• Haberler
  • Genel
  • Nükleer enerjiye hayır ama… – Kocatepe Gazetesi

Nükleer enerjiye hayır ama… – Kocatepe Gazetesi

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Mühendislik Fakültesi Elektirk Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Fatih Onur Hocaoğlu, elektrik kesintilerinin önüne geçmek için dışa bağımlılığın azaltılması ve Nükleer enerji kaynaklarına ihtiyaç olduğunu söyledi. Hocaoğlu, Nükleer enerjiye karşı olduğunu ama çevremizde ve dünyada birçok ülkenin bu enerji kaynağını kullanmasından dolayı zaten risk altında olduğumuzu ve elektrik ihtiyacının karşılanması için [&hellip]

Nükleer enerjiye hayır ama...

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Mühendislik Fakültesi Elektirk Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Fatih Onur Hocaoğlu, elektrik kesintilerinin önüne geçmek için dışa bağımlılığın azaltılması ve Nükleer enerji kaynaklarına ihtiyaç olduğunu söyledi. Hocaoğlu, Nükleer enerjiye karşı olduğunu ama çevremizde ve dünyada birçok ülkenin bu enerji kaynağını kullanmasından dolayı zaten risk altında olduğumuzu ve elektrik ihtiyacının karşılanması için Nükleer enerji santrallerinin kullanılması gerektiğini belirtti

31 Martta yaşanan ve tüm Türkiye’yi etkileyen elektrik kesintisinin yankıları hala devam ediyor. Yaşanan kesintinin kaynağı halen açıklanamamış olmasına rağmen, birçok tezler üretildi. AKÜ Elektrik Mühendisliği Bölüm Başkanı Fatih Onur Hocaoğlu, elektrik kesintilerinin üretim yetersizliğinden ve bunun santraller tarafından karşılanamamış olmasından kaynaklandığın ileri sürdü. Elektrik üretiminde arz talep dengesinin iyi analiz edilmesi gerektiğinin altını çizen Hocaoğlu, “Elektrik kesintileri biliyorsunuz arz talep dengesinin bir birini karşılamadığı zamanlar yaşanabiliyor. Geçtiğimiz gün yaşanan kesinti çok büyük ölçekli bir kesintiydi. Çok uzun süreli kesinti olması, çok büyük arz talep dengesizliğinden kaynaklanmaktadır. Elektrik üretim tesislerinin talebi karşılamamasının nedenlerinden birisi üretim kaybı yaşanması. Yaşanan kayıp büyük olunca diğer üretim tesisleri bu elektrik üretim kaybını karşılayamıyor. Bu kayıpların yaşanmaması için elektrik enerjisi yük tahminleri yapılır. Gün içersinde elektrik enerjisi talebi ne olacak, ne oranda değişeceğine dair yapılan tahminler doğru bir şekilde yapılması gerekiyor. Bu tahminleri yapan birçok sistem var. Bu tahminlerin algoritmaları da optimal bir şekilde çalışıyor. Elektrik yükünün bazı karakteristik özellikleri var. Bu özel günlere göre değişiyor. Bayramlarda, hafta sonlarında ve tatillerde bu değişebiliyor. Gün içersinde de elektrik talebinin en üst seviyeye çıktığı akşam saatlerinde puant yük dediğimiz değerin artmasıyla maksimuma çıkıyor. Bilinen bu değerlere göre arz talep eğrisi doğrultusunda planlamalar yapılıyor. Eğer üretim tüketimi karşılayamıyorsa dışarıdan elektrik alımları gerçekleştirilebiliyor. Bu şekilde elektrik kesintilerinin yaşanmasının önüne geçiliyor. Fakat elektrik kesintilerinin yaşandığı gün, arz talep eğrisinde herhangi bir anormallik yok. Yaşanan kesintinin kaynağı bence elektrik enerjisi talebinin sinyal gönderilen üretici tarafından karşılanamamış olması. Bu talep üretici tarafından karşılanamayınca, talep başka üreticilere tevzi ediliyor, onlarda karşılayamayınca sistem domino etkisiyle bir bir çöküyor. Bu çökme yazılım sistemlerinde de etkili olmuş olabilir. Haberleşme sistemlerinde etkili olmuş olabilir” dedi.
ENERJİDE DIŞA BAĞIMLILIĞI AZALTMAK LAZIM
Enerji ihtiyacı bakımından çok büyük ölçekte dışa bağımlı olduğumuzu hatırlatan Hocaoğlu, elektrik kesintilerinin yaşanmaması için dışa bağımlılığın azaltılması gerektiğini belirtti. Hocaoğlu, bu bağımlılığın azaltılması için mutlaka yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek gerektiğinin altını çizdi. Hocaoğlu, “Yenilenebilir enerji kaynakları bu sıkıntıların giderilmesinde önemli bir alternatif. Ancak bu enerjiler kesikli enerjiler. Sürekliliği olmayan atmosferik olaylara bağlı olan enerji kaynakları. Yani güneşe ve rüzgara bağlı kaynaklar. Bu nedenle Ülkemizin kendi enerjisini üretecek başka yöntemler bulmak zorunda bırakıyor. Kömürle çalışan Termik santraller bir alternatif. Ancak son zamanlarda yaşanan elim kazalar kömür üretiminde dolayısıyla termik santrallerde elektrik üretiminde azalmalara neden oldu. Türkiye 5 birim elektrik üretiminin 3 birimini termik santrallerden üretmeyi planlamıştı. Ancak bu hedefe ulaşması zor görünüyor. Çünkü insanlar biraz kömürden uzak durmaya başladı. Yatırımcılar getirilen iş güvenliği önlemlerinden dolayı kömür üretiminden çıkmaya yöneldi. Bu da termik santrallerin elektrik enerjisi üretim kapasitesini arttırmasını güçleştirdi. Bunun mutlaka arttırılması ve konvansiyonel enerji kaynaklarının kullanılması gerekiyor” diye konuştu.
Nükleer ENERJİYE
GEÇİŞ YAPMALIYIZ
Elektrik enerjisi üretimi için en önemli kaynaklardan birinin de Nükleer enerji olduğunu belirten Hocaoğlu sözlerine şöyle devam etti:
“Nükleer enerjiyi kullanmamız gerekiyor, geçiş yapmak zorundayız. Çünkü çevremizde bir çok ülke bu enerji kaynağını kullanıyor. Nükleer enerji dünyada hiçbir ülkenin kullanmaması gereken bir enerji. Mevcut zararları ortada. Doğaya insana zararı olduğu herkes tarafından biliniyor. Nükleer enerji santrallerinde yaşanan kazalar olduğunda çok büyük bir bölgeyi, ülkeleri kıtaları etkileyebiliyor. Onun için hiçbir ülkenin kullanmaması gerekir. Fakat çevremizdeki, komşularımız ülkeler bu enerjiyi kullanıyorsa, bizim de mutlaka kullanmaya başlamamız gerekiyor. Çünkü zaten çevremizdeki santraller dolayısıyla biz de risk altında bulunuyoruz. Enerji ihtiyacında sıkıntılar yaşanmaması için, dışa bağımlılığımızın azalması için bu enerjiyi kullanmak durumundayız. Bu tür enerji santrallerinin stratejik önemleri var. Bizim Nükleer enerjiyi kullanalım mı, kullanmayalım mı tartışmalarını bir kenara bırakıp, nasıl kullanmamız gerektiğini tartışmamız gerekiyor. Nükleer enerjiyle ilgili kendi teknolojimizi üretmemiz gerekiyor. Kendi bilgi birikimimizi ve kendi insan gücümüzü kullanmamız lazım. Nükleer enerjiyi dünyada hiç kimse kullanmıyor olsaydı. Bizim de kullanmamamız gerekirdi.” (Kocatepe Haber Merkezi)

Bakmadan Geçme