Norovirüs ve Rotavirüs eğitimi – Kocatepe Gazetesi
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı (AD) tarafından 11 Ağustos 2011 tarihinde düzenlenen “Norovirüs ve Rotavirüs” konulu konferans, AKÜ Tıp Fakütesi Tıbbi Mikrobiyoloji AB Toplantı Salonunda gerçekleştirildi AKÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD ile Hollanda Erasmus MC Üniversitesi Viroloji Departmanı arasında yapılan anlaşma gereği AKÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. [&hellip]
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı (AD) tarafından 11 Ağustos 2011 tarihinde düzenlenen “Norovirüs ve Rotavirüs” konulu konferans, AKÜ Tıp Fakütesi Tıbbi Mikrobiyoloji AB Toplantı Salonunda gerçekleştirildi
AKÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD ile Hollanda Erasmus MC Üniversitesi Viroloji Departmanı arasında yapılan anlaşma gereği; AKÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Altındiş, Hollanda Erasmus Üniversitesi’ne Haziran sonunda görevlendirme ile gitmiş inceleme ve proje yazımında bulunmuştu. Proje kapsamında Hollanda’dan Öğretim Üyesi Dr. Fahdil Ahsan, AKÜ’ye 15 gün süre ile gelerek, proje kapsamında mikrobiyoloji laboratuarlarının iyileştirilmesi ve eğitimler konusunda deneyimlerini AKU Tıp Fakültesi akademik personeli ve öğrencileriyle paylaştı.
Proje kapsamında AKÜ Tıp Fakültesinde konferans veren Dr. Fahdil Ahsan, projenin devamında, Türkiye’de daha önce hiç çalışılmamış bir metot olan “PCR-RLB Yöntemi” ile çocuklarda zehirli ishale yol açan rotavirüsün tanısı ve tiplendirilmesinin de yapılacağını ifade etti.
Dr. Fahdil Ahsan, rotavirüslür ve önemi ile ilgili bilgi verdiği konuşmasında, “Akut ishaller, en sık 0-5 yaş grubunda rastlanan ve özellikle ilk 2 yaştaki ölüm nedenlerinin başında gelen bir hastalık grubudur. İshal bağırsakta peristaltik hareketlerin artması, emilimin azalması ve/veya bağırsak sıvılarının artması sonucu dışkı miktarının çoğalması ile günlük dışkı sayısının artması ve dışkı kıvamının bozularak yumuşak ve sulu bir görünüm alması olarak tanımlanır” dedi.
Dr. Ahsan, “Rotavirüs, tüm dünyada her yıl milyonlarca kişiyi etkileyen bir virüstür. Özellikle çocukluk çağındaki gastroenteritlerin en sık etkenidir. Birçok kişide rotavirus ishali selim seyrederken ölümcül sonuçlar doğurması nedeniyle önemli bir halk sağlığı problemidir. İnce bağırsakları etkileyip, sıvı ve elektrolit emilimini bozarak vücuttan ciddi sıvı kaybına neden olur. Bu nedenle ishale bağlı hastaneye yatışlarda ilk sırayı alır. En sık kış aylarında (Aralık-Ocak) görülmekle birlikte, yılın her döneminde ishaller görülebilir. Her yaşta görülebilmekle birlikte, en sık 4-24 ay arası çocukları etkiler. Rotavirüs, taşıyan kişinin dışkısıyla, yiyecekler ve eller aracılığıyla bulaşırken, kapı kolları, telefonlar, yuvalar, oyuncaklar da infeksiyonun yayılmasında rol oynayabilir. Hastalığın kuluçka süresi 1-3 gündür. Bu süre sonunda hafif ateş olur, beraberinde kusma olabilir veya olmayabilir. Sonrasında karın ağrısı ve çok bol su gibi ishal başlar. Çocukta şiddetli ve dirençli iştahsızlık yapar. Bu da çocuğun yeterince sıvı almasını engelleyebilir. İshal o kadar sıktır ki, çocuk kısa sürede susuz kalabilir (dehidratasyon). Ateş ve kusma çoğunlukla 2 günde geçer, ishal ise 5-8 gün sürebilir. İshal sırasında hafif üst solunum yolu enfeksiyonu bulguları (öksürük, burun akıntısı) görülebilir. Tanı için yapılan dışkı tahlilinde kan ve lökosit yoktur, dışkı kültüründe üreme olmaz. Rota virüs antijen testi ile kısa sürede tanı konulmaktadır. Rotavirüs enfeksiyonunun özel bir tedavisi yoktur. Antibiyotik kullanmanın faydası olmaz. En önemli tedavi, kaybedilen sıvının yerine konmasıdır. Anne sütü alıyorsa kesinlikle devam edilir. İshalin ağırlığına göre şeker-tuz solüsyonları (ORS) doktor tavsiyesine uygun olarak verilmesi sıvı kaybını dengelemede yardımcı olur. Az yağlı ishal diyeti uygulanabilir. Yoğurt, patates, muz, pirinç lapası (çocuğun yaşı uygun ise) verilebilir. Azar azar ve sık beslenme bağırsaklardan gıdaların emilimini arttıracaktır” şeklinde konuştu.
Dr. Ahsan, en önemli korunma yönteminin ise ellerin sık yıkanması, özellikle yuvalarda ortam temizliğine dikkat edilmesi, hasta çocukların diğer çocuklar ile temas etmelerini engellemek olduğunu belirterek, hastalığın aşısının varolduğunun altını çizdi. (Kocatepe)