• Haberler
  • Genel
  • Öğrencinin duygusal yönleri de geliştirilmeli

Öğrencinin duygusal yönleri de geliştirilmeli

Afyon Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün ortaklaşa düzenlediği 7'nci Müzik Eğitimi Çalıştayı başladı. Çalıştay'da konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Metin Yalçın, öğrencilerin duygusal yönlerinin de desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi Afyon Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı ile İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün birlikte düzenlediği 7'nci Müzik Eğitimi Çalıştayı, Konservatuvar Çok Amaçlı Salon'da başladı. Çalıştay'a [&hellip]

Öğrencinin duygusal yönleri de geliştirilmeli

Afyon Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ortaklaşa düzenlediği 7’nci Müzik Eğitimi Çalıştayı başladı. Çalıştay’da konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Metin Yalçın, öğrencilerin duygusal yönlerinin de desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi

Afyon Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı ile İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün birlikte düzenlediği 7’nci Müzik Eğitimi Çalıştayı, Konservatuvar Çok Amaçlı Salon’da başladı. Çalıştay’a yurt genelinden 100’ü aşkın müzik, sınıf ve okul öncesi öğretmeni katıldı.
Çalıştay’da konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Metin Yalçın, öğrencilerin zekalarının yanı sıra duygusal gelişimlerinin de dikkatle takip edilmesi gerektiğini söyledi. Yalçın, “Öğrencilerimize sadece zeka yönünden değil, duygusal yönden de, kalbi yönden de onları desteklememiz gerekiyor. Hayatta mutlu ve başarılı olmaları biraz da bundandır. Mutlu toplumları meydana getirmek için mutlu bireyler meydana getirmek zorundayız. Mutlu bireyleri sadece Türkçe, Matematik, Fen Bilgisi ile yetiştirmemiz mümkün değil. çocuklarımızı zeka yönüyle değil, aynı zamanda duygusal olarak da geliştirmeliyiz. Çocuklarımızı mutlaka dinginleştirmeliyiz” dedi.
ÖĞRENCİLER YARIŞA SOKULUYOR
Bu çalıştayın son derece önemli olduğunu aktaran Yalçın, “Günümüzde öğrencileri bir yarışa soktuğumuz sistemde tamamen öğrencilerimiz test odaklı bir şekilde yetiştiği bir sistemde beden eğitimi, müzik, resim gibi derslerin pek kıymet verilmediği dönemde, bu çalıştayın yapılması takdire şayan. Milli Eğitim ayağı olarak bizim burada bulanmamız da gerçekten bu konuya önem verdiğimizin bir göstergesidir. Üniversite sınavlarında, liseye geçiş sınavlarında müzik derslerinden soru çıkmıyor ama, büyük bir eksikliktir. Çocuklarımızın gelişimi yönünden mutlaka önemli olduğunu düşünüyoruz. Tek kanatlı bir kuşun uçamamasına karşın yaşamını devam ettirmesi söz konusudur.Yaşamını devam ettirirken uçması imkansız. Bu kuşların olduğu gibi öğrencilerimizin de çocuklarımızın da sadece zeka yönünden ele aldığımızda yaşamalarını idame ettirebilirler, ama hayatta başarılı ve mutlu olmaları çok zor” ifadelerini kullandı.
SINAVDA YETENEK DE ÖNE ÇIKACAK
Yalçın, Bakanlık olarak öğrencilerin gelişimlerini tespit etmek için daha farklı yöntemler araştırdıklarını hatırlatarak “Bakanlığımız ilk kez bu sene uygulamaya koyduğu Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş konusunda düzenlemesi ile ilgili ortak sınavlar yaptı. SBS kalktı, ortak sınavlar yaptı. Bunun bir sonraki adımlarında bir öğrencinin çaldığı enstrümanın, söylediği bir ezginin sportif alanlarda, sanatsal ve kültürel alanda göstermiş olduğu bir başarının da liselere girişte program derlemesi yapılıp bütün dersler sisteme dahil edilecek. Yapılan çalışmalarda yakın bir dönemde üniversiteye geçişlerde de aynı sisteme yönelik birtakım düzenlemeler yapılacak” dedi.
HER SINIF BİR KORODUR
AKÜ Devlet Konservatuvarı Öğretim Üyesi ve Müzik Eğitimi Çalıştayı Düzenleme Kurulu Başkanı Doç. Dr. Emel Funda Türkmen de, Çalıştay’ı 7’nci kez düzenlemekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Türkmen, “Bu çalıştayların birincisinde, ikincisinde kalınacağı düşünülüyordu. Bugün 7’ncisini düzenliyoruz. Zaman içerisinde müzik öğretmenleriyle başlamıştık. Artık sınıf öğretmenleri ve okul öncesi öğretmenleri de aramızdalar. Müzik eğitiminin önemine inanan herkesi burada görmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Müziğin toplum üzerindeki etkisini anlayan herkesle bilgilerimizi paylaşmaya hazırız bu çalıştaylarda. ‘Her sınıf bir korodur’ sloganıyla bu çalıştayı başlattık” diye konuştu.
MURAT ARISOY’un haberi

Korolar, hem sanatsal, hem toplumsaldır

Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Apaydın, koroların sanatsal olduğu kadar toplumsal yönlerinin de bulunduğunu söyledi

Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Apaydın, Müzik Eğitimi Çalıştayı’nın ilk dersini verdi.
Apaydın, müzik dilinin insanlara özgü bir iletişim aracı olduğunu hatırlatarak “Dil, gelişe gelişe konuşma dili olarak bilinen ve bazı hayvanların kullandığı bir aktarma aracı haline gelmiştir. Bir de müzik dili denilen bir dil gelişmiştir. Bu müzik dili de yalnız insanlara özgü bir şeydir. İnsanlarla hayvanları ayıran en temel özellik, yalnızca insanların müzik diline sahip olmasıdır. Biz insanlar, müzik dilini ne denli etkin kullanabilirsek, o denli gelişmiş bir toplum olabiliriz. Müzik dilini etkili kullanan toplumlar, halklar, devletler, milletlerin, müzik dilini az kullanan diğer toplumlara göre daha gelişmiş olduğunu gözlemliyoruz” şeklinde konuştu. Koroların “katılımcı demokrasi”nin gelişmesinde oynadığı rolü de anlatan Apaydın, “Koro kültürüyle yetişmek, yöneticisiyle iş yapmak ve düşüncelerini söyleyebilen, katılımcı, yöneticinin sesi duymasına izin verecek, yöneticiye destek verecek yeni sesi toplumla paylaşacak bireyler oluşturur. Korolar, topluluk ve toplum oluşturma, uluslar arası kültürlü bir insan oluşturma bilincine ulaşacaktır” dedi.

Bakmadan Geçme