'Oğlumun puanı MYO’yu tutarsa gönül rahatlığıyla yollarım'

AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Taşgetiren, öğrencileriyle söyleşti, soruları cevaplandırdı. Taşgetiren, bir öğrencinin çocuklarının MYO’da okumasına nasıl bakacağı sorusuna, “Oğlum üniversite sınavına girecek. Eğer puanı MYO’nu tutarsa gönül rahatlığıyla yollarım.” cevabını verdi

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Afyon Meslek Yüksekokulu öğrencileri ikinci söyleşi programını AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Taşgetiren’le yaptı. Taşgetiren öğrencilerin sorularını cevaplandırdı. Söyleşi öncesinde Öğretim Görevlisi Ayhan Taşman tarafından Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Taşgetiren’in özgeçmişi okundu. Taşgetiren, Meslek Yüksek Okulu’nda da dersler verdiğini kaydetti.
Yaz okulu yerine staj
AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Taşgetiren, Afyon Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin yenilikçi ve girişimci bir tavırla kendilerine gelip söyleşi yapma talebini aktardıklarında tereddütlede olsa talebi kabul ettiğini söyledi. Yenilikçi ve girişimci yaklaşım anlayışının aşıldığı gözlemini aktaran Taşgetiren, rektör yardımcısı olarak görev alanının eğitim, öğretim faaliyetleri olduğunu bildirdi. AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Taşgetiren, direk öğrenci sorularını cevaplandırdı. Staj konusunda yaşanan sıkıntılara yönelik değerlendirmede bulunan Taşgetiren; “Türkiye genelinde belli bir mesleki ve teknik eğitim noktasında staj ihtiyacı oldukça önemli. Bundan bir kaç yıl önce MYO’na liselerden sınavsız geçiş düzenlemeleri yapılırken staj konusunda YÖK tarafından bazı çalışmalar yapılmıştı. Staj işlemlerinin tek elden organize edilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı ile YÖK ortak bir çalışma yürütüyor. Her yıl bakanlıktan bize staj ihtiyacımızı soran bir kısım yazılar geliyor. Biz de MYO açısından istenilenleri yazılara ekleyip gönderiyoruz. Staj önemli bir problem. Kendi üniversitemizde başka üniversitelerde olmayan bir çalışma yürüttük. Bu yıldan itibaren artık müfredatında staj olan okullarda yaz okulu açılmıyor. Bu okullardaki öğrencilerimiz yazın staj yapacaklar. Yaz okulu açılmamasına karşılık biz bu öğrencilerimize bütünleme sınavı açıyoruz.” dedi.
Neye yeterli olunduğu bulunmalı
Türkiye’de MYO öğrencilerinin yetersiz olarak görüldüğü yönündeki yaklaşımla ilgili görüşü sorulan AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Taşgetiren, her insan ve öğrencinin hayatın bir alanında yeterli ve yetkin olacağını söyledi. Taşgetiren, önemli olanın kişinin hangi alanda yeterli olacağını bilmesi ve bu yönde yönlenmesi olduğuna işaret etti. AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Taşgetiren; “Yetersiz kelimesi çok doğru bir ifade değil. Türkiye’de genel olarak ortaöğretim için öğrenci seçiminden başlayan sistemle paralel bir yanlış algılama problemi var. Eğer öğrenci ortaöğretime giriş sınavlarında başarılı değilse biraz başarısız öğrenci gibi, üniversite sınavlarında başarılı değilse biraz daha yetersiz öğrenci gibi değerlendiriliyor. Modern eğitim yaklaşımlarında öğrencilerin sadece matematik ya da fen bilimleri bilgisi ile değil bütün yetenekleriyle beraber değerlendirilme yaklaşımları esastır. Önemli olan kişilerin hangi alanlarda yeterli olduklarını bulup çıkarmaktır. Herkesin yeterli yetkin olduğu bir alan vardır. Tabiki herkes doktor, müzisyen, ressam olamaz. Bence yetersiz olan yeterlilikleri ortaya çıkaramayanlardır.” diye konuştu.
Bayanlar kendilerini
hissettirmeliler
AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Taşgetiren’e, makine bölümünde yeterli sayıda kadın girişimci olup olmadığı konusundaki düşünceleri soruldu. Makine bölümünde MYO’da bir iki kız öğrenci dışında bayan olmadığını ifade eden AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Taşgetiren, çalıştığı Teknoloji Fakültesi’nde 40 öğrenciden Makine Mühendisliği bölümünde de 4 kız öğrencinin öğrenim gördüğünü kaydetti. Makine mühendisliği ya da bir mühendislik alanının söz konusu olduğunda bayanların tercih etmemesi durumunun ortaya çıktığına dikkat çeken Taşgetiren; “Bayanların çok tercih ettikleri alanlar var. Bazı mesleklerde de bayanlardan başkasının yapamayacağı alanlarda sözkonusu. Eskiden sadece hemşirelik gibi dallara bayanlar alınırdı. Artık erkeklerde tercih edebiliyorlar. Benim kızım okul öncesi öğretmenliğinde okuyor. Onlarda da 55 kişide iki erkek öğrenci varmış. Ülkemizde bayanlar bazı meslekleri kendilerine daha çok yakıştırıyorlar. Bazı meslekleride erkekler kendilerine daha çok yakıştırıyorlar. Sonuçta böyle bir paylaşım durumu sözkonusu oluyor. Sonuçta nüfusun yarısını bayanlar oluşturduğuna göre her alanda istihdamda ve politik alanda da nüfusta oluşturdukları kitleye oranla bayanlarnı yer almaları gerektiğini düşünüyorum. Bunlar kontenjan ayırmakla çözülebilecek sorunlar değil. Bayanlar kendilerini bu alanlarda biraz hissettirmeliler.” şeklinde konuştu. Taşgetiren, MYO’nda eğitim şartları göz önüne alındığında çocuklarını okutmaya nasıl bakacağı şeklindeki soruyu şu şekilde cevaplandırdı: “Büyük kızım okul öncesi öğretmenliğinde okuyor. Küçük kızım için üniversiteye henüz var. Oğlum bu yıl sınava girecek. Puanı MYO’yu tutarsa gönül rahatlığıyla yollarım.” (Kocatepe)