
“Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmenlerle olan savaşının bu yeni bölümünde paylaşılan fragmana bakarsak, hep beraber öğretmenlere milletçe not verip değerlendirme yapılacak” tanımlamasını yapan Nizamettin Şenol, çileli Anadolu çocuğunun gecesini gündüzünü katıp üniversiteyi bitirip, KPSS sınavına girip, mülakat aşamasında torpille karşılaştığını vurguladı. Şenol, “Dayısı olanın yol aldığı mülakat sistemini de geçerse öğretmen olabilirsin deniliyor. Ataması yapılırken senle sözleşme yapacağız.4 artı 2 yıl zorunlu hizmet bölgesinde başarıyla çalış kadroya alalım deniliyor. Bu arada 6 yıl ya eşini, ya da işini tercih edeceksin diye muhtıra veriliyor. Bakanlık daha mesleğe adım atarken öğretmene, sana geleceği dar ederim anlayışından bir türlü vazgeçmiyor. Geçen senelerde üzerinde çalışma yapılıp rafa kaldırılan performans sistemine yeni deli gömlekleri giydirilmiş 4 yılda sınava girme zorunluluğu ile okul müdürü, zümre öğretmenler, diğer öğretmenler ile veli ve öğrencilerin de değerlendirmesine tabi tutulması amaçlanmıştır. Farklı oranlarda katkı puanlarıyla birçok paydaşın karşısında, bir nevi sanık sandalyesindeki öğretmene hak ettiği güveni göstermeyecek bu anlayışa ve dayatmaya sonuna kadar karşıyız. Çünkü biliyoruz ki; bana az puan verdi sana çok puan verdi denilerek okulda müdüre, diğer öğretmenlere karşı husumet doğabilecektir” dedi.
“SOPAYLA HİZAYA GETİRME ANLAYIŞINDAN VAZGEÇİLMELİ”
Her şeyin Alo 147’ye şikâyet edildiği bir ortamda veliye verilen yetkinin sağlıklı olmayacağını dile getiren Nizamettin Şenol, bazı öğrencilerin öğretmeni kucaklayıp hakaret ettiği geçtiğimiz günlerdeki menfi hadiselere değindi. Şenol, “Öğrencinin art niyetli olduğu öğretmenlerine keseceği ceza bu taslak yönetmeliğin bir garabet olduğunu daha net ortaya koyar. Yönetici atamada bir türlü dikiş tutturamayan bakanlık; kayırmacı, haktan, adaletten uzak, kul hakkı yemeği hayatında olağan hale getirmiş karakter erozyonuna uğramış varsa köşeleri onlara vermiştir. Peki, bu kadar tepeden inerek makamlara kuş gibi oturan binlerce okul müdür ve yardımcıları, hatta il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerindeki tepe yöneticiler de performanstan nasibini alacaklar mıdır? Bakanlık doğru yerden adım atacaksa önce ehliyet ve liyakat esaslı bir yönetici atama sistemiyle başlamalıdır. Güvenirliliği ve ehliyeti tartışılan idarecilerin yapacağı değerlendirmeler de iş barışını bozacak güvensiz bir ortam yaratacaktır. Bu anlamda Sopayla hizaya getirme anlayışından vazgeçilmelidir. Mesleki gelişim iki temel üzerinde büyümektedir. Eğitim çalışanlarının önce mali-sosyal ve özlük haklarını gözetme, hakkını verme; sonra da manevi yönünü güçlendirme, saygınlığını arttırma. Bu konularda gerekli hamleleri yapmayıp, ülkedeki devasa eğitim sorunlarını direk öğretmene faturalama anlayışı ve sürekli sopa tepenizde tehdidi can sıkmaktadır” diye konuştu.
“ORTAK AKILLA TARTIŞALIM”
Eğitim camiasının performansını yükseltme yolunun mesleki gelişim üzerindeki engelleri kaldırıp kendini yenileyebileceği imkân ve ortamları oluşturmak olduğunu söyleyen Şenol, “Destek olun. Öğretmen bilsin ki; akıl eğitim, bilim üçgeninin merkezinde biz varız. İnsana saygı, akla değer verildiği, eğitimin önemini anlamış bir toplumda varız ve bu topluma yön veriyoruz. Yıllardır söylüyoruz, yine tekrar edelim. Öğretmenin adının olmadığı yerde bir gelecek inşa etmek mümkün değildir. Bakanlık bu konuda taslak yönetmelik üzerinde görüş almaya başlamış olup son şeklini verecektir. Yönetici atama yönetmeliğini de tartışmaya açan bakanlık tavsiye kararlara maalesef uymamıştır. Bu konu da ki tutum, öğretmen performans sisteminde de bir değişiklik olmayacağını, güya sizde bir şeyler söyleyin kabilinden olacağını müjdelemektedir. Taslağın bu haline karşıyız. Objektif ve kurumsal dengeyi bozmayacak bir başarı performansı için öğretmenlerin akademik gelişimine katkı sağlayacak uygulamaları olursa buyursunlar gelsinler. Bu noktada Genel Başkanımız Talip Geylan’ın şu cümlelerini anlamlı buluyor ve değerlendirilmesini önemli görüyorum: Önce ortak akılla tartışalım, mutabakat oluşturalım. Eğitim hayatımız ve eğitim çalışanları için bir şeyi de hep birlikte yapabilmenin mutluluğunu yaşayalım. Dinle, tartış, mutabık kal ve uygula. Bunun dışındaki istikametler çıkmaz yoldur”
>> Burcu AYDIN’ın Haberi

Bakmadan Geçme