Niğde’nin Tarihi Ve Kültürel Mekanları Nelerdir?

Kenti turizm merkezi yapan termal kaynakları, ören yerleri, tarihi dokusu, doğal güzellikleri ile ülkenin önemli turizm mekanlarından bir tanesi olan Niğde, medeniyetler kenti olarak anılmaktadır. Niğde’nin kendine haytan bırakan ve görenleri mest eden tarihi ve kültürel mekanlarını sizler için araştırdık.

İŞTE NİĞDE’NİN TARİHİ VE KÜLTÜREL YERLERİ:

• Gümüşler Manastırı

Gümüşler Manastırı; Kapadokya bölgesinin en büyük manastırlardan bir tanesidir. 10. yüzyıl Bizans sanatının Anadolu’daki günümüze iyi korunan gelmiş örneklerindendir.

• Tyana Su Kemerleri

Tyana Ören Yeri ve Su Kemerleri Antik Tyana örenleri, Bor ilçesi, Kemerhisar Kasabası’ndadır.

• Alâeddin Camii

Alaeddin Cami, 1223 yılında Niğde sancak beyi Ziynettin Beşare tarafından yaptırılmıştır.Günümüzde kadar bazı onarımlar geçiren cami iki kapılıdır. Doğuya bakan kapı üzerinde yaz aylarında 09:30 / 11:00 saatleri arasında oluşan gölge, “Taçlı Kadın Başı” siluetini oluşturmaktadır.  Bir efsaneye göre Alâeddin Camii yapısının ustası, aşık olduğu ve hiç evlenemeyeceğini bildiği Niğde Sancak beyinin kızına duyduğu aşkı sonsuza dek yaşatmak için kapı süslemesindeki taşa resmetmiştir.

• Niğde Kalesi

Niğde Kalesi’nin M.Ö. 8. yüzyıldan kalmış tarihi temeller üzerine inşa edildiği düşünülmektedir. Eski Niğde şehrinin bulunduğu tepeyi çevrelediği düşünülen kale, dış kale ve kalın bir surla kuşattığı iç kaleden oluşmaktadır.

• Rum Kilisesi

Bazalt cinsi düzgün kesme taş ile inşa edilen Rum Kilisesi’nin, orta kısmında Hz. İsa, etrafında 4 havari tasviri ile bunlara simetrik olarak bitkisel motiflerle süslü rozetler bulunmaktadır.

• Yesilburc Kilise Cami

Yeşil Burç Kilise Cami, sarı renkli kesme taş ve bazalttan yapılmış üç nefli bazilika planında üç apsisli bir kilisedir.

• Hüdavent Hatun Türbesi

Hüdavent Hatun Türbesi  inşa kitabesine göre, Anadolu Selçuklu Hükümdarı IV. Rukneddin Kılıç Aslan’ın kızı Hüdavend Hatun  tarafından 712 H./ 1312–13 M. yılında yapılmıştır.

• Altunhisar Zindan Vadisi

“Zindan Vadisi” ismi, dağların yapısından dolayı güneşin etkisini erken kaybetmesi üzerine halk tarafından uzun yıllardan bu yana süregelen ismidir.